English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm done for

I'm done for translate Turkish

3,608 parallel translation
She done seen your little pee-pee, and I've been washing your taint for longer than I care to remember.
Seni çok kez işerken gördü ve ben de hatırlamayacağım kadar uzun zamandır sikini yıkıyorum.
I have done everything for you.
Her şeyi senin için yaptım.
I am extremely grateful for everything that he's done for me, but I don't want to die either.
Bana yaptığı her şey için son derece minnettarım ama ölmek de istemiyorum.
For all the bad that I've done?
Bütün yaptığım o kötü şeyler için?
I think she would've done anything for you, had you asked in the right way. I think you knew that full well.
Doğru biçimde istediğiniz takdirde sizin için her şeyi yapabileceğini çok iyi biliyordunuz sanırım.
Listen, Benny, everything you done for me, I will never forget.
- Dinle Benny benim için yaptığın şeyleri asla unutmayacağım.
Oh. I've stolen it for every other toast I've done since.
O zamandan beri ne zaman birinin şerefine kadeh kaldırsam kullandım.
A couple more love songs on that ukulele and I'll be done for.
O gitar ile çiftler için daha fazla aşk şarkıları yapmış olacağım
When we're done, I'm taking you out for a big steak dinner.
İşimiz bittiğinde, seni ziyafete götüreceğim.
I've put in a request for maintenance for these hydraulics twice and nothing's been done.
Bu hidroliklerin bakımının yapılması için iki kere talepte bulundum. - Ve hiçbir şey yapılmadı.
Jeff, if you want this done right, I'm going to need a steadicam for Garrett.
Jeff, bunun doğru yapılmasını istiyorsak Garrett'a bir sabit kamera lazım.
After what I've done for you?
Senin için yaptığım o kadar şeyden sonra hem de?
Charming. My friends, I think we can all agree that in recent days, no one has done more, sacrificed more, for both the Light and the Reach than Kaldur'ahm.
Dostlarım, sanırım hepimiz hemfikiriz ki geçtiğimiz günler boyunca hiç kimse Kaldur'am'dan daha fazla hem Işık hem de Erişenler adına fedakarlıkta bulunmadı.
After everything I've done for you.
Senin için yaptığım onca şeyden sonra.
I just wanted to live for something. And I've done that.
Sadece bir amaç uğruna yaşamak istedim ve bunu başardım.
Thank you for all you've done for MILE.
- Dr. Isles. - M.I.L.E için yaptıklarınız için sağolun.
Because I've just done something which I have a sneaking fear I may regret... for a long time to come.
Çünkü uzun zaman sonra pişman olacağımdan korktuğum bir şey yaptım.
I'm unsure how we can express our gratitude for what you've done.
Yaptığınız şey için minnettarlığımızı nasıl göstereceğimizden emin değilim.
I'm sorry for all the horrible things that were done to you.
Size yapılan o korkunç şeyler için çok üzgünüm.
I've done what is best for my country.
Ülkem için en iyi olanı yaptım.
I'll rot in them for what I've done.
Yaptığım şey için onların içinde çürüyeceğim.
All I have done for you!
Yaptığım her şey senin için!
No, sir, the work I have done for you, here.
Hayır, efendim. Sizin için, burada, yaptığım iş, iyi bir işti.
Thank you for all you've done for M.I.L.E. Of course.
- M.I.L.E için yaptıklarınız için sağolun.
I have been in the city council for almost a year, and I'm proud of what I've done.
Tam bir salak gibi görüneceksin. Neredeyse bir senedir Şehir Konseyi'ndeyim, ve yaptığım her şeyle gurur duyuyorum.
I've done so many favors for you, just do this for me. I'll slap you.
Sana kaç defa iyilik yaptım sende benim için bunu yap.
I can't ever pay her back for what I've done to her and you.
Ona ve sana yaptığımı Hyerin'e asla geri ödeyemem.
I never said I wouldn't pay for what I've done.
Yaptığım şey için asla ödeyeceğimi söylemedim.
I want to go back home pay for the wrong I've done.
Yaptığım hataları geri ödemek için eve gitmek istiyorum.
I figure once we've served our time for all the bad things we've done, then it's just about letting go and moving on.
Bence yaptığımız her kötülüğün cezasını çektikten sonra geriye sadece her şeyi geride bırakıp yola devam etmek kalıyor.
I truly appreciate everything you've done for me.
Benim için yaptığın herşeye minnettarım.
"what I've done for this memory card" thing.
"bu hafıza kartı için yaptıklarım" olayını anlıyorum.
I've done a lot of things in this unending lifetime of mine that I regret, but waiting for you is not one of them.
Ebedi hayatımda pişman olduğum bir sürü şey yaptım. Ama seni beklemekten pişman değilim.
- Yes. But I've done that for others.
Ama başkaları için de yaptım.
The act may be done in a night but I will have blood for this.
Bu rol belki bir gece sürecek ama intikamını alacağım.
The souffle mix is done for the savoury and I'll make a bechamel for the cauliflower.
Karışık sufle de burada. Karnabaharın beşamelini de ben yaparım.
Dear Aunt Rosamund, I'm so grateful for all you've done and I'm not pulling rank but the fact remains, you've never been a mother.
Rosamund Hala, yaptıkların için sana minnettarım. Bilmişlik taslıyor değilim ama, şu da bir gerçek ki sen hiç anne olmadın.
I'm done for girl.
Bu kız tamamdır.
Everything I have ever done was for you.
Yaptığım her şey senin içindi.
THAT'S ALL I'VE DONE FOR HER.
Onun için tüm yaptığım bu.
I hope you know I appreciate what you've done for my family, with the foundation, taking us under your wing.
Ailem için yaptıklarınız için, vakıf için ve bizi kanatlarınızın altına aldığınız için minnet duyduğumu biliyorsunuzdur umarım.
You have my word... when I'm done, I will carve out their hearts and send them back marked for your attention.
Söz veriyorum ki işim bittiğinde, kalplerini yerinden çıkartıp senin adına yollayacağım.
You can shave my head, drag me behind a car, or anything else I've already done for free.
Kafamı kazıtabilirsin, beni arabanın arkasına sürükleyebilirsin ya da zaten bedavaya yaptığım başka bir şey yapabilirsin.
I mean, isn't that what you wanted? I treated him so badly, I'm scared that what I've done would just make it impossible for him to ever love me again.
Ona o kadar kötü davrandım ki yaptıklarımın beni bir daha sevmesini imkânsız hâle getirmesinden korkuyorum.
Look, man, thanks for hanging out while I got my makeup done.
Dinle, dostum. Makyajımı yaparken yardım ettiğin için teşekkür ederim.
Mr. Lowry, haven't I always done a good job for you here?
Bay Lowry, şimdiye kadar iyi iş yapmadım mı burada?
I want you to tell me one thing, I have done in the whole time that we've worked together that would indicate to you that my feelings for you were anything other than platonic.
Beraber çalıştığımız süre zarfında sana karşı yaptığım hangi hareket sana aşık olduğum izlenimini verdi sana?
I have done it for free so many times.
Çok kez bedavaya yaptığım oldu.
Haven't I done a quickie wedding for you before?
Daha önce sizin için yıldırım nikahı kıymamış mıydım?
♪ And, baby, I'm done ♪ This love ain't big enough for the two of us ♪
Hadi, benimle gel.
So for now, I'm done with coding, camming, programming, and hacking.
O yüzden artık kodlama, kamera yerleştirme, programlama ve hackleme işlerinden elimi eteğimi çektim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]