I guess i just translate Turkish
8,022 parallel translation
I guess I just wanted to tell you that I thought about what you said.
Sanırım ben sana bana söylediklerini düşündüğümü söyleyecektim.
I guess I just feel safer if I let all the clothes do the talking.
Kendimi daha güvenli hissettim eğer kıyafetlerimi konuşturursam.
I guess I just was never one of those girls who looked in the mirror all the time.
Hiç sürekli aynaya bakan kızlardan olmadım.
I guess I just wanted to say that I'm gonna miss y'all.
Hepinizi özleyeceğimi söylemek istedim.
I guess I just have faith, son.
Sanırım bu inanç, evlat.
I guess I just identify with the culture and the aesthetic.
Sanırım kendimi kültür ve estetikle tanımlıyorum.
- You know, I guess I just got homesick.
Sanırım memleketimi özledim.
I dunno, I guess I just got comfortable with you taking the lead.
Bilmiyorum. Sen liderliği üstlendiğinde kendimi daha rahat hissediyordum.
But I guess I just got caught up in the idea of us being a family.
Ama sanırım ben sadece aile olma fikrine kendimi kaptırdım.
So I guess I just need a little guidance.
Sanırım birazcık rehberliğe ihtiyacım var.
I guess I just thought I could love you enough to change things.
Sanırım seni bu durumu değiştirebilecek kadar çok severim sanmışım.
I guess I just wanted to believe some kids were having a worse childhood than I was.
Galiba sadece başka çocukların benim çocukluğumdan da beter bir çocukluk yaşadığına inanmak istedim.
I guess I'll just have him wait.
Galiba onu bekleteceğim.
And I guess it's just hard for me to watch from the sidelines.
Ve sanırım bunları kenardan izlemek benim için çok zordu.
Just starting to realize my limitations I guess.
Sadece yapabileceklerimin sınırını farketmeye başladım.
I guess we're just gonna have to lose it.
Sanırım, bunu kaybetmek zorunda kalacağız.
SO I GUESS WE MAY AS WELL JUST JUMP IN, RIGHT?
Öylece odaya dalalım o zaman.
SORRY, I GUESS I'M JUST NERVOUS.
- Affedersin, sanırım gerginim.
IT WAS JUST A SEIZURE, I GUESS.
Kriz geçirdim galiba.
SO I GUESS I'M JUST REALLY GRATEFUL THAT WE MADE IT THROUGH THIS TIME TOGETHER.
O yüzden bu günlere birlikte gelebildiğimiz için minnettarım.
Well, you know, I guess we gotta ask ourselves, was this judge just in the wrong place at the wrong time, or was this whole mess about her?
Galiba kendimize şunu sormamız gerek : Bu hâkim sadece yanlış zamanda yanlış yerde miydi bütün bu karışıklık onun mu hakkında?
I guess I'm just not as good at keeping secrets as you are.
Galiba sır saklama konusunda sen kadar iyi değilim.
Guess I'll just have to seek out justice on my own.
Sanırım adaleti kendi başıma sağlamam gerekecek.
- I guess it's just a question of priorities then.
Bu durum öncelikler meselesi hâlini almış demek ki.
Just lucky, I guess.
- Şanslısın sanırım.
I guess I'm just lonely.
Yalnız hissediyorum kendimi galiba.
Just been thinking about her, I guess.
Onu düşünüyordum sanırım.
Well, he just wanted a change, I guess.
Değişiklik istedi sanırım.
No, I just... Wanted to see how you're doing, I guess.
- Hayır, ben sadece nasıl olduğunu görmek istedim.
I guess just, uh...
Sanırım sadece, uh...
So, I guess I'd just say,
Yani, diyeceğim şu ki,
I guess I'll just wander on.
Sanırım dolanmaya devam edeceğim.
And I'll just go out on a limb here and guess that your diet isn't particularly healthy.
Sıra dışı bir tahminde bulunup sağlıklı beslenmediğini söyleyeceğim.
Well, I was just gonna flip through sports games on TV and look for my dad in the crowds, but I guess I can wait.
Televizyonda spor kanallarını gezip seyircilerin arasında babamı arayacaktım... -... ama beklese de olur herhalde.
I guess you have to think of it as more than just five senses.
Sanırım sadece beş duyu organından fazla düşünmek lazım.
I guess we need to keep'em here to keep'em safe, but I just worry that it's only gonna go from bad to worse.
Bence de onları güvende tutmak için burada tutmalıyız ama işlerin daha da kötüye gitmesinden endişeleniyorum.
I'd love to take all the credit but I guess your husband's just a better person than your bestie.
Buna güvenmek istedim. Ama bence kocan evrendeki en iyi insan.
Just had somewhere else to be I guess.
Sanırsam daha iyi bir yer buldular.
Guess I just landed a lucky punch.
- Şanslı yumruk indirdim herhalde.
I guess you and I might as well just...
Biz de evlere dağılsak olur...
Guess I just didn't want to cause any trouble for him, you know?
Sanırım onun başını belaya sokmak istemedim. Nereye gidiyorsunuz?
I guess I'll just go home then.
Ben eve gitsem iyi olur.
I guess she just she stopped talking.
Galiba konuşmayı bıraktı.
Then I guess I'm just in time.
Sanırım tam zamanında gelmişim.
I guess just someone I really like listening to.
Herhalde gerçekten dinlemeyi çok sevdiğim biri.
Some things are just... too ingrained, I guess.
Bazı şeyler çok kökleşmiş sanırım.
I was going to get some work done at the office, but I guess I can just do it from home.
Büroda birkaç iş yapmaya gidecektim ama... -... sanırım evden de halledebilirim.
Heh, I just, i-i guess you look familiar.
Tanıdık geliyorsun.
I guess I'll just have to kill both of you.
- Sanırım ikinizi de öldürmek zorundayım.
Well, I guess I'm just not there yet.
Sanırım daha oraya gelmedik.
We, I guess like any problem, you just go back to the beginning.
Bütün sıradan problemler gibi en başa dönerek.
i guess 8481
i guess we'll never know 42
i guess that's it 76
i guess so 1336
i guess i don't 28
i guess not 561
i guess it's okay 20
i guess i do 96
i guess it is 117
i guess what i'm saying is 33
i guess we'll never know 42
i guess that's it 76
i guess so 1336
i guess i don't 28
i guess not 561
i guess it's okay 20
i guess i do 96
i guess it is 117
i guess what i'm saying is 33