I really would translate Turkish
4,326 parallel translation
I really would...
Gerçekten...
If they hurt you or Laurel or mom, then I really would die.
Eğer sana ya da Laurel'a ya da anneme zarar verirlerse gerçekten ölürüm.
I really would be scared to go into the gym if a student hit me.
Bana bir öğrenci vursa spor salonuna gitmeye korkardım.
I'll take 50 cents on the dollar, I really would.
Dolar başına 50 sent alacağım.
I really would.
Alırım gerçekten.
You have kept me here for weeks just so someone, anyone, would see who you really are, and now that I have,
Beni burada haftalarca tutmanın tek sebebi, birisine senin gerçekte nasıl birisi olduğunu göstermekti.
I really wish I would have finished that breakfast burrito.
Açlıktan ölüyorum. Keşke sabah kahvaltıyı bitirip de gelseydim.
I'm not suggesting you should have donated a date, but do you really think that if you had, no one would have bid on it?
Randevu teklifi yapmalıydın demiyorum... Ama yapsan kimsenin para vermeyeceğini mi düşünüyordun?
I really wish that you would clear such things with me.
Keşke bu tip şeylerde benim de fikrimi alsaydınız.
I was really hoping this documentary would really shed some light into everything going on.
Bu belgeselin olanlara biraz olsun ışık tutacağını hakikaten umuyordum.
And if I was really smart, I would tell you to sign up for a few sessions with a guidance counselor.
Eğer gerçekten de zeki olsaydım rehberlik hocası ile birkaç seans geçirmeni söylerdim.
So, I thought the best way would be to really do a Vermeer.
Bu yüzden, en iyi yolun, aynı Vermeer'in yaptığı gibi yapmaya karar verdim.
I JUST DON'T KNOW WHY THEY WOULD CHOOSE ME, THOUGH, BECAUSE THERE'S NOTHING REALLY ANYONE CAN MAKE FUN OF ME FOR.
Beni neden seçtiklerini anlamadım ya gerçi çünkü dalga geçilebilecek bir özelliğe sahip değilim.
- You really think I would judge you?
- Gerçekten seni yargılayacağımı mı düşündün?
Do you really think I would do that? No.
- Bunu yapacağımı düşünüyor musun cidden?
If I close my eyes really hard, in a way I can't see anything, would this music stop and everything go back to normal?
Eğer gözlerimi çok sıkı kapatırsam, bir bakıma hiçbir şey göremezsem, şu müzik durur da, her şey normale döner mi?
Do you really think that I would frequent places like that?
Böyle yerlere sık sık gittiğimi düşünüyor musun?
I would really like it if you would come spend Christmas with us, Kenny.
Noel'i bizimle geçirmek istersen çok mutlu olurum Kenny.
I would get a lot of time off, and it's really not that far.
Bir sürü boş zamanım olacak ve o kadar da uzak değiliz.
I think the children would really benefit from hearing at length about your drugs hell.
Bence çocukların senin uyuşturucu batağına düşmeni dinlemesi onlara çok yararlı olur.
No, I think that would really help Josh get over the thing that I know about but can't tell you about.
Evet, bildiğim ama sana söyleyemeyeceğim meseleyle baş etmek için Josh'a çok yararı olacaktır.
I just always thought that you and I would have kids together. Really?
Hep seninle çocuklarımız olacağını düşünmüştüm.
I mean, really, I would love to. But...
Gerçekten çok isterdim.
Would I really run away by myself?
Kendim için kaçabilir miyim hiç?
I don't think your mom would really mind if a stranger whipped her son.
Umarım annen bir yabancının seni kamçılamasını hoşgörüyle karşılar.
I would listen to it when I was really upset and it was, like, I don't know, it's just really helped me, like, pull through and, like, not give up.
Hep üzgünken dinlerdim... Sanki... bilmiyorum. Bana iyileşmemde... ve sanki... vazgeçmememde yardımcı oluyor.
A part of me really admires you for the choice that you made, maybe because I'd like to think there was a time that I would have done it.
Bir dönem bende olsam böyle yapardım dediğim için bir yanım yaptığına saygı duyuyor.
If you really cared about me, then you would've asked me just once how I've been this whole time.
Beni gerçekten önemseseydin bir kez olsun bunca zamandır nasıl olduğumu sorardın.
By the way, my office is throwing a party tomorrow, and I would... - I'd really like for you to be there.
Bu arada, ofisim yarın bir parti düzenliyor gelmeni isterdim.
Would it be really random if, like, I showed you a dance that I've been working on?
Bir süredir çalıştığım bir dansı sana göstersem çok mu değişik olur?
i just think that would be really funny.
Çok komik olacağını düşünüyorum.
I really wish Ron would engage, but he exudes so much wisdom that I can learn parenting tips simply by being in his presence.
Keşke Ron da bağlantı kursaydı, ama o kadar çok bilgelik barındırıyor ki sadece yanında bulunarak bile bir sürü ebeveynlik dersi alabiliyorum.
I said I would help you only if you really nd me.
Bana gerçekten ihtiyacın olduğunda sana edeceğimi söylemiştim.
I mean, do you really think that Agent Andy would accept a bribe?
Gerçekten Ajan Andy'nin bir rüşveti...,... kabul edeceğine mi inanıyorsun?
I really wasn't, but tonight my life would change.
Öyle olmasam da o gece hayatım değişecekti.
I had to seem impartial, or it really would have hurt your case.
Ben tarafsız görünmek zorunda, ya da gerçekten durumda zarar olurdu.
I'm really starting to wonder what it would take to impress you guys.
Sizleri etkilemek için ne yapmam gerekir merak ediyorum.
Gibbs, hi... um, I was gonna knock, but I know that you hate that, but it's really important, and I assume that if it's really important that it would be okay to pull you out, and this is really important.
Gibbs, merhaba, kapıyı çalacaktım ama bundan nefret ettiğini biliyorum ama bu gerçekten önemli ve önemliyse seni çıkarmanın sorun olmadığını farz ediyorum ve bu gerçekten önemli.
- I don't understand why you would pass up on money, but he said that it's really cool that you did.
Neden geri teptiğini anlamıyorum ama babam bu yaptığının çok hoş olduğunu söyledi bana.
I really like Lacey a lot and I would do anything to get her to like me.
Lacey'den çok hoşlanıyorum ve benden hoşlanması için her şeyi yaparım.
I was thinking you would make a really good... plus one.
Senden iyi bir eş olur diye düşünüyordum.
I would really love to observe if that's cool with you.
- Sakıncası yoksa bakmak isterim.
But I didn't really think you would possibly be able to pull it off.
Ama gerçekte bunu başarma ihtimalin olduğunu düşünmemiştim.
I... Anyway, I-I know, but, um... I was thinking... you know, things are going really great, and... m-maybe... well, maybe you would want to... uh, like move in with me.
Neyse, ben düşünüyordum da bilirsin, ilişkimiz çok iyi gidiyor ve belki sen de istersin şeyi bana taşınmayı.
I-I think it would be really great to go to one of your photo shoots.
Bence senin çekimlerinden birine gelmek çok eğlenceli olurdu.
I really wish it would stop raining, and for the sun to come up.
Yağmurun durmasını ve güneşin doğmasını isterdim.
Debbie, do you really think I would let a pair of vicious bounty hunters into your home?
Debbie, sence gerçekten iki vahşi ödül avcısının senin evine girmesine izin verir miyim?
You're great at it, and, Joan, I swear, I would never, ever ask you to help me with something so mortifying if I didn't think that this guy might really be the one.
Bu işte harikasın, ve Joan yemin ederim, bu adamın kısmetim olduğunu düşünmeseydim bu kadar küçük düşürücü birşeyi yapmanı hayatta istemezdim.
I don't really have a problem with you violating that creep's trust, but I would have thought you'd at least given him a-a running start.
- O herifin güvenini boşa çıkarmanla hiçbir problemim yok, ama en azından bir başlangıç olur diye düşünmüştüm.
'Cause I feel like you two would really hit it off.
Çünkü siz ikinizin birbirinize oldukça benzediğinizi düşünüyorum.
I think it would really help you.
Ona gerçekten yardımcı olabileceğimi düşündüm.
i really appreciate it 275
i really do 1223
i really like you 290
i really miss you 52
i really love you 95
i really don't care 95
i really missed you 63
i really like it 60
i really don't know 273
i really don't understand 26
i really do 1223
i really like you 290
i really miss you 52
i really love you 95
i really don't care 95
i really missed you 63
i really like it 60
i really don't know 273
i really don't understand 26