English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I was angry

I was angry translate Turkish

1,401 parallel translation
Yeah, I was angry at you then, Sean. But I'm not angry anymore.
Evet, sana çok kızgındım o zaman, Sean, ama artık kızgın değilim.
Who said I was angry?
Kızgın olduğumu kim söyledi?
When I wasn't allowed to see someone from the task force, I was angry and then I ran into someone who claimed to be the son of the lead detective...
Tam da araştırma ekibinden kimseyle görüşemedim diye sinirlenmişken kendisini araştırma şefinin oğlu olarak tanıtan birisi ortaya çıkıyor...
But, you see, I was angry with the army for such a long time.
Ama senin de gördüğün gibi, uzun zamandır orduya kızgındım.
I was angry, okay?
Sinirlenmiştim, tamam mı?
I was angry in there.
Öfkeliydim.
I was angry before when you tried to explain.
Daha önce açıklamaya çalışırken sinirliydim.
Oh, he said I was angry.
Kızgın olduğumu söyledi.
As your friend, I was angry at what happened to you.
Arkadaşın olarak başına gelene kızdım.
I was angry because they got to eat peanut butter and jelly for lunch, while we only had mud and jelly.
Sinirlenmiştim, çünkü onlar öğlen yemeğinde fıstık ezmesi ve jöle yiyorlardı, biz ise çamur ve jöle yiyorduk.
Make you want to get back at someone. I didn't say i was angry.
Ben kızgın olduğumu söylemedim.
All that time i was in prison, i was angry.
Hapiste olduğum onca zamandır kızgındım.
I was angry at you.
Sana kızgındım.
I was angry at the wrong person, And now i'm asking for your forgiveness.
Yanlış kişiye kızgındım bu yüzden şimdi senden beni affetmeni istiyorum.
I was angry with him earlier.
Sabah ona çok kızdım.
ma, i was angry when i said that.
Anne, onu söyledigimde sana kizgindim.
No, I was angry with him.
- Hayır, ona kızmıştım.
I was angry with you.
Sana çok kızgındım.
Of a strange way, I was angry with Carmine... for not letting to take revenge Bobby's death.
Garip bir şekilde Carmine'a çok kızdım. Bobby'nin ölümünün intikamında beni aldattığı için.
Well, who said I was angry at anybody?
Benim birine kızgın olduğumu da kim söylemiş?
When I finished this interview, I was angry at one man...
Bu röportajı bitirdiğimde, sadece bir adama kızgındım...
I was angry. My dad was angry.
Öfkeliydim, babam da öfkeliydi.
Except I was angry.
Sadece kızgındım.
I was too angry and scared to blame it on myself.
Kendimi suçlamak için çok kızgın ve korkmuştum.
I was going to say angry, and perhaps that anger began when we exiled you to the nursery.
Asabi diyecektim, ve belki de bu asabiyet seni odana kapattığımız için oldu.
I was very angry, and I was acting out.
Çok öfkeliydim ve bunu dışavuruyordum.
When I got engaged, all I could think of was, "Why am I with this angry, cynical idiot?"
Ben nişanlandığımda, aklıma tek gelen şey, "Neden bu alaycı, huysuz salakla beraberim?" olmuştu.
My hormones went crazy and I was scared, and I thought that we were only together because I was pregnant and so I lied, and I pushed you out the door, and then I got really angry that you left me.
Hormonlarım sapıttı! Korktum ve sadece hamile olduğum için beraber olduğumuzu düşündüm. Ben de yalan söyledim ve seni kapı dışarı ettim, sonra da beni terk ettiğin için sana sinirlendim.
We had an argument... and I screamed at him, and I said that Gideon was right and he became so angry.
Tartışmıştık, ona bağırıp Gideon'un haklı olduğunu söyledim ve sinirlendi.
You know, I was thinking about the last time I spoke to him, how angry we both were,
Onunla son konuşmamızı düşünüyordum da birbirimize çok kızgındık.
I'm angry with him because he wasn't there, like that was a choice he made.
Orada olmadığı için ona çok kızgındım. Sanki bu onun seçimiymiş gibi.
So you didn't tell him that i was so angry at him for leaving, that i didn't even want to talk to him today?
Yani ona gittiği için çok kızgın olduğumu bu yüzden onunla bugün konuşmak bile istemediğimi söylemedin?
I'm not god, but if I was, I'd be an angry god.
Tanrı değilim, ama olsaydım, kızgın bir Tanrı olurdum.
I was so angry, I had to say something.
Ben sadece çok sinirliydim, bir şeyler söylemem gerekiyordu.
I could never figure out why that guy was so angry.
Neden o kadar kızgın olduğunu hiç çözememiştim.
I was so angry.
Canım çok sıkkındı.
- I was thinking I should be angry.
- Sinirlenmem gerekir diye düşünüyordum ama burada yeni olduğunuzu fark ettim.
Then one day I got so angry with the way he was treating me, I walked out.
Bir gün bana olan bir davranışına çok sinirlendim ve çekip gittim.
I was hurt and angry.
İncinmiştim ve öfkeliydim.
That day I was still angry at you
O gün sana kızmıştım.
What I did was I looked back to the most traumatic period of my life, the time I was most angry.
Hayatımın en travmatik dönemine döndüm, o zaman ne kadar kızgın olduğunu hatırladım.
If I got angry, there was one decisive way to melt that anger at once.
Kızdığım zaman, kızgınlığımı eriten tek bir şey vardı aklımda.
If the Manager was serious about you, I'd be angry too.
Eğer patron duyguları konusunda ciddiyse, Tabi ki kızmalı.
And I was so angry... that when you went out for lunch I just had to tear it up.
Ve ben de çok sinirliydim, sen yemeğe gittikten sonra yırttım onu.
I was in despair, suicidal, angry.
İntiharı düşündüğüm, öfke dolu anlar.
I shouldn't have yelled about that door. It was nothing to be angry about.
Kapı yüzünden bağırmamalıydım, sinirlenmeye değmezdi.
I was getting ready to be angry.
Öfkelenmek üzereydim.
I thought he was gonna be angry.
Sinirleneceğini sanmıştım.
I was just teasing you. It just would be nice if y'all didn't just count on me all the fucking time, and surprise me every once in a while with pot. I'm not angry.
Ben sadece dalga geçiyordum.
And I realized Twelve Angry Men was just a book and nothing more.
Ve "12 Öfkeli Adam" ın sadece bir kitap olduğunu fark ettim.
I was so angry...
Çok öfkeliydim...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]