I was thinking that translate Turkish

Yeah, I was thinking that we could start with job numbers, and then go to economic multipliers, instead of the other way around.

Evet, önce iş imkanlarından başlayıp sonra ekonomik çarpanlara geçelim diye düşünmüştüm.

Erm, I was thinking that... maybe tomorrow we could go round to your house and do some training, or go for a swim in the Jacuzzi or something. Ah.

Düşünüyordum da belki yarın senin evine gideriz biraz orada çalışırız ya da jakuzinde yüzeriz falan.

Erm, I was thinking that maybe me dad didn't always give the best advice.

Belki de babam bana en iyi tavsiyeleri vermemiştir.

I was thinking that I would go, uh, "Costanza" on her.

Ona Costanza'nın yaptığını yapmayı düşünüyordum.

I was thinking that, um,

Şey diyecektim...

Your father gets home at 6 : 00, so I was thinking that we could just...

Baban eve saat 6 : 00'da geliyor, ben de düşünüyordum ki...

I must admit that I was thinking that maybe our cabin would be nice?

İtiraf etmeliyim ki benim aklımda bizim kulübeye gitmek vardı.

I was thinking that we'd do this : I am considering going to the police.

Şeyi düşünmüştüm aslında, sizi ihbar etmeyi.

- I was thinking that you and I could go shopping this afternoon.

- Seninle belki bu öğlen birlikte alışverişe gidebiliriz diye düşünmüştüm.

- I was thinking that I could barely recognize you.

- Seni zar zor tanıyabildiğimi fark ettim.

I was thinking that we could use... One of those dresses from Sectionals.

Bölüm yarışmasındaki elbiselerden birini kullanırız diyordum.

I was thinking that it might be nice if I got some new clothes.

Düşünüyordum da, yeni kıyafetler alsam... - çok iyi olabilir. - Ne kadar istiyorsun?

I was thinking that she has a serious, if not fatal, condition, and she has no interest in fixing it.

Düşünüyorum ki durumu ciddi, ölümcül değilse bile, o yine de bununla hiç ilgilenmiyor.

I was thinking that we could throw a fundraiser for the fire department.

İtfaiye teşkilatı için bir bağış gecesi düzenleriz diye düşünüyordum.

You know, it's actually good that I ran into you because I was thinking about some of those community outreach...

Sana rastlamam iyi oldu. Sosyal programlar hakkında bir şeyler düşündüm de...

And I was thinking maybe you could tell me something about that.

Bu konuda beni bilgilendirebilirsin diye düşünüyordum.

Um, you know what? I was just thinking that we're just, like, both a little bit too raw for this to be a good idea. Hmm!

Aslında var ya...

That's exactly what I was thinking.

Evet ben de tam bunları düşünüyordum.

I mean I think I spent so long thinking there was something wrong with me because I was never on the inside... that I never thought about what being there... always being there, does to a person.

Ama içinde olmanın, sürekli orada olmanın insana ne yapacağını hiç düşünmemiştim.

I was already thinking that.

- Çoktan düşündüm ben onu.

I'm thinking of installing a..... sauna. - Was that you?

- Senden mi geldi o ses?

I was thinking about that.

Onu düşünüyordum.

I hadn't yet formulated that thought into words, but now you say it, that's exactly what I was thinking.

Bu düşünceyi henüz kelimelere dökmemiştim ama sen yüksek sesle söyleyince anladım ki ben de tam olarak bunu düşünüyordum, evet.

I was just thinking that I could help, because I know Sabrina, she needs... Well, she needs stuff.

Yardım etmek istedim çünkü Sabrina'nın bir şeylere ihtiyacı olduğunu düşündüm.

I was just thinking, you know, that, once you'd settled in and everything, that... maybe...

Yerleşip her şeyi düzene koyduğunuz zaman belki de birlikte...

I was just thinking about what I want for all the people in my life And I realized that I just wanted you to be happy

Hayatımdaki insanlar için ne istediğimi düşünüyordum da senin mutlu olmanı istediğimi fark ettim.

I was... I was thinking of doing that anyway.

Zaten dışarda yemeyi düşünüyordum.

What are your plans? ( inhales ) I was thinking maybe we could take that honeymoon we've been putting off.

Planların nedir? Düşünüyordum da, belki şu ertelediğimiz balayına çıkabiliriz.

I was thinking when I was waiting for you about that book I'm going to write.

Seni beklerken yazacağım kitap hakkında düşünüyordum.

My first season was in the winter and I do recall watching that last plane leaving and thinking boy I hope this is what I want to do.

İlk sezonum kış ayıydı ve son uçağın ayrıldığını izlerken "İnanmıyorum umarım yapmak istediğim şeyi yapmışımdır." Dediğimi hatırlıyorum.

Yeah, so I was thinking, uh, maybe Sushi, uh, that club on 11th later.

Evet, belki Sushi olabilir diyordum, 11. Cadde'den sonraki kulüp.

I said that we could go public with the truth... that he was fooled into thinking the Wallace case was closed, that if it wasn't for you and me,

Halka doğruyu anlatsaydık diye, Wallace dosyanın kapandığına ikna oldu. sen ve benim için öyle olmasa da,

I was thinking more about things that annoy me in this room.

Ben daha çok bu odada bulunan şeyleri kastetmiştim.

Then I got to thinking about that and I realized that every moment I had with Anna was perfect because I loved her and I realized that love is the perfect moment that never ends.

Sonra düşündüm ve fark ettim ki Anna ile her anım harikaydı çünkü ona aşıktım ve aşk asla sona ermeyen harika andır.

I was just thinking if you would consider that I get a little help with the feeding, that's all.

Sadece beslenmen konusunda biraz yardım almayı düşünür müsün merak ediyorum.

That's exactly what I was thinking.

Bende aynısını düşünüyordum.

I was just thinking, we could just jam a little bit, if that's good.

Uyarsa biraz serbest girerim diyordum.

And all I was thinking was that I would wait all night,

Ve tek düşündüğüm bütün gece beklerdim.

I remember thinking that guy was innocent.

Bence yakalanan adam masumdu.

When I first heard this, I got this weird sensation that God was singing to me. Or thinking about me.

Bunu ilk duyduğumda Tanrının bana şarkı söylediği ya da beni düşündüğü gibi garip bir hisse kapıldım.

- Yes, I was thinking the other day that they're not being considered at all!

- Evet, geçen gün düşünüyordum,... onlar asla kabullenmiyor!

Listen, I was just thinking about Travis'vision problem and I completely forgot to mention that we have a first visit special going right now.

Travis'in görme problemini düşünüyordum da... Söylemeyi unutmuşum... Kliniğimize ilk defa gelecek hastalarımıza özel kampanyamız var...

Roger that. I don't know what I was thinking.

Ne düşünüyordum bilmiyorum.

I was just thinking we could lock that door and have some fun on this here bar.

Kapıyı kilitleyip, barın üstünde biraz keyif edelim diyordum.

That's exactly what I was thinking.

İşte benim de düşündüyüm buydu.

That's what I was thinking.

Benim aklımdan da bu geçiyordu.

I was thinking having sex might help, but... doing it without kissing just would make me feel like a pro, and that does not relax me.

Sevişmenin faydası olur diye düşündüm ama öpüşmeden yaparsak kendimi fahişe gibi hissederim ve kesinlikle rahatlayamam.

Actually I was just thinking that fatherhood is fucking overrated, and that your friend is gonna need some blankets.

Aslında baba olmanın çok abartıldığını ve arkadaşının battaniyeye ihtiyacı olacağını düşünüyordum.

I was thinking about your ensnarement arrow and how maybe you could try a name that's a little more hip,

Şu tuzağa düşüren okunu düşünüyordum da belki biraz daha havalı bir isim koymayı deneyebilirsin.

No, I was just thinking that I should have my attorney Bob Loblaw look at this.

Hayır, avukatım Bob Loblaw buna bakmalı mı diye düşünüyordum.

Yeah, I was thinking maybe we could do a follow-up and see about those kids that didn't make it in.

Belki devam haberi yapar sesini duyuramayan çocukları ararız diye düşünmüştüm.