If he hadn't translate Turkish
1,089 parallel translation
If you hadn't helped him with that psycho-technical exam, he would never have got his job.
O psiko-teknik sınavla... ona yardım etmemiş olsaydın, asla çalıştığı işe sahip olmayacaktı.
But what would have happened if he hadn't had the operation?
Ya ameliyat olmasaydı ne olurdu?
As if he hadn't heard
Sanki beni işitmemiş gibi.
Might be the dog would've caught the rabbit if he hadn't thought to shit.
Böyle düşünmeseydi belki köpek tavşanı yakalardı.
He'd be alive if we hadn't gone out.
Dışarı çıkmasaydık ölmezdi.
If he hadn't been a numbers runner for Doyle Lonnegan... it would've been perfect.
Eğer adam Doyle Lonnegan'ın taşıyıcılarından biri olmasa, her şey mükemmel olacaktı.
You know, coincidence. If I hadn't called George, if he hadn't been looking at TV, if it was some other movie, if you hadn't been dressed like a man,'cause that's when it occurred to me.
George tesadüfen, TV'yi açmam için aradığında erkek gibi giyindiğiniz o sahneyi izlerken nasıl olduğunu anladım
Would albert einstein ever have hit upon The theory of relativity if he hadn't been clever?
Albert Einstein zeki olmasaydı izafiyet teorisi hiç aklına gelir miydi?
Would rutherford ever have split the atom if he hadn't tried?
Rutherford denemeseydi atomu hiç parçalayabilir miydi?
Could marconi have invented the radio If he hadn't by pure chance Spent years working at the problem?
Marconi tamamen şans eseri sorun üstünde yıllarını harcamasa radyoyu icat edebilir miydi?
If I hadn't told him who owned the car, he would've killed me.
Arabanın kime ait olduğunu saklasaydım, beni öldürecekti.
If grandfather hadn't laughed he'd have gone to Mass!
- Dedem onlarla alay etmeseydi ayinlere bile katılırlardı.
If you hadn't done your prank every year, do you think he'd have acted like that?
Her sene yaptığınız müfettiş şakalarınız olmasa bugün böyle davranır mıydı?
It wasn't until I realized I'd been hiring a loony... that I came to wonder if he hadn't been riding all the time, behind our backs.
Ta ki gerçek bir akıl hastasını işe aldığımı fark edene kadar... Bizim ardımızdan sürekli ata binen birini.
If he hadn't, you'd have missed the pleasure of working for me.
Böyle yapmasaydı benimle çalışma zevkini yaşayamazdın.
You'd have beat him again if he hadn't bumped you.
Sana vurmasaydı onu tekrar yenerdin.
I couldn't help it, if I hadn't pushed him... he'd have pushed me.
Onu suya itmekten kendimi, alamadım... beni itti.
If it hadn't been for that cigarette case I gave you for your 650th birthday... he would have driven that stake right through your heart.
Size 650. doğum gününüzde verdiğim o sigara kabı olmasaydı... o kazığı tam kalbinize saplamıştı.
His second oldest son, your uncle Maurice, would've become the Earl in time. If he hadn't been killed in a fall from a horse.
En büyük oğlu, Morris amcan attan düşüp ölmeseydi o, Earl olacaktı
I even refused to put him up the night of the crime, which I regret,'cause if he hadn't been at the brothel...
Cinayet gecesi onu evimde ağırlamayı dahi reddettim ki buna pişmanım, çünkü genelevde olmasaydı...
Johnson would have given himself up if he hadn't been guilty of something.
Eğer suçlu olmasaydı Johnson kendisi gelip teslim olurdu.
Yes, your father was a non-commissioned officer, but he would have been an officer, if he hadn't been killed.
Evet, baban astsubaydı, fakat öldürülmeseydi, subay olabilirdi.
If I hadn't testified, he would have gone to the electric chair!
İfade vermeseydim elektrikli sandalyeye giderdi!
You'd still be getting thrown around by those townies if he hadn't cut loose a few rounds.
Dwyer, o birkaç yaşam turu yapmasaydı sen hala elden ele atılıyor olurdun.
- If we hadn't seen him, he would have.
- Onu görmemiş olsaydık, koşacaktı da.
If he hadn't been afraid, the witch couldn't have harmed him.
Korkmasaydı, cadı ona bir şey yapamazdı.
He wouldn't be dead if he hadn't been afraid.
Korkmasaydı ölmek zorunda kalmazdı.
And if Dexter hadn't had his teeth capped, he'd have been out on his ass years ago.
Eğer Dexter dişlerini kaplatmamış olsa, onları yıllar önce kıçından çıkarmış olacaktı.
They say "If you hadn't fled he wouldn't have died".
"Kaçmasaydın o ölmezdi, vurulmazdı." diyorlar.
He wouldn't have died if you hadn't ran away.
Aziz'i bırakıp kaçtın. - Kaçmasaydın ölmeyecekti.
Wait a minute. He'd have been gone this afternoon... if you hadn't taken your little stroll through the park.
Parka doğru küçük bir gezintiye çıkmasaydın, o bu öğlen gitmiş olacaktı.
I'd have had him up on charges if he hadn't caught some shrapnel.
Patlayıcılara takılmasaydı, onu görevlendirebilirdim.
If you hadn't sent "Variety," I never would have known he was going ahead without me anyway.
"Variety" dergisini göndermesen, bensiz yoluna devam ettiğinden haberim olmayacaktı.
If he hadn't taken over the construction, this would be one of the ordinary churches you see everywhere that have no impact on you at all.
Gaudi inşaatı devralmamış olsaydı... bu yapının, her yerde gördüğünüz ve sizi hiç etkilemeyen sıradan kiliselerden bir farkı olmayacaktı.
He was so weakened that he could have died if we hadn't pulled him out of bed.
O kadar zayıf düşmüştü ki onu yatağından çekip çıkarmasaydık ölebilirdi.
If he hadn't come, this would never have happened.
Gelmeseydi bunlar asla olmazdı.
He's looking like he's gonna kill her and might have if I hadn't stepped in.
Onu öldürecek gibi görünüyordu, ben devreye girmeseydim yapabilirdi.
as if he hadn't been away for four months.
Sanki dört aydır uzakta değilmiş gibi.
Your daughter'd be here right now, safe, if he hadn't started acting like John Wayne.
John Wayne gibi davranmamış olsaydı, kızınız burada şimdi güvendeydi.
If he hadn't been your boy he might have been a halfway decent man.
Senin oğlun olmasaydı belki adam olurdu.
I suppose, if someone had taken one and wished he hadn't, he'd be able to do something about it.
Galiba, biri yutmuş olsa ve yutmamış olmayı dilese, yapacak bir şeyleri olabilirdi.
If he hadn't murdered Joe, nobody would ever have known his name.
Eğer Joe'yu öldürmemiş olsaydı, kimse onun adını bilmeyecekti.
We know we wouldn't be here if he hadn't helped us.
Tek bildiğimiz, eğer bize yardım etmeseydi burada olamazdık.
If you hadn't lost at cards, would he have become a killer?
Eğer onu kağıt oyununda kaybetmemiş olsaydınız, şimdi öldürüyor olur muydu?
I think he wanna go married if they hadn't been for all that trouble.
Eğer bütün o olaylar yaşanmasaydı şimdiye kadar evlenmiş olurlardı.
I leaned against the car and we talked to him for a few minutes... and I told him that since he was looking for a job... and there hadn't been anybody at work... that if he wanted to stop back Monday morning... that sure, he could ride out and follow me to work... and he could talk to the boss. And he would probably get a job.
Arabaya yaslandım ve birkaç dakika sohbet ettik iş aradığını bildiğimden ve işe hiç kimsenin gelmemiş olmamasından eğer pazartesi sabahı yanıma gelirse birlikte iş yerime gidebileceğimizi ve patronla konuşabileceğini, muhtemelen de bir iş sahibi olabileceğini söyledim.
On the other hand, if he hadn't died, I wouldn't have been able to insert a curtain rod in his bottom and use him as a dish mop.
Öte yandan, ölmemiş olsaydı, kıçına korniş sokup, onu tabak bezi olarak kullanabilecektim.
Well, not regularly, but he seemed to know if we hadn't started the bake on time.
Düzenli gelmezdi ama zamanında pişirmeye başlayıp başlamadığımızı bilirdi.
If you hadn't exposed your identity he wouldn't want you dead
Kimliğini ele vermemiş olsaydın, ölmeni istemezdi.
life is just totally unfair... if it hadn't been for pinky... he's really sweet, and he lives out here in siberia where I'll probably never got to see him again... dad won't even let me go outside,
Hayat hiç adil değil. Pinky olmasaydı... Çok tatlı bir çocuk ama artık onu bir daha asla göremem.
As if that hadn't caused him enough grief... he was now being thrown out of his home.
Bu yeterince sorun yaratmıyormuş gibi bir de evinden atılıyordu.
if he's still alive 35
if he didn't 28
if he 47
if he dies 138
if he wins 28
if he knew 26
if he does 148
if he was 62
if he finds out 37
if he's alive 49
if he didn't 28
if he 47
if he dies 138
if he wins 28
if he knew 26
if he does 148
if he was 62
if he finds out 37
if he's alive 49