If he hasn't already translate Turkish
72 parallel translation
- If he already hasn't gotten out of town.
Hâlâ gitmediyse.
If he hasn't already.
Şayet henüz duymadıysa.
He's bound to find out if he hasn't already.
Henüz öğrenmişse bile yakında öğrenecektir.
You tell that loser that if he hasn't left already he's a dead man!
O kaybedene söyle, hâlâ yola çıkmadıysa onu öldürürüm.
If he hasn't already killed Kevin, he's trying to get as far away as he can.
Eğer henüz Kevin'i öldürmemişse, bir an önce uzaklara kaçmak istiyordur.
We'll get that fucking million dollars back, if he hasn't spent it already.
Tabii hepsini harcamadıysa... Amına koyayım be!
I hope he learns that now if he hasn't already.
Umarım hazır olmasa da ne yapması gerektiğini öğrenmiştir.
IF HE HASN'T ALREADY.
Tabii çoktan yapmadıysa. Bekle...
- If he hasn't already
- Eğer hala yapmadıysa.
He's your star witness. If he hasn't already, you...
Tabii daha yapmadıysa.
If he hasn't broken already.
Eğer halihazırda yaralandıysa.
If he hasn't already.
o zaten değilse.
If he hasn't already.
Tabi zaten yapmadıysa.
He's running out of time if he hasn't talked already.
Daha konuşmadıysa bile zamanı daralıyor.
- Blue- - if be hasn't caught her already, he'll be following her.
Lacivert, eğer onu hala yakalamadıysa, peşindedir.
we'll get that fucking $ 1 million back... if he hasn't spent it already.
Lanet bir milyon doları geri alırız. Tabii eğer şimdiden harcamadıysa.
Yeah, if he hasn't already.
Tabii çoktan bulmadıysa.
If he hasn't done that already.
Elbette çoktan yapmadıysa.
Bennett's going to kidnap another girl, if he hasn't already.
Bennett bir kızı daha kaçıracak, belki kaçırmıştır bile.
Bennett's gonna kidnap another girl, if he hasn't already.
Bennett bir kızı daha kaçıracak, belki kaçırmıştır bile.
No, Cooper would have a seizure, if he hasn't already.
Hayır. Cooper el koyacaktı duruma. Şimdiye kadar koymadıysa tabii.
He's gonna kill them all if he hasn't already.
Eğer daha öldürmediyse onların hepsini öldürecek.
If he hasn't already caused a major catastrophe by then.
Tabi eğer o zamana kadar büyük bir felâkete yol açmazsa.
It's not as if he hasn't already paid the price.
Yaptıklarının bedelini zaten ödedi.
If he hasn't already.
Eğer öğrenmediyse.
He's damn close to septic shock, if it hasn't already set in.
Şimdiye kadar olmadıysa bile, lanet olası septik şoka çok yakın.
If he's dating your aunt, he's going to see a picture of you, and if he doesn't have retrograde amnesia, he's going to recognize you, if he hasn't already.
Senin teyzenle çıkıyorsa, senin fotoğraflarını görecek ve hafıza kaybı yaşamıyorsa seni tanıyacak. Eğer şu ana kadar tanımamışsa.
And even if he hasn't realized it, this job is changing him already, because it comes with a whole host of overwhelming responsibilities, including keeping this hospital afloat.
Daha önce fark etmemiş olsa bile, bu görev onu şimdiden değiştiriyor! Bu hastanenin devamlılığını sağlamak dâhil bir ton bunaltıcı sorumluluğu var.
Don't look at me with compassion to rob and kill me, me and my son, if he hasn't already been murdered.
Bana öyle acıyarak bakma. Vur öldür beni. Beni ve oğlumu.
If he hasn't already.
Tabii hala öldürmediyse.
Also, just a technical thing, if he hasn't already, Andreas is going to teach you how to throw knives so that you're somebody who knows exactly what he's doing with that.
Ayrıca, sadece teknik bir şey, eğer o değilsen, Andreas nasıl bıçak atacağını öğretir, böylece n e yapacapını bilirsin.
Probably trying to leave the country, if he hasn't already.
Ülkeyi terk etmeye çalışıyordur, hâlâ etmediyse tabii.
If he hasn't done it already, Gaeta will air lock Tigh, Tyrol, Anders, then he'll start with the rest.
Henüz yapmadıysa bile Gaeta Tigh, Tyrol ve Anders'i hava kilidinden atacaktır.
He'll tell them everything, if he hasn't already.
Henüz konuşmamışsa bile elbet onlara her şeyi anlatacak.
Okay, if this guy, Kishimoto, is so connected, how do we know that he hasn't already helped Hesse off the island?
Tamam. Bu Kishimoto denen adamın bağlantıları bu kadar çoksa Hesse'e adadan çıkmasına çoktan yardım etmediği ne malum?
- Oh, man, if he hasn't already. [doorbell ringing]
- Bieber senin için şarkı bile yazar.
If he hasn't done so already.
Çoktan yapmamışsa.
Probably, if he hasn't done it already.
Büyük ihtimal. Tabii şimdiye kadar öldürmediyse.
Soledad will make his move if he hasn't already.
Soledad bir şey yapmadıysa mutlaka bir hamle yapacaktır.
If he hasn't already.
o zaten değil varsa.
If he hasn't already told you about me, ask him - Mankowski.
Eğer zaten hâlâ benden bahsetmemişse ona Mankowski'yi sor.
Might even get him to hurt himself, if he hasn't already.
Kendine zarar bile verebilir, çoktan vermediyse şayet.
So if he hasn't already met his maker, he's well on his way.
Eğer daha Yaradan'la tanışmamışsa, tanışmak üzere.
Tonin is gonna send people for you if he hasn't already.
- Tonin senin için adamlarını yollayacak, tabi zaten yollamamışsa.
He'll soon begin to sing - if he hasn't already - like a nightingale.
Şakımaya çoktan başlamadıysa başlar. Bir bülbül gibi.
I mean, if he's using, he might just let something slip, if he hasn't already.
Eğer kullanıyorsa ağzından kaçırabilir. Belki de kaçırmıştır bile. Bilmiyorum.
Edward will soon hear of our alliance, if he hasn't already.
Edward yakında ittifakımızı öğrenir, eğer daha öğrenmemişse tabii.
Or skip town, if he hasn't already.
Ya da şehirden gider, tabi şimdiye kadar gitmediyse.
I've got to find whoever has the Rings before Drex gets the signal, if he hasn't already.
Drex sinyali almadan önce, Halkalar'ın kimde olduğunu bulmalıyım, tabii çoktan almadıysa.
If you were this pathetic a liar with my brother, I'm surprised he hasn't killed you already.
Eğer ağabeyime karşı da böyle zavallı ve yalancıysan seni şu dakikaya kadar öldürmemiş olmasına şaşarım.
If Marcel could do that, why hasn't he done so already, and it does beg the question if Marcel can't protect you, then what of those you care about?
Madem Marcel'in bunu yapabilecek durumu var, neden bugüne kadar yapmadı? Burası çok önemli. Eğer Marcel seni koruyamıyorsa peki ya değer verdiğin kişileri nasıl koruyacak?
if he's still alive 35
if he didn't 28
if he hadn't 19
if he 47
if he dies 138
if he wins 28
if he knew 26
if he does 148
if he was 62
if he finds out 37
if he didn't 28
if he hadn't 19
if he 47
if he dies 138
if he wins 28
if he knew 26
if he does 148
if he was 62
if he finds out 37
if he's alive 49
if he did 163
if he doesn't 87
if he can 20
if he's smart 25
if he's lucky 18
if he is 98
if he isn't 17
if he shows up 24
if he's innocent 26
if he did 163
if he doesn't 87
if he can 20
if he's smart 25
if he's lucky 18
if he is 98
if he isn't 17
if he shows up 24
if he's innocent 26