If we don't translate Turkish
15,688 parallel translation
He's gonna speak, and he's gonna answer all our questions, and if we don't like His answers I will denounce the bastard then and there.
Sizinle konuşacak.. ... bütün sorularınızı cevaplandıracak ve eğer cevaplarını beğenmezsek o şerefsizi tam burada yok sayacağım.
So if we are your children, why don't you act like a father?
Öyleyse, sizin çocuklarınsak, neden bir baba gibi davranmıyorsun?
I just think it's best if we don't pursue that any further.
Bence fazla kurcalamamız iyi olur.
If you don't have better angels, and I suspect you don't, you should know that we've amassed a dossier the size of this room documenting your crimes.
Eğer içinde hâlâ iyilikten eser kalmışsa, ki bence yoktur işlediğin suçların belgelerini bu odanın büyüklüğündeki bir dosyada hazırladık.
I don't know if I can do this. We don't even have our things.
Eşyalarımız bile yok.
Why don't we go and see if Nick's car is here, shall we?
Neden gidip Nick'in arabasının burada olup olmadığına bakmıyoruz, gidelim mi?
But we shouldn't make an enemy if we don't need to.
Fakat eğer gerekmiyorsa yeni bir düşman edinmemeliyiz.
If we don't stand together, then we're all alone.
Eğer birbirimizin yanında olmazsak hepimiz yalnız kalırız.
We're gonna lose Fisher if we don't proceed with the investigation.
Eğer bunu yapmasaydık Fisher'i kaybederdik.
We don't know if this Dr. Kukra is our killer or just linked to him in some way.
Bizim katilimiz Dr. Kukra mı bilemedim. ya da sadece bağlantılıdır.
The money will run out if we don't act now.
Hemen başlamazsak para kaynağı bitecek.
And money will run out if we don't act now.
Eğer hemen harekete geçmezsek, para suyunu çekecek.
If we don't break this story, do you think nobody else will?
Bu haberi yapmazsak başkasının yapmayacağını mı düşünüyorsunuz?
If we don't go in, we won't know what she's protecting there.
- Girmezsek orada ne koruduğunu bilemeyiz.
We won't know if we don't stitch in.
Bağlanmadan bunu bilemeyiz.
I think we'll just gather up over there, if you don't mind, thank you very much.
Sakıncası yoksa şurada toplanacağız. Çok teşekkür ederim.
We can give you a ride, if you don't mind us asking you a few questions on the way.
Eğer birkaç soru sormamızın sakıncası olmazsa sizi bırakabiliriz.
Well, if the sun goes down, I don't think it matters what they think we know...
Eğer gün batarsa ne bildiğimizin önemi kalmayacak.
Ramse... even if this place exists, it could be anywhere in the world, and we don't have maps or records from after the plague.
Ramse, böyle bir yer olsa bile dünyanın öbür ucunda bile olabilir hem salgından sonra elimizde ne harita var, ne de bir kayıt.
And if you don't, we don't have a Machine to bring you back.
Eğer istemezsen anlarım seni geri getirecek makinemiz olmayacak.
We can't help you if you don't help us find Coco's killer. - _
Coco'nun katilini bulmada yardım etmezsen bizde sana yardım etmeyiz.
'Coz we can't be free if we don't got money!
Çünkü para kazanamazsak, özgür olamayız!
Well, if we don't talk, they won't talk.
Biz konuşmazsak onlar da konuşmaz.
Yeah, if we don't let it take off, we will have effectively killed Linda.
Evet, kalkışına izin vermezsek de bu sefer Linda'yı öldürmüş olacağız.
If we don't operate, she's going to get compartment syndrome, cutting off the blood supply to the leg, which most certainly could kill her, so, again, life-threatening.
Eğer ameliyat almazsak kompartman sendromuna girecek bacağına kan akışı kesilecek ki bu kesinlikle onu öldürebilir. Yani, yine hayatı tehlikede.
And if I'm right, we don't have a lot of time before his stroke symptoms are permanent.
Eğer ben haklıysam, felç kalıcı olmadan önce fazla vaktimiz yok.
We don't know if our son passed the test or failed or anything.
Çocuğumuz sınavı geçti mi, geçmedi mi, hiçbir şey bilmiyoruz.
If we don't, it means he owns Seattle.
Yapmazsak, Seattle'ın sahibi o olacak.
Look, if we don't put Levi away and soon, more people are gonna die.
Bak. Levi'yi yakalayamazsak yakında daha çok insan ölecek.
We don't know if she's gonna wake up, have brain damage...
Uyanacak mı, beyin hasarı olacak mı, bilmiyoruz...
♪ if we don't let it spread ♪
# Engelleyerek yayılmasını #
If we don't follow the rules, we can't win the battle.
Kurallara uymazsak savaşı kazanamayız.
If we don't get it back in an hour, it will be too late.
Bir saat içinde gelmezse çok geç kalırız.
If we don't hand Ahn over by tomorrow morning, they will call off the summit.
Yarın sabaha kadar Ahn meselesini halledemezsek toplantı olmaz.
- Edna, we appreciate your insights, but if you don't mind, I think we'd all like to hear what Mrs. Florrick has to say.
Edna, görüşlerine minnettarız. Ama eğer zahmet olmazsa Bayan Florrick'in söyleyeceklerini de duymayı isteriz.
I don't know if your... if your daddy, uh, told you about it, but we have a very big court day tomorrow, in which I have to talk.
Bilmiyorum baban hiç bahsetti mi yarın mahkemedeki büyük günümüzden. Onu konuşmamız lazım.
If we don't have something tomorrow, we're fucked, so let's go.
Yarın elimiz boş gidersek yarrağı yeriz.
I don't know what's gonna happen to me, but maybe we'd both be better off if I wasn't around anymore.
Bana ne olacağını bilmiyorum ama etrafta olmamam belki de ikimiz içinde daha iyi olur.
Or if we don't hear from you, maybe we'll drop back by.
Aramazsanız, tekrar uğrayabiliriz.
They're having a party downstairs, so if we stay quiet, I don't think they'll notice.
Aşağıda parti veriyorlar,... eğer sessiz olursak fark edeceklerini sanmıyorum.
If you don't, by some time tomorrow, we could be looking at the beginning of the end of the world.
Eğer bunu yarına kadar yapmazsan,... dünyanın sonuyla karşı karşıya kalabiliriz.
Hey, hey, hey. If we're hostages, you don't want to lose one.
Sakin olun, rehinelerinizden birini kaybetmek istemezsiniz.
Our dad just had a massive heart attack and we don't know if he's gonna make it.
Babamız önemli bir kalp krizi geçirdi ve kurtulup kurtulamayacağını bilmiyoruz.
And if you don't tell us exactly what happened at the museum yesterday, we will be forced to give you another injection.
Biz aslında devletten geliyoruz. Bize dün gece müzede tam olarak neler olduğunu anlatmazsanız size bir enjeksiyon daha yapmak zorunda kalacağız.
I do think we'll want to... offer round trips because a lot more people would be willing to go if they think that if they don't like it, they can come back.
Gidiş dönüş biletler sunmalıyız bence böylece daha fazla insan gitmek isteyecektir çünkü beğenmezlerse geri gelebilirler.
One or another super shitty ending is coming within days if we don't at least try to go get the knife.
Bir veya diğer boktan bir son birkaç gün içinde gelmek üzere En azından bıçağı ele geçirmeye çalışmazsak.
If we don't get what we want, blast his hand off.
İstediğimizi alamazsak, eline ateş et.
Yeah, well, if we do, we know why, don't we?
Evet, kaptırırsak da nedenini biliyoruz değil mi?
And if we don't stop those things now,
Ve eğer o şeyleri şimdi durduramazsak,
If we don't call it in, we have no support.
Eğer haber vermezsek desteğimiz olmayacak.
Use caution, we don't know if Seraphin is Hunter or human.
Dikkatli olun, Seraphin'in bir insan mı Hunter'mı olduğunu bilmiyoruz.
if we don't do something 25
if we don't do this 26
if we get caught 42
if we 74
if we hurry 53
if we die 31
if we can 50
if we work together 41
if we did 47
if we fail 39
if we don't do this 26
if we get caught 42
if we 74
if we hurry 53
if we die 31
if we can 50
if we work together 41
if we did 47
if we fail 39
if we lose 33
if we were 21
if we win 64
if we're being honest 21
if we can't 22
if we wait 32
if we do 72
if we stay here 41
if we go back 18
if we have to 52
if we were 21
if we win 64
if we're being honest 21
if we can't 22
if we wait 32
if we do 72
if we stay here 41
if we go back 18
if we have to 52