English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / In heaven

In heaven translate Turkish

4,970 parallel translation
What in Heaven's name?
Tanrı aşkına bu da ne?
And he asked me if I believed in heaven.
O da bana cennete inanıp inanmadığımı sormuştu.
Most people get shot... and appear in another reality, they ask themselves if maybe they're in heaven.
Çoğu insan vurulur ve diğer hakikati anlarlar, sonra kendilerine cennette olduklarını sorarlar.
I don't believe in heaven.
Ben cennete inanmam.
When I held you, changed you, set you on your feet I was as happy as if I were in Heaven!
Kollarımda tuttuğum, altını değiştirdiğim, yürüyüşünü gördüğümde sanki cennetlerdeymişim gibi mutlu oldum!
I'm in heaven all over again, my husband.
Bana yeniden hoş geldin kocam.
Our father who art in heaven, hallowed be thy name. Thy kingdom come, thy will be done, on earth as it is in heaven.
Cennetin yaratıcısı Tanrımız cennette olduğu gibi saltanatın dünyaya da geldi.
( Men ) Our father, which art in heaven, hallowed be Thy name.
Göklerdeki babamız adın kutsal kılınsın.
Thy Kingdom come, Thy will be done on earth as it is in heaven.
Eğemenliğin gelsin. Göklerde olduğu gibi yeryüzünde de senin istediğin olsun.
Well, then, by 6 : 00, I'll either be in the air or... In heaven, if that's the direction I'm headed, which I doubt.
Ve saat 6 gibi ya havada olurum ya da cennette, eğer oraya doğru gidiyorsam, gerçi şüpheliyim ama.
Our Father who art in heaven...
Cennetteki Tanrımız...
"But if ye do not forgive, " Neither will your father in heaven Forgive your trespasses. "
Sen affetmezsen, cennetteki babamız da senin günahlarını affetmez.
"There are more things in heaven and earth Than are dreamt of in your philosophy."
Dünyada ve cennete sizin hayal edebileceğinizden çok daha fazlası var.
I've got a direct line to God up in heaven, you know.
Cennetteki Tanrı'yla direkt hattım var.
We met in heaven.
Cennette tanışmıştık.
Our Father who art in heaven : hallowed be thy name.
Cennette sanatını icra eden babamız, adı şerefli olan.
Our Father who art in heaven, Hallowed be Thy name, Thy kingdom come...
Cennetteki babamız, Adın kutsal kılınsın, Krallığın gelsin...
Is my son in heaven... or is he in hell?
Oğlum cennette mi yoksa cehennemde mi?
So when I look in heaven, killer, killer, killer.
# Öyleyse cennete baktığımda # Süper, süper, süper.
You will be rewarded in Heaven.
Cennette ödüllendirileceksiniz.
" A match made in heaven.
Cennette bir eşleşme.
Our Father who is in heaven, who has shown us this glorious miracle in your house of worship.
Bize evinde bu aziz mucizeyi gösteren cennetteki Babamız.
"Our father who art in heaven,"
"Göklerdeki Babamız..."
"Thy will be done, on earth as it is in heaven."
"Gökte olduğu gibi, yeryüzünde de senin istediğin olsun."
Our Father, which art in Heaven, hallowed be thy name...
"Göklerdeki Babamız, adın kutsal kılınsın..."
Mommy's in Heaven, isn't she?
Annem cennette, değil mi?
" Rock out in heaven.
" Cenneti salla.
What in Heaven's name could have brought this upon us?
Ve tanrı aşkına bunu kim üstümüze yollamış olabilir?
Match made in heaven.
Tencere kapak misali.
I mean, I've never mentioned this in session, but sometimes I pick up the phone and I try to call my mother in heaven.
Yani, bundan seanslarda hiç bahsetmedim ama bazen telefonu alıyorum ve cennetten annemi aramaya çalışıyorum.
Of course, we are a match made in heaven.
Tabii ki, biz birbirimiz için yaratıldık.
Please, God in heaven, put that match out!
Lütfen, cennette Tanrı, bu maç söndürüldü!
And blessed are those that are persecuted for righteousness'sake, for theirs is the Kingdom of Heaven. "
"Ve hak yolunda mazlum olanlardır kutsananlar..." "... bunlar ki Cennet'in Kapıları onlara açık olacaktır. "
The body of Christ, the bread of Heaven.
İsa'nın bedeni, Cennet'in ekmeği...
By Heaven, in the grove!
Cennetten gönderildi, korulukta buldum.
In any case, that is Heaven's wish.
Her halükârda cennetin dileği bu.
O heaven and earth! Take me in!
Yer ve gök, kabul et beni!
... save us from the fires of Hell, lead all souls into Heaven, especially those most in need of Thy mercy.
... bizi Cehennem ateşinden koru, Tüm ruhlara Cennetin yolunu göster, özellikle bazılarının senin merhametine daha çok ihtiyacı var.
Forgive us our sins, save us from the fires of Hell, lead all souls to Heaven, especially those most in need of Thy mercy.
Günahlarımızı bağışla Cehennem ateşinden bizi koru, tüm ruhlara Cennetin yolunu göster, özellikle bazılarının senin merhametine çok ihtiyacı var.
[SPEAKS IN SPANISH] Really doubt I'm going to heaven.
Cennete gideceğimden şüpheliyim.
- Oh, for heaven's sakes. First car in the spot gets it.
Arabasını ilk park eden kazanır.
♪ Up in horsey heaven, here's the thing ♪
İşte yukarıdaki at cennetindesin.
I hear an angel, I must be in heaven.
Kesin cennetteyim.
'In the beginning, God created the heaven and the earth.
"Genesis 1 : 1 Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı."
'In the beginning, God created the heaven and the earth.
Başlangıçta, Tanrı göğü ve yeri yarattı.
# shine, shine, a Roosevelt dime # # all the way to Baltimore and running out of time # # the salvation army seem to wind up in the hole # # they all went to heaven in a little rowboat #
# Parla, parla, Roosevelt on sentliği # # Bütün yollar Baltimore'a ve zaman tükeniyor # # Kurtuluş ordusu deliğe çekiliyor gibi görünüyor #
You're in heaven.
- Cennettesin.
Okay, for heaven's sake, we had a party for Darlene in accounting.
Tamam, muhasebedeki Darlene için parti vermiştik.
I woke up one morning and I realised he's not in his heaven.
Bir sabah uyanıp onun cennetinde olmadığının farkına vardım.
Will my reward be in your heaven?
Ödülüm sizin cennetiniz mi?
Well, thank heaven you got there in the end.
Sonunda bu fikre vardığın için tanrıya şükürler olsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]