English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Initiates

Initiates translate Turkish

83 parallel translation
The republican army, exhausted, ill-equipped, initiates retreat on all fronts.
Cumhuriyetçi ordu yorulmuştu. Yeterli malzemesi yoktu. Tüm cephelerde gerilemeye başlamıştı.
arrives in the wooded mountains, and there he arms himself, prepares himself, initiates himself to the new, to the eternal fight.
ormanlı dağlara varıyor silahları alıp kendisini hazırlıyor, yeni mücadeleye, ebedi mücadeleye alışıyor.
But what the young initiates said is absolutely right.
Genç keşiş söylediklerinde yerden göğe kadar haklıydı.
The meetings will be conducted by myself... and the other new initiates now present.
Toplantılar, bendeniz ve şu anda mevcut bulunan, diğer yeni üyelerce idare edilecektir.
When you do, who usually initiates it?
Yaptığında, daha çok kim başlatır?
The truth initiates events whose impact we can't foresee.
Gerçek, etkisini bilemeyeceğimiz olaylar başlatır.
It initiates a serotonin cascade in the frontal lobe.
Frontal lobdan dalga dalga yayılarak başlıyor.
The same year Berlin scientist friedreich mailer, my father, initiates radar-jamming research to assist in daylight bombing raids.
Aynı yıl, Berlin. Bilim adamı Friedrich Maler, babam. Gündüz bombalama çalışmalarına destek olmak üzere,
Nakano's initiates were said to have been great sorcerers, right?
Nakano'nun müritlerinin büyük büyücüler olduğu söylenirdi değil mi?
Because Dax is famous for breaking initiates.
Adayları elemekle ünlü olduğu için.
Field training with Dax was the nightmare of the initiates.
Dax ile saha eğitimi, adayların kabusudur.
It initiates a nuclear counterstrike on its own.
Kendi başına bir nükleer karşı saldırıyı düzenleyebiliyor.
It was your job to be hard on initiates.
- Adaylara sert davranmak senin görevindi.
This guy initiates.
Bu adam inisiyatif alır.
Sometimes it's the female of a species that initiates mating.
Bazı türlerde, çiftleşmeyi dişiler başlatır.
Under the light of the baccha moon...,... my initiates will drink my blood and become one of us.
Baccha ayının ışığının altında, yeni üyelerim kanımı içecekler ve bizden biri olacaklar.
What if he initiates contact?
O kurarsa ne olacak?
Look, the Mark of Eyghon, worn by his initiates.
Bak, Eyghon Damgasını üyeleri yaptırırmış.
The dampening field only seems to appear when one of the plasma strands ignites... as if the fire itself initiates the field.
Alan sadece, plazma kıyısı ateşlendiğinde belirdi- - ateşin, alanı başlatması gibi.
But at other times it teaches us, initiates us...
Ancak bazen de bize öğreten, bizi meydana getiren şeydir.
The pain of child birth initiates a woman into motherhood.
Doğum sancısı bir kadınına anne olduğunu öğretir.
You initiates get to clean the kitchen.
Siz, çömezler! Mutfağı temizlemeye başlayın.
After Chakotay initiates the warp pulse, he should find himself back at the moment Voyager encountered the chronokinetic surge.
Chakotay, warp darbesini başlattıktan sonra, kendisini kronokinetik dalga oluşumundan önce ki bir anda bulacak.
All initiates know his story. I've always known it.
Tüm müritleri hikayesini bilir.
Driver hits the brakes, initiates the skid.
Şöför refüje vurur ve izler oluşur.
If the virus initiates at a single location, there will be a couple hundred cases by the end of day one.
- Eğer salgın tek bir yerde başlarsa ilk günün sonunda birkaç yüz durum ortaya çıkar.
He abandons popular anti-imperialism and non-alignment extolled by Perôn and Evita and initiates a "physical relationship" with the United States.
Perôn ve Evita'nın yücelttiği, popüler anti-emperyalizmi ve tarafsızlığı terkederek, ABD ile "fiziksel bir ilişki" başlatır.
He receives calls and initiates interactions.
Aralamalar ona geliyor oda yönlendirmeleri yapıyor.
Three initiates and a senior member to supervise.
Üç yeni üye ve onları denetlemek üzere bir kıdemli üye.
- You didn't tell them you and Liza were initiates?
Onlara Liza'yla birlikte yeni üye olduğunuzu söylemedin mi? - Hayır.
The Department of Defense initiates new instructions for military intervention in the case of a hijacking.
Savunma Bakanlığı, uçak kaçırma hadiselerinde yapılacak askeri müdahalelere yönelik yeni direktifleri uygulamaya koyar.
Someone defending Liang under false pretenses and initiates rebellion by imposing personal adoration
Birisi yalandan yere Liang'ı savunuyor ve buradan kazandığı şöhretle bir isyan başlatıyor.
By order of the Royal Court Ge Li is defending Liang under false pretenses and initiates rebellion by imposing personal adoration
Kraliyet mahkemesinin kararına göre Ge Li'nin, sahtekârlık yaparak Liang'ı savunduğu ve bundan kazandığı şöhretle bir isyan başlattığı anlaşılmıştır.
The spoon flies, initiates the striker.
İğne fırlar, ateşleyici iğneyi harekete geçirir.
Siri initiates it.
Siri başlatıyor.
- If someone enters without proper clearance, it initiates a light-based immobilization field.
- İçeri giren birinin gerçek bir geçiş izni yoksa hafif bazda hareketsizleştirme alanı yayar.
He never initiates it.
Bana hiç yardımcı olmuyor.
She hardly ever... you know, initiates.
Oda güç bela... lütfederse.
"but the stepmom of a bro is fair game if she initiates it, " and / or is wearing at least one a article of leopard print clothing. "
Ama bunu o başlatırsa, bir kardeşin üvey annesi meşru bir hedeftir ve / ya da en azından bir parça leopar desenli bir şey giymişse. "
11 : 14, parker initiates stockholm. Tv demand granted.
11 : 14 Parker televizyon isteğini iletti.
Whenever a ship crosses the equator, the crew dresses in costume and initiates anyone who's never crossed before.
Ne zaman bir gemi ekvatoru geçerse mürettebat kostümlerini giyer hiç geçmemişleri üyeliğe kabul eder.
Andromeda is inspired by its victim. It crosses into the bloodstream where it initiates coagulation. Death occurs within seconds.
Andromeda kurbanın solunum yolundan girerek kana karışıp, pıhtılaşmayı başlatıyor.
- Only 12 initiates will be admitted.
- Sadece on iki kişi kabul edilecek.
Only if she initiates it.
Anca o başlatırsa.
I use always my time with non initiates but, you might find it very alert.
Açıkçası zamanımı her önüne gelenle harcamam ama bu sefer yardımcı olabilirim galiba.
Near the end of the lane, the ball breaks the infrared sensor, which initiates the pinsetter control unit.
Madeline'in küpesi çocuğun kulağında! Sen!
Near the end of the lane, the ball breaks the infrared sensor, which initiates the pinsetter control unit.
Koridorun hemen kenarında yuvarlanan top sensörü çalıştırır ve sensör de pin kontrol ünitesini devreye sokar.
The intent was to teach the initiates the deeper meaning of these myths. What became later termed as Lucifer, Satan, or the Devil was representative of the Ego, which rivals The Lord, the representative of the self.
Tüm bunların amacı, bu mitlerin derin anlamlarını öğretmektir ıblis, şeytan ya da canavar olarak adlandırılanlar, aslında öz benliğe ( Tanrıya ) büyüklenen egoyu temsil etmektedir
- Initiates out of Lodi.
- Lodi'nin önayak olduğu bir birleşme.
Parker initiates contact with second hostage.
Parker, diğer rehine ile görüşmeye başladı.
Ha ha ha. These are 2 of our initiates.
Bu 2 kişi yeni üyelerimiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]