It hurts so bad translate Turkish
128 parallel translation
I have to leave, but it hurts so bad.
Hemen gitmek istiyorum ama ağrı o kadar fazla ki.
Some days I can hardly move, it hurts so bad.
Bazı günler güçlükle hareket edebiliyorum, çok ağrı yapıyor.
It hurts so bad.
Çok canım yanıyor.
Oh, it hurts so bad when I cough...
Öksürdüğüm zaman çok acıyor...
It hurts so bad
* Çok fazla üzüyor beni *
Right, when a person is writhing in pain, it hurts so bad.
Haklısın, bir insan acı içinde kıvranırken, çok acıtır.
It hurts so bad...
Çok canım yanıyor...
It hurts so bad.
Canımı çok yakıyor.
It hurts so bad!
Çok acıyor.
Oh, it hurts, it hurts so bad.
Çok canımı yakıyor.
Oh, it hurts so bad.
Çok acıyor.
It hurts so bad... junk...
Çok acıdı... bok...
It hurts so bad.
Çok ağrıyor.
Of course it's true and it hurts so bad.
Tabi doğru ve çok acıtıyor.
- Roy, it hurts so bad.
- Roy, Bu çok acı veriyor.
My soul, It hurts so bad
Yüreğim... yanıyor.
It hurts so bad!
Çok canım acıyor!
"It hurts so bad!"
"Çok canım yanıyor!"
It hurts so bad it's killin'me.
Hem de öyle acıyor ki. Beni öldürüyor!
" It hurts so bad.
Çok acıyor.
It hurts so bad!
Ahh! "
It hurts so bad!
Çok acı veriyor!
It hurts so bad. Please.
- Çok acıyor!
It hurts so bad I " m choking on my own spit.
Öyle acıyor ki, kendi tükürüğümde boğuluyorum.
- God, it hurts so bad.
- Çok acı çekiyorum.
Oh, god, it hurts so bad.
Tanrım! Canım çok yanıyor.
Daddy, it hurts so bad.
Baba çok kötü acıtıyor
Dad's dead, and he left a hole and it hurts so bad you can't take it.
Babam öldü. Arkasında koca bir boşluk bıraktı, çok canını yakıyor çünkü kaldıramıyorsun.
Dad's dead, and it hurts so bad, you can't take it.
Babam öldü. Çok canın yanıyor ve bunu kaldıramıyorsun.
It hurts so bad!
Çok canım yanıyor!
It hurts so bad!
Çok acıyor!
It hurts so bad!
Çok kötü acıttı!
It hurts so bad, I can't even feel my leg.
Çok kötü yaralandım, bacağımı hissetmiyorum.
It - It hurts so bad.
Bu çok acı veriyor.
He wants that so bad it hurts him.
Bunu o kadar çok istiyor ki, kendisi bile üzülüyor.
It hurts so bad
Kötü yandı.
I need it so bad it hurts.
Öyle çok istiyorum ki, canım yanıyor.
It just hurts so bad.
Çok acıyor.
But I was even more scared to let myself love you... because every time I let love in, somebody takes it away... and it just hurts so bad.
Fakat sana aşık olmak beni daha da korkuttu... çünkü her aşık oluşumda, birisi gelip onu aldı... ve bu canımı çok yaktı.
Well, it just hurts so bad, I...
Gerçekten çok kötü oldum ben.
Like... so bad it hurts.
O kadar kötüdür ki, acıtır.
And it just hurts so bad.
Bu da beni çok üzüyor.
You know, you want something so bad it hurts.
Bir şeyi o kadar çok istiyorsun ki acı veriyor.
It hurts so bad. - Oh baby.
- çok acıyor!
My guess is, you want it so bad it hurts.
Bana kalırsa, o kadar çok istiyorsun ki, bu acı veriyor.
Something I miss so bad it hurts.
Öyle özlüyorum ki acıtıyor.
Sometimes it hurts so bad, I don't want to care about anyone again.
Caddenin bu tarafından yürümelisin.
- It just hurts so bad, David.
- Çok canım yanıyor, David.
There's one thing that I gotta know tell me how you can leave me like that, don't you know it hurts so bad Senior year's almost over. In a month, we might never see each other again.
Bir ay sonra birbirimizi belki de asla görmeyeceğiz.
I wish I could get one on my eye so it hurts extra bad.
Ben de gözümün üstüne yaptıracağım... Böylece acıyı daha fazla hissederim.
I think, it's really sad that a woman whose husband breaks down in front of her, tells her that he can't live without her, goes out and fucks someone else and hurts herself so bad.
Kocası ona ağlayarak onsuz yaşayamayacağını söyledikten sonra bir kadının gidip başkasıyla yatması ve kendini böyle incitmesi gerçekten acınası bir durum.
it hurts 1217
it hurts so much 65
it hurts me 41
it hurts a lot 21
it hurts too much 26
it hurts like hell 29
so bad 97
so badly 25
it hurt 96
it hurts so much 65
it hurts me 41
it hurts a lot 21
it hurts too much 26
it hurts like hell 29
so bad 97
so badly 25
it hurt 96