It means a lot translate Turkish
830 parallel translation
It Means A Lot To Me To Have You Here. Of Course.
- Burada olman benim için çok önemli.
Maybe to you, but to me it means a lot of sacrifices
Senin için olmayabilir, ama benim için çok fedakarlık demek.
It means a lot to me.
Benim için çok önemli.
It means a lot to you, huh?
Senin için çok şey ifade ediyor, ha?
Well, it means a lot.
Çok anlamlı.
It means a lot, doesn't it?
Seni seviyorum.
It means a lot to us.
Bunun bizim için anlamı büyük.
I can see that it means a lot to you.
Görüyorum ki senin için çok şey ifade ediyor.
And it means a lot.
Bu birçok anlama gelir.
It means a lot to me personally.
Bunun benim için önemi büyük.
It means a lot to us.
Bizim için çok şey ifade eder.
It means a lot to me.
Hatta her şeyden çok bağlıyım.
It means a lot to me.
O benim için çok önemli.
It means a lot to me. It's not just the money!
Mesele sadece para değil!
It means a lot.
Benim için çok değerli.
I'm delighted that Chief Yang is here It means a lot to me
Şef Yang'ın burda olması şereftir namınız heryerde geçer!
It may not sound like much, but it means a lot to me.
Bunlar çok önemli gelmeyebilir ama benim için çok şey ifade ediyor.
It means a lot of money to everyone, including you two.
Bu herkes için çok iyi para demek, sizin için de tabii.
Look, I take you in now, it means a lot of money to me.
Seni şu anda tutuklarsam, bu bir ton para demek.
It means a lot.
Çok anlamlı.
It means a lot to me, and it doesn't change a thing for you.
Benim için anlamı büyük, sizin için de fark eden bir şey olmaz.
- It means a lot.
- Çok anlama geliyor.
"It means a lot."
"Çok anlama geliyor."
I'd really like to play, and it means a lot to me.
Gerçekten oynamak istiyorum, benim için önemli bir maç.
It means a lot. Go ahead.
Çok önemli.
Whatever this is, it means a lot to me.
Bu her neyse, benim için anlamı büyük.
It means a lot.
Benim için anlamı çok büyük.
Says it means a lot of money.
Çok fazla para olduğunu söylüyor.
He wants to know if you read the petition. - It means a lot to him.
Chicago dilekçesini okuyup okumadığını bilmek istiyor.
It means a lot to me.
Benim için önemli.
It's obvious it means a lot to you.
Senin için fazla olduğu açık.
It means a lot of people know.
Yani, bir sürü insan biliyor.
It means a lot to me.
Benim için çok şey ifade ediyor.
And it means a lot to him.
ve de çok değer veriyor.
It means a lot to her.
Çünkü onun için çok değerli.
It means a lot to to me and Frank.
Onun için çok önemli.
All it means to me is that you're terrified... hiding under a lot of rubbish about the functions of a robot.
Bütün bunların benim için anlamı... robotlaşmış saçmasapan bir sürü davranışın arkasına sığınmak.
- This means a lot to you, doesn't it?
- Bu senin için çok önemli, değil mi?
But what it means is that these people have it in their heads that your welfare is a hell of a lot more important and so is the music, than a dollar.
Bu insanların düşüncelerine göre, buradaki müzik ve onların rahatlığı paradan çok daha önemli.
It means leaving out a lot, like the make of the gun that was shoved against
Bu pek çok şeyi dışarıda bırakmak demektir.
I see a lot of people around you and I see these phones and all this stuff on your desk and it means nothing.
Etrafında çok insan olur masanın üstünde bu telefonları ve ıvır zıvırları görürüm boş şeyler.
When a person does a lot for you, it means you grab part of it. It's found to be fun. And he'll be fond of me.
Bir insan gülerse memnun olduğunu gösterir.beni de mutlu eder bu
The absence of a signal on a channel that is not receiving a broadcast... means that it can receive a lot of noise from many things, like short waves.
Bir kanal herhangi bir sinyal almıyor ve bir televizyon yayını göstermiyorsa... kısa dalga gibi pek çok gürültüyü iletebilir.
If Eliot gives me this, it can mean a senior vice-presidency, maybe next year... a seat on the board, not to mention another $ 25,000 per annum... which means a lot of things, like the mortgage on this dump.
Eliot terfi verirse kıdemli başkan yardımcısı olabilirim, belki gelecek sene de... kurulda bir koltuk, yıllık 25,000 $'lık zamdan bahsetmiyorum bile... bizim için çok değerli olur, buranın borcu gibi mesela.
It means that what our fathers taught us... is a lot of nonsense... and that we should be modern.
Manası ; bize babalarımız bir sürü saçma şey öğretmiştir, şimdi modern olmalıyız.
No, Carla, it means a lot more to me than that.
- Hayır, Carla.
The doctors say it means I'm growing up a lot faster than I'm supposed to.
- Doktoruma göre bunun anlamı, olması gerektiğinden daha hızlı büyüyorum.
But I think it also means that I'm gonna die a lot sooner.
- Ama sanırım bunun bir diğer anlamı da çok daha erken ölecek olmam.
It means a hell of a lot to your mother.
Bu annen için çok önemli.
And it means a lot to me.
Senin yaşındayken bana verilmişti.
I think it's time to propose a toast... to a little lady who means an awful lot to me.
Bence bir kadeh kaldırma vakti benim için çok önemli olan bir küçükhanıma.
it means a lot to me 71
it means 895
it means that 49
it means everything 19
it means something 56
it means something to me 22
it means nothing 90
means a lot to me 20
means a lot 21
a lot has happened 22
it means 895
it means that 49
it means everything 19
it means something 56
it means something to me 22
it means nothing 90
means a lot to me 20
means a lot 21
a lot has happened 22
a lot 1589
a lot of people 80
a lot of things 80
a lot of work 19
a lot of money 87
a lot of times 55
a lot better 53
a lot more 90
a lot of 45
a lot of fun 24
a lot of people 80
a lot of things 80
a lot of work 19
a lot of money 87
a lot of times 55
a lot better 53
a lot more 90
a lot of 45
a lot of fun 24