Means a lot translate Turkish
1,806 parallel translation
That means a lot to me.
Benim için anlamı büyük.
- No problem. - It means a lot.
Benim için önemi büyük.
Uh, yeah, that means a lot thank you for saying it.
Bu benim için çok önemli, belirttiğin için teşekkürler.
That means a lot to me.
Bu benim için çok önemliydi.
It means a lot.
Benim için anlamı büyük.
That means a lot.
Bunu söylemen benim için çok anlamlı.
Means a lot.
Benim için önemliydi.
That means a lot.
Çok anlamlı bu yaptığın.
That means a lot to me, roxie.
- Bu benim için çok önemli, Roxie.
Coming from you, that means a lot.
Tebrik senden geliyorsa, çok şey ifade eder.
That means a lot to me.
O benim için çok anlamlı biri.
That means a lot to me.
Onun güveni benim için önemli.
But we'll work on that later. - It means a lot.
Bunun çaresine sonra bakarız.
And it really means a lot to me.
Ve bunun anlamı benim için çok büyük.
The Bishop of Mainz knows that this appointment means a lot to Hartwig. And he is very fond of my son.
Mainz Piskoposu bu atamanın Hartwig için ne kadar önemli olduğunu biliyor ve oğluma da çok düşkündür.
Means a lot.
Sözlerin çok değerli.
It really means a lot coming from you.
böyle düşünmeniz, benim için çok önemli.
That means a lot.
Benim içim anlamı çok büyük.
It means a lot to him.
Bu onun için çok önemli.
Thank you. But be careful with it. It means a lot.
Teşekkür ederim, ama dikkatli ol, o benim için çok değerli.
It means a lot.
Bu benim için çok önemli.
The job is to steal something that means a lot to one scumbag and deliver it to another scumbag.
İş, bir pislik için çok önemli olan bir şeyi çalmak ve bir başka pisliğe vermek.
It really means a lot to me.
Bu benim için çok şey ifade ediyor.
Right, whatever that just meant it means a lot.
Evet. Ne olursa olsun onlar çok şey ifade ediyordu.
I know you wouldn't and it means a lot. What's that? Nothing.
Yapmayacağını biliyorum ve bunun için çok teşekkürler.
Look, I know Dana means a lot to you, but do you really think this is worth going AWOL over?
Bak, Dana'nın senin için çok şey ifade ettiğini biliyorum ama bunun için, bir nevi kaçak durumuna düşmeye değer mi?
That means a lot comin'from you.
Bunları senden duymak çok güzel.
But he means a lot to you.
Senin için manevi önemi çok ama.
It means a lot.
- Benim için çok önemli.
It means a lot to me.
Benim için anlamı çok büyük.
I know I'm not supposed to care about these things, but this one means a lot.
Bu tür şeyleri önemsememem gerektiği biliyorum. Ama bu çok anlam ifade ediyor.
That means a lot, David.
Bunun söylemen çok anlamlı, David.
It's good to know that your word means a lot.
Sözünün eri olduğunu öğrendiğim iyi oldu, Vince.
It means a lot to me.
Benim için anlamı büyük.
It means a lot that my older brother is getting married- -
Ağabeyimin evleniyor olması bana çok şey ifade ediyor.
It means - it means a lot, especially coming from you.
Benim için çok önemli bunu bilmek
- Well, it means a lot.
Benim için anlamı çok büyük.
- Because it's expensive, it's open air, that means a lot of variables.
- Çünkü pahalı bir iş bu. açık havada, bunun anlamı çok fazla değişken var.
It means that you will collect a lot of powers.
Bu demek oluyor ki, bir çok gücü elde edeceksin.
I mean, I don't think that means anything'cause he works late a lot.
Ama bunun bir anlamı olduğunu sanmıyorum, çünkü genelde geç saatlere kadar çalışır.
You'll be spending a lot of time at practice which means you'll have to be very dedicated to your studies, all right?
İdmanlarda çok fazla vaktin gideceği için derslerine ayrıca asılman gerek, tamam mı?
Means, "Too much something is not good." You train a lot. You need rest.
Yani : "Her şeyin fazlası zarar." Çok çalışıyorsun, dinlenmen gerekiyor
You know, he hasn't got a lot of, a lot of means, financially that is.
Söylemek istediğim, çok sağlam bir maddi gücü yok.
That means a lot.
Bu çok şey ifade ediyor.
It means a lot to me..
Benim için anlamı büyük.
I am surprised that you own I put this question, Stewart, because you have a lot of experience and know well the world of racing. You should know that being a race car driver means risking all the time.
Böyle bir soru sormana şaşırdım, Stewart, çünkü sende çok tecrübeli bir pilotsun, yarış konusunda bayağı bilgilisin ve şunuda bilmelisinki yarış piotu olmak demek her yarış risk altında olmak demektir.
I'm very high class, which means I charge by the hour... And I charge a lot.
Birinci sınıfım, bu da saatlik ücret aldığımı gösterir ve gerçekten pahalıyım.
It means a lot to his mom too.
Annesi için de önemli.
No. Bleeding a lot means I'm strong.
Hayır, çok kan akması güçlü olduğum anlamına gelir.
Securing your passage to South America means pulling in a lot of favors and paying off some very influential people.
Seni güvenli bir şekilde Güney Amerika'ya uçurmak için hem birçok zahmete katlanacağız hem de nüfuzlu kişilere rüşvet vereceğiz.
I thought you might have had a safe. That sign means a lot to us.
Bir kasanız olabileceğini düşünmüştüm.
means a lot to me 20
a lot has happened 22
a lot 1589
a lot of people 80
a lot of things 80
a lot of work 19
a lot of money 87
a lot better 53
a lot of times 55
a lot more 90
a lot has happened 22
a lot 1589
a lot of people 80
a lot of things 80
a lot of work 19
a lot of money 87
a lot better 53
a lot of times 55
a lot more 90
a lot of 45
a lot of fun 24
a lot of the time 18
a lot of it 93
a lot of stuff 16
a lot of them 83
a lot of blood 23
a lot worse 20
lotus 24
lots 169
a lot of fun 24
a lot of the time 18
a lot of it 93
a lot of stuff 16
a lot of them 83
a lot of blood 23
a lot worse 20
lotus 24
lots 169
lotte 119
lottie 68
lotta 19
lottery 16
lots of love 47
lotion 20
lothar 21
lots of things 77
lots of people 60
lots to do 26
lottie 68
lotta 19
lottery 16
lots of love 47
lotion 20
lothar 21
lots of things 77
lots of people 60
lots to do 26
lots of 23
lots of money 54
lots of times 48
lots of them 98
lots of stuff 21
lots of reasons 16
lots of it 103
lots of blood 19
lots of luck 17
lots of' em 19
lots of money 54
lots of times 48
lots of them 98
lots of stuff 21
lots of reasons 16
lots of it 103
lots of blood 19
lots of luck 17
lots of' em 19