English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ J ] / Join in

Join in translate Turkish

3,881 parallel translation
Siang can join in later.
Siang sonra katılır.
Let's start from the loud bit where you guys join in.
Sizin katıldığınız bölümden yüksek bir giriş yapalım.
Our father, who.. please join in
Cennetteki babamız... lütfen siz de söyleyin...
We can go and join in the fun then.
Sonra gidip eğlenceye katılabiliriz.
We must all join in.
Hepimiz katılmalıyız.
If you don't join in, be one of the girls, you won't last long here.
Bize katılmazsan, kızlardan biri olmazsan burada fazla duramazsın.
I know how you all like to gossip in the refectory... just don't expect me to join in.
Yemekhanede dedikodu yapmayı sevdiğinizi biliyorum ama size katılmamı beklemeyin.
Anybody else here can join in if they like, but this is between me and the platypus.
İsteyen herkes katılabilir ama bu mesele platipusla benim aramda.
I was left in Vardana, as I was only an apprentice, not yet accomplished enough to join in the fight.
Henüz acemi bir çırak olduğumdan, Vardana'da bıraktılar, savaşa katılmak için yeterince deneyimim yoktu.
Who are you to join in the conversation?
Sen kimsin de konuşmaya katılıyorsun?
You should come by sometime and join in the fun.
Sen de bir ara gelip bana katılmalısın.
You don't join in on cabinet meetings.
Kararları sen mi verdin.
Let me join in too.
Ben de katılayım.
I was singing and suddenly I heard a voice join in.
Şarkı söylüyordum birisinin katıldığını duydum.
Alice just buzzed my celly and wants me to join her in West Covina for a business convention.
Alice benim cebi çaldırdı West Covinadaki İş toplantısı için ona katılmamı istiyor.
We are gathered here today to join Max and Madison in holy matrimony.
Bu gün burada Max ile Madison'ın kutsal evliliklerine katılmak için toplandık.
Thanks for letting me know that agent Dean was planning to join us.
Ajan Dean'in bize katılacağının planlandığını bilmeme izin verdiğin için teşekkür ederim.
May your enterprises continue to flourish, and I look forward to the day you join us again in worship.
Şirketin büyümeye devam etsin inşallah ve ben de bize ibadet etmek için katılacağın günü dört gözle bekliyorum.
Well, then please join me in welcoming to the stage- - he entered a boy but will be leaving a...
Şimdi sizin de alkışlarınızla, huzurlarınıza... Buraya bir oğlan girdi...
You know, this is actually just two tunes playing simultaneously in different iTune windows, so I don't have to be here, I can join you.
Burada aslında iki farklı iTunes penceresinde iki farklı şarkı rastgele olarak çalıyor, o yüzden yanınıza gelebilirim.
Well, I am sure that Malik would love to join us. But sadly, he'll be eating dinner with his own family.
- Malik'in bizimle olmaya bayılır eminim ne yazık ki ailesiyle yiyor olacak.
Well, I'm sorry Walter couldn't join us.
Walter'in gelemediğine çok üzüldüm.
Um, that table has requested that you join them in the V.I.P. Area.
Şu masa, sizin V.I.P. alanına gelmenizi rica etti.
Hubert Thibodaux, may he rest in peace, then the least we Beaudrys can do is join you for a drink, hear what you've got to say.
Hubert Thibodaux'un - huzur içinde yatsın - torunu için yeterince iyiysen, o zaman en azından, Biz Beaydry'ler sizi bizimle içki içmeye davet edebilir, ve anlatacaklarınızı dinleyebiliriz.
In Ha must have been going through a lot to even decide to join the army.
In Ha orduya katılmak için çok düşünmüş olmalı.
I am sure you will all join me in wishing them as much happiness as they can bear.
Onlara sonsuz mutluluklar dilemede bana katılırsınız umarım.
Perhaps we should join you, Katherine, in your rebuffing of The Paradise.
Belki biz de senin gibi Katherine, The Paradise'a tavır almalıyız. Evet.
I was in need of a friend to join me.
Bana katılacak bir arkadaştan başka bir şeye ihtiyacım yok.
You weren't in a wheelchair, so you were too busy playing football to join Glee.
Tekerlekli sandalyede değildin Glee'ye katılamayacak kadar kendini futbola kaptırmıştın.
It was like in X-Men 2, when Pyro left the X-Men to join Magneto's Brotherhood.
X-Men 2'de, Pyro'nun X-Men'i bırakıp, Magneto'nun birliğine katılması gibi.
We are gathered here today to join Shania and Wilbur in holy pretend matrimony.
Bugün burada Shania ve Wilbur'un yalandan evliliği için toplandık.
Put your time in, and I'll see to it... That you join me in the O.R. very soon.
Zamanınızı buna harcayın, ben de en kısa zamanda ameliyathanede bana katılmanızı sağlayayım.
I'll join you in a minute.
Birazdan geleceğim.
Thank you for giving up your Thanksgiving plans to join me here in the office today.
Şükran Günü planlarınızdan vaz geçip ofiste bana katıldığınız için teşekkürler.
Earlier today, I invited Professor Stephen Hawking to join me in the popular online game Words with Friends.
Bugün erken saatlerde Profesör Stephen Hawking'e popüler oyun Arkadaşlarla Kelime oynamak için bir davet gönderdim.
And please join me in congratulating the completion of this project perfectly.
Tüm nihai ruhsatların kusursuzca, hiç sorun çıkmadan alındığı için de tebrikler ayrıca.
Eventually, Pufang was sent to join him in exile, where the old communist became a good father, trying, unsuccessfully, to massage his boy back to health.
Nihayetinde, Pufang eski bir komünistin iyi bir babaya dönüştüğü sürgün yerine gönderildi. oğlunun sağlığına kavuşması için beceriksizce masaj yapmayı denedi.
Now, please join me in the banquet hall for the Greek tradition of stealing everything that's not tied down.
Şimdi, Yunan geleneği olan özgür olan her şeyi çaldığımız ziyafete katılın.
By the way, I left a message for my brother-in-law and his partner to join us, too.
Bu arada kayınbiraderimle eşine de bize katılmaları için mesaj gönderdim.
Daddy, clearly I am no expert in relationships, but I don't think that asking Walt to join me for the holidays after only two dates is such a good idea.
- Ah.. babacığım ilişkiler konusunda uzman olduğum söylenemez... ama sadece iki buluşmadan sonra Walt'tan... tatilini benimle geçirmesini istemek... pek de iyi bir fikir değil.
Director Vance authorizes all NCIS agents to drop what they're doing and join the search.
Müdür Vance'in izniyle tüm NCIS ajanları yaptıkları işi bırakıp arama faaliyetlerine katılacaklar.
It's a shame Merlin didn't feel able to join us.
Merlin'in bize katılamaması çok yazık oldu.
It must join me in New York in a month.
Sözde, erkek kardeşiyle beraber bir ay içinde New York'a gelecekti.
Who are you in a hurry to join Such California?
Kaliforniya'da kimi görmek için bu kadar acele ediyorsunuz?
And now, before I join this couple in holy matrimony, Brick and Chani ask us to join them as they exchange their vows.
Bu çifti evlendirmeden önce Brick ve Chani, yeminlerini paylaşırken onlara katılmamızı istiyorlar.
At this time, join me in welcoming our candidates, Mayor Nicholas Hostetler and Councilman Jack Valliant.
Bu noktada Belediye Başkanı Nicholas Hostetler ile Meclis üyesi Jack Valliant'a hoş geldiniz diyelim.
And now I'd like to introduce another pair of piano-playing hands to join me in a duet.
Şimdi size benimle düet yapması için başka bir çift piyano çalan eli takdim edeceğim.
And he dropped his plans to finish high school, to join Leon and Eugene in Albuquerque.
Ve Albuquerque'deki Leon ve Eugene'e katılmak için liseyi bitirme planlarına son verdi.
Jock is having a few people over to his house in the Hamptons on Saturday and he'd like you to join him.
Jock cumartesi günü Hamptons'taki evinde bir kaç konuk ağırlıyor. Senin de katılmandan memnun olacağını söyledi.
Tomorrow sisters from all dark corners of the land will join me in the light of the Blood Moon for the greatest Sabbath of all.
Yarın ülkenin her kuytu köşesinden gelen kız kardeşlerim gelmiş geçmiş en muhteşem Cadı Ayini için benimle Kanlı Ay'ın ışığında buluşacak.
In two weeks, our mission here will be finished, and we'll I join the others.
İki hafta içinde buradaki görevimiz bitecek ve diğerlerine katılacağız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]