English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ J ] / Just some

Just some translate Turkish

31,827 parallel translation
That's just some PC nonsense.
Bu sadece bilgisayarın saçmalığı.
It's just some technical issues. It's not a problem.
Sadece teknik bir mesele.
Point is, adapting isn't just some cool trick he does.
Diyeceğim o ki, adaptasyon onun en iyi yaptığı şey.
Initially, I was terrified. But ultimately, I was proud to come out because it wasn't just some concept.
Başta korkuyordum ama sonunda açıldığım için kendimle gurur duydum çünkü bu sadece bir fikir meselesi değildi.
Not just some men, all men.
Sadece bazı adamlar değil, bütün adamlar.
It's just some work stuff.
Isle ilgili.
I just slipped on some grease at work.
İşte yağa basıp kaydım o kadar.
I just wanted to know how you feel about. Doing some overtime.
Sadece biraz fazla dursan nasıl olur diye soracaktım.
No, I just rent a room off some friends.
Hayır, sadece arkadaşlarımdan bir oda kiraladım.
I just made some last-minute changes.
Bazı son dakika değişiklikleri yaptım.
Try some. - Can we just have the music off, please!
Biraz dene. - alabilir miyiz Müzik kapalı, lütfen!
I'm sorry, I just need some silence.
Üzgünüm, biraz sessizliğe ihtiyacım var.
You know what, I'm just gonna have a clubbie swing by later and pick up, um, some of these boxes, if that's cool.
Senin için de sorun olmazsa ; en iyisi kulüpten birisini gönderip, bu kutulardan bazılarını aldırtayım.
It smells just right. I swung by my mom's house and picked up some of her pot roast. Yep.
Kokması gerektiği gibi kokuyor.
Some people just do not listen.
Bazı insanlar laftan anlamıyor işte.
Just trying to make it to the weekend, so you can, uh... spend some time with the family.
Sadece hafta sonu farklı bir şey deniyorsunuz, ve yine ailenizle vakit geçirebiliyorsunuz.
Well, this seems like a really cheery place, and looks like some guy named Brooks was here, and I think this is gonna work out just great.
Gayet güzel bir yere benziyor. ve * Brooks isimli birisi önceden burada kalmış, ve bence burası çok işime yarayacak.
I-in fact, I was just about to melt some cheese on chips if you want to stay for a sad, single guy dinner.
Aslında, eğer üzgün, bekar bir adamla kalmak istersen, biraz erimiş peynirli patates kızarmam vardı.
I think now, looking back, some of the information that came out was just crazy, really, and just completely made up.
Simdi geçmise baktigimda, gelen bilgilerin bazilari... CILVELI KNOXY'NIN EV ISI KAVGASI saçma ve tamamen uydurmaydi.
It's not as if I can say, "Right, hold on a minute. I just wanna double check that myself in some other way."
Söyle diyecek halim yok, "Bir saniye, bunun dogrulugunu farkli yoldan bizzat kontrol etmek istiyorum."
But in the wake of the attack on the Capitol, some are saying this is just the type of policing this country needs.
Fakat bazı kesimler de Parlemento saldırısından sonra bu şekildeki polis uygulamalarının ülkenin tam da ihtiyacı olan uygulamalar olduğunu söylüyorlar.
He just needs some time.
Sadece zamana ihtiyaci var.
But I swear I'm not hanging onto some romance novel idea that maybe, just maybe,
Ama yemin ederim ki, belki ama belki Nikki döner ve her şey eskisi gibi olur gibi romantik bir hayal için burada değilım.
Some dudes, they just have this face that really needs to be punched.
Bazılarının öyle bir yüzü olur ki,... adeta "gel beni yumrukla" der.
Hey, maybe we should, uh, talk about some short-term goals,'cause now I think you're just making it easier for them to tail us.
Hey, belki de aslında daha kısa vadeli planlardan bahsetmeliyiz çünkü sanırsam takip edilmemizi kolaylaştırıyor gibisin.
You can't just treat her like some perp in a line-up.
Ona potansiyel bir suçlu muamelesi yapamazsın.
It's just gonna take some time to get used to having these abilities and... And living in the world.
Bu dünyaya ve yeteneklerine alışman biraz zaman alacak.
I just think it's about time the good guys got some of our own.
Bence artık iyi adamların da zamanı geldi.
I just thought that we could go and have some fun.
Sadece gidip biraz eğleniriz diye düşünmüştüm.
No, I was just shooting some hoops last night and bruised some ribs.
Hayır, dün gece biraz kumar oynadım da kafayı bulmuşum biraz.
Maybe some extra-dimensional being just had a craving for your mom's cranberry relish.
- Boyut dışı bir varlığın canı annenin yaban mersini reçelinden istemiş olabilir.
I, um... I just brought some blankets and pillows.
Battaniye ve yastık getirdim.
I just met some black soldiers.
Bazı zenci askerlerle karşılaştım.
Yeah, I just got some... indigestion.
Biraz hazımsızlık yaşıyorum.
Elon Musk has a theory that we're all just characters in some advanced civilization's video game.
Elon Musk'ın bizim gelişmiş bir medeniyetin oyunundaki karakterler olduğumuza dair bir teorisi varmış.
You know, I just wanted to get some work done without people congratulating me about the baby every five minutes.
İnsanlar beş dakikada bir bebek için tebrik etmeden birkaç işi bitirmek istedim.
You can't just stop in the middle and go back to pick up the spare you missed because some jerk shouted out during the middle of your roll.
Sırf puştun teki bağırıp dengeni bozdu diye iş ortasında durup kaçırdığın atışı tekrarlayamazsın.
I just want to help take away some of your pain.
Sadece biraz olsun acını dindirmek istiyorum.
I pulled some boards from one of the windows, and I just ran.
Pencerelerdeki tahtalardan birini çıkardım ve kaçtım.
You just get some rest, okay?
Sen şimdi dinlen, tamam mı?
I just want to grab some clothes and shoes that I left here.
Sadece burada bıraktığım birkaç kıyafeti ve ayakkabıyı alacağım.
Don't worry, fella, just sit tight, and I'm gonna get you some help.
Endişelenme arkadaş, sıkı dur, ben gidip yardım bulayım.
I just thought I'd stop by and say hello since I'm gonna be in your life for some time now.
Bir süre hayatınızda olacağım için uğrayıp bir merhaba demek istemiştim.
I just need command of some of your men.
Emrime birkaç adamınızı vermeniz yeter.
If you can get your hands on some magnesium, found in the armrests on many modern trains, and some iron oxide, or rust, found just about, well, anywhere, and then add some fire, you've got what you need to make a thermal lance : a cutting tool that can slice through just about anything.
Eğer elinde, çoğu trendeki kol koyma yerlerinde bulunan biraz magnezyum, demir oksit veya her yerde bulabileceğin biraz pas ve ateş olursa bir şalama yapmak için her şeyin var demektir her şeyi iki ayırmanı sağlayacak bir kesici alet.
Just saying good-bye to some old friends.
Eski arkadaşlara veda ediyorum sadece.
So, why don't you just buy us some breakfast?
Neden bize biraz kahvaltı almıyorsun?
It just might happen that some of his fine cash is liberated as he passes through.
Yoldan geçerken onun güzel paracıklarının bir kısmı özgürlüğüne kavuşturulabilir.
He told her he was gonna help her get clean, but he just wanted her for some kind of sex slave and she busted him in the head and got away.
- Neydi o hikaye? - Bir doktor hakkında. Doktor ona temizlenmesi için yardım edeceğini söylemiş.
Um, I see a lot of familiar faces, but also, um, some new ones, so I thought I'd just introduce myself.
Birçok tanidik var ama yeniler de var, o yüzden kendimi tanitayim.
[inhales sharply ] I called over to the client and it's more, uh, just... [ grunts] some jargon that they put in there for the investors.
Müsteriyi aradim, o daha çok yatirimcilar için koyduklari bir jargonmus.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]