Kick ass translate Turkish
4,602 parallel translation
Kick ass, take names.
Bas dayağı, öttür.
That is indeed one unbelievably kick ass computer.
- Bu inanılmaz iyi bir bilgisayar.
Standard kick ass stuff.
Standart şeyler.
Did I kick ass...?
Fena benzettim mi?
It's about cool, Kick ass cool.
Bu çok havalı, çok çok havalı.
You know, you're gonna throw a kick-ass club night.
Çilgin bir parti düzenleyeceksin.
Decaf, full-caf, kevy-caf- - For when you need a real kick in the ass.
Ayılman gerekince seni ayağa kaldıracak tek şey kafeinsiz sade Kevy kahvesidir.
- There's no ass to kick.
- Kimsenin.
When do I get to see your face so I know whose ass I'm gonna kick?
Yüzünü ne zaman göstereceksin? Kimin suratını dağıtacağımı bilmeliyim.
All you need to know is, I can kick your scrawny ass.
Tek bilmen gereken sıska kıçına tekmeyi basabilirim.
Marine or not, I will kick your ass.
Deniz piyadesi falan dinlemem, döverim seni.
It's more like, "I'm going to kick your ass!"
"Senin canına okuyacağım" gibi mesela.
Keep running, else yöu'll get a kick on yöur ass.
Koşmaya devam et, yoksa kıçına bir tekme yiyeceksin.
But he was tough,'cause he could kick your ass.
Çok güçlüydü, kıçınıza tekmeyi basabilirdi.
Was beginning to think I wasn't gonna get to kick your cute little ass today.
Ben de o sevimli kıçını bugün tekmeleyemeyeceğimi düşünmeye başlamıştım.
We have a kick-ass exclusive here.
Burada özellikle başka bir olay var.
Seagal could totally kick Van Damme's ass.
- Segal her türlü Van Damme'in ebesine atlar
I'm gonna kick your ass!
Sana gününü göstereceğim!
Hey! Powerful, kick-ass lawyer and doctor spinsters.
Güçlü, belalı avukat ve doktorlar.
I was ready to knock down the door, to kick some righteous ass.
Kapıdan geçip birilerinin kıçına tekmeyi basmaya hazırdım.
Okay, well, uh, we'll get you in some sweats and a kick-ass muscle shirt.
Tamam, o zaman sana bir eşofman ve süper bir tişört ayarlarız.
Yeah, and I, for one, am psyched that my very first hag was someone as kick-ass as... Ms. Tina Cohen-Chang.
Evet ve mesela ben, ilk cadı arkadaşım Bayan Tina Cohen-Chang gibi şahane biri olduğu için çok sevinçliyim.
And I'm gonna kick your ass.
Ve sana tekmeyi basacağım.
Then, funny, strong inside and out, great hugger, and wears kick-ass red lipstick.
Sonra, eğlenceli, içinde ve dışında güçlü, harika sarılan, ve kırmızı ruj süren.
So we are gonna get you through this midterm so you can go kick some NYADA ass at your first big Broadway callback!
Bu yüzden bunu senin için yapıyoruz böylece ilk büyük Broadway şovuna bazı NYADA ahmaklarıyla gidebilirsin!
Move your ass before I kick it!
Ben tekmelemeden kaldır şu kıçını!
And it has to be a kick-ass role!
Hem süper bir rol olmalı!
Oh, you know if they were superheroes, sugar-coater would kick distracter's ass.
Eğer bunlar süper kahramanlar olsaydı şeker kaplayıcı, dikkat dağıtıcıyı döverdi.
Because I just found two kick-ass youth shelters - in Miami and- -
Çünkü iki tane çok manyak çocuk yurdu buldum, birisi Miami'de.
Kick your ass!
Senin amına koyacağım!
Becaυse I'll kick yουr ass!
Çünkü sana haddini bildirmesini de bilirim!
Yeah, you misunderstood how kick-ass my partner can be.
Evet, ortağımın ne kadar muhteşem olabileceğini yanlış anladın.
How's Sue Ellen? The damned newshounds have been squatting on her lawn ever since she lost the election, so me and the old man are gonna go over there and kick some ass and take some names.
Seçimi kaybettiğinden beri, acar muhabir, kapısından bir an ayrılmıyor o yüzden benim pederle gidip birilerinin canına okuyup, birkaç isim alacağız.
You get a kick-ass wedding gift, and I finally made peace with toast.
Senin manyak bir düğün hediyen oldu ve ben sonunda kızarmış ekmek ile barıştım.
You know I have to kick your ass now.
Ş imdi seni dövmem gerekecek biliyorsun değil mi?
It's a kick-ass party.
Serena, parti bomba gibi!
That guy needed a swift kick in his lazy ass.
Onun tembel götüne sağlam bir tekme lazımdı.
You come at me again, I will kick your sorry ass all the way to Chula Vista.
Beraber oraya gideceğiz, ve chula vista'ya kadar senin k.nı tekmeleyeceğim.
Kick his ass.
Haddini bildir ona.
Go up there and kick some ass.
Git günlerini göster.
Yeah, or Ed's daughter will kick your ass.
Tabii, yoksa Ed'in kızı kıçını tekmeler.
Kick his ass in the debate tomorrow.
Yarın münazarada tekmeyi basarsın kıçına.
Uh, difference is, I had a-a father around to, uh, kick my ass, set me straight when I got out of line.
Senden farkım ise yoldan çıkınca beni hizaya getirmek için canıma okuyan babamım olmasıydı.
And I really need a swift kick in the ass, that's all.
Birşeylerden çıkartmam gerekiyordu öfkemi.Hepsi bu.
You ready to kick some ass or what?
Kıçlarını tekmelemeye hazır mısın?
Kick his fucking ass!
Götüne tekmeyi bas!
And the reason I don't want to date anyone like the two of you is because my pantry's already stocked with an awesome Dave and a kick-ass Jane and a rat that can eat through aluminum cans that I will kill with these hands.
Ve sizin ikiniz gibilerle çıkmak istemememin sebebi, kilerimde zaten harika bir Dave ve yıkılan bir Jane olması. Ve alüminyum kutuların içini yiyebilen, bu ellerle geberteceğim bir fare.
I will kick his ass out.
- Kıçını kapının önüne koymaya gidiyorum.
I do, and he'll kick my ass.
- Söylersem canıma okur.
And, yeah, he might kick your ass.
Ve evet, canına okuyabilir.
I would kick you out on your ass right now!
Seni kick şu anda senin eşek üzerinde!
asshole 2839
asset 31
assemble 17
assassin 93
assholes 240
assist 33
assistant 97
assault 257
assistance 19
assets 23
asset 31
assemble 17
assassin 93
assholes 240
assist 33
assistant 97
assault 257
assistance 19
assets 23