English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ K ] / Kick his ass

Kick his ass translate Turkish

709 parallel translation
If the dentist doesn't give me a shot right away, I'll kick his ass!
Dişçi bu dişimi bugün çekmezse, ben onun dişini çekeceğim!
I thought you were gonna kick his ass!
Ona gününü göstereceğini düşünüyorduk!
Kick his ass, Zezé!
Kıçını tekmele, Zezé!
You can kick his ass later.
Onun dersini daha sonra verebilirsin.
I'm gonna kick his ass so bad, every time he eats food tomorrow... he'll think of me.
Öyle bir canına okuyacağım ki yarın her yemek yediğinde beni düşünecek.
I'm gonna kick his ass.
Ona gününü göstereceğim.
- I'd like to kick his ass just once.
O kıçını bir kez tekmelesem!
I'm going to kick his ass out of here.
Gidip onu buradan sepetleyeceğim.
Kick his ass!
İşini bitirin!
I'd like to kick his ass just once.
Ah o kıçını bir kere tekmelesem.
Kick his ass!
Bitir işini!
- Kick his ass.
- Kıçına bas tekmeyi.
Tell Stryker I'll kick his ass.
Stryker'a söyle onu mahvedeceğim.
- I'm gonna kick his ass.
- Onu döveceğim.
I was gonna kick his ass, but I'm a peaceful man.
Pataklayacaktım ama ben barışçıl bir adamım.
If he was, I'll go kick his ass sideways.
Eğer öyleyse onu fena benzetirim.
Kick his ass.
Harca onu!
You got'em! Kick his ass!
Hadi tekmeyi bas kıçlarına.
Kick his ass, Pete.
Benzet onu Pete.
Kick his ass.
Patakla şunu.
Kick his ass.
Kıçını tekmele.
- Kick his ass, man.
- Kıçına tekmeyi bas, dostum.
Kick his ass.
Pataklayın.
Kick his ass!
Pataklayın!
I'm going to kick his ass.
Onun kıçını tekmeleyeceğim.
All right. I'd kick his ass.
Pekala, kıçını tekmeleyeceğim.
Kick his ass.
İyice sopala şu herifi.
I think the son of a bitch took some drugs or something, then walked in here hoping we'd kick his ass and leave him for dead.
Bence, piç herif uyuşturucu falan almış, sonra da bir güzel sopalayıp ölüme terk ederiz ümidiyle buraya gelmiştir.
Let's kick his ass.
Hadi ona gününü gösterelim.
- Let's kick his ass.
- Canına okuyalım.
How you doing? Vito, I know Pino's your brother and shit, but you should kick his ass.
Vito, biliyorum, Pino senin ağabeyin filan ama onu benzetmen lazım.
The next time he touches you, you should kick his ass.
Sana bir daha dokunursa onu güzelce benzet.
Look, I know it's none of my business, but you need to kick his ass.
Biliyorum, beni hiç ilgilendirmez, ama onu iyice benzetmen gerekiyor.
If you see a nigger, kick his ass.
Zenci mi var burada? Hadi ulan!
You pick out a tough guy, kick his ass right away, give him a real good beating.
Sert bir adam seç, derhal kıçına bas tekmeyi, temiz bir dayak çek ona.
- Do you want me to kick his ass?
- Onu marizlememi ister misin?
No, don't kick his ass.
Hayır marizleme.
I'll kick his ass.
Ona gösteririm.
Kick his ass!
Bitirin işini!
Kick his ass!
Tekmele şunun kıçını!
He tells me the salary, and I wanted to kick his ass.
Maaşı söylediği zaman kıçına tekmeyi basacaktım.
Kick his ass!
Gebert onu! Çekil!
Only he better not love you too much'cause I'll kick his ass.
Ama çok da sevmese iyi olur yoksa k.çına tekmeyi basarım.
I ought to kick his insubordinate ass right in the Sea of Japan.
Onun o asi kıçını tekmeleyip Japon Denizi'ne atmalıyım.
I'm gonna kick on his fuckin'ass.
Onun kıçını tekmeleyeceğim.
Kick his ass, Sailor!
Patakla şunu!
- Kick his fuckin'ass!
- Bas tekmeyi o lanet kıçına!
I've written him all sorts of soothing letters, but he insists on coming up with his sister... to, "raise some hell and kick some snooty New York ass at the stockholders...". Why didn't you show me this?
Onu yumuşatmak için bir sürü mektup yazdım ama o kardeşiyle gelip ortalığı ayağa kaldırmakta ve birkaç New York'lu kıç tekmelemekte ısrar ediyor.
Man, kick his ass!
Şansın varmış, ben haktanır bir kara adamım!
Kick his lion ass. All right. It's on.
Yenebilir misin onu?
Kick his Scotland ass.
İskoçya pisliği.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]