Laughs loudly translate Turkish

Stuffing. ( laughs loudly ) Yeah, yeah.

İç doldurma.

I was out of vodka. [LYNN LAUGHS LOUDLY]

Votkam kalmamıştı.

( laughs loudly ) Rubbing it in!

Sataşmak!

( laughs loudly ) Talk about getting off on the wrong foot.

Yanlılş ayakla inmekten bahsediyoruz.

( laughs loudly ) yo, that's hilarious, ben.

Yo, bu çok komikti, Ben.

- [laughs loudly]

Niye üstüne "lütfen benden uzak durun" yazılı bir pankart asmıyorsun?

[Laughs loudly] You did not tell me she was so funny.

Tim profesyonelliğe aykırı davrandığım için üzgünüm.

stuff. ( laughs loudly )

- İşimle. - Fasa fisonla.

- It's Holly-weird. - [Laughs loudly]

Bu tümüyle ilginç.

He talks to the trees, laughs loudly

Ağaçlarla konuşur, yüksek sesle güler.

[Laughs loudly] You're starting early.

Erken başladın.

[Laughs Loudly] Ah.

- Siz geçerken mi uğradınız?

Loudly? SHE LAUGHS

Sesli mi?

- She laughs loudly.

- İyi gülüyor..

[Laughs loudly] I love you.

Ben çok pis bir deha değilim.

( laughs loudly ) What?

Ne?

[laughs loudly] That's funny.

Bir saniye bekleyin millet.

( laughs loudly ) It's so true, Jennifer.

Ne de doğru dedin Jennifer.