Left foot translate Turkish
645 parallel translation
He was black in color and limped slightly with his left foot.
Kapkaraydı ve sol bacağı topallıyordu.
You start with your left foot.
Sol ayağınla başla.
- Left foot.
- Sol ayak.
- The left foot.
- Sol ayakla.
Gentlemen, it's the left foot.
Beyler, sol ayakla.
- Start again with the left foot, come on.
- Bir de sol ayakla başlayın, haydi.
Left foot.
Sol ayak.
He walks with a limp, the left foot I think.
Topallayarak yürüyor, zannedersem sol ayağı.
Then step out with your left foot.
Sonra sol ayağını öne at.
Now, with your left foot, you will cover three steps to the left and then you kick to the fourth.
Şimdi, sol ayağınla başlıyorsun, sola üç adım atacaksın ve dördüncüde tekme atacaksın.
Climbing the stairs I told myself, "If I reach the landing on my left foot, I'm lost."
Kendi kendime : "Yıldızlara tırmanıyorum, eğer sol ayağım yerdeyse, kayboldum demektir" dedim.
Put your left foot, put your left foot
Sol ayak ileri. Sol ayak ileri.
Put your left foot just so
Sol ayak ileri, işte böyle.
Put your left foot, put your left foot
Sol ayak ileri. sol ayak ileri.
Now, left foot forward, please.
Sol ayak öne lütfen.
Left foot forward.
Sol ayak öne.
You know your left foot from your right, don't you?
Sol ayağınla sağ ayağın arasındaki farkı biliyorsun, değil mi?
Left foot close in there.
Sol bacağını açma.
As that which is at the bottom of that limp, spine of yours my left foot.
Sırtındaki, o pörsümüş kıçındaki şey benim ayağım oluyor.
If you get 100,000 for it, buy me some chocolate creams. If you get an Oscar, I get the left foot.
1 00.000 dolar kazanırsan çikolata, Oscar alırsan sol bacağını verirsin.
Sweetie, we start on the left foot!
Tatlım, sol ayakla başlıyoruz!
- Right foot. Left foot.
Sağ ayak, sol ayak.
in the left foot, then, in the right foot,. it travels upward.. to the hands, arms, shoulders - up to the head.
Yavaşça sol ayakta, sonra sağ ayakta, yukarı doğru, ellere, kollara omuzlara, başın yukarısına doğru çıkıyor.
I have to move my left foot.
Sol ayağımı oynatmalıyım.
Start with your left foot otherwise you won't come out right, you understand?
Önce sol ayağını at yoksa kendini kurtaramazsın, anladın mı?
Gråvik had lost his left foot and walked with a wooden leg.
Gråvik sol ayağını kaybetmiş ve tahtadan bir ayakla yürürmüş.
Bråten told us Gråvik lost his left foot.
Bråten bize Gråvik sol ayağını kaybetti demişti.
Get your left foot back about six inches behind your right, at right angles.
Sol ayağın sağ ayağının 15 cm. kadar gerisinde dik açı yapsın.
Put the right foot in tight. Lock it with your left foot.
Sağ ayağını koyup, sol ayağınla sabitle.
A week later, his left foot.
Bir hafta sonra sol ayağı.
Your left foot should be touching the foot of the person sitting beside you.
Sol ayaklarınız yanınızda oturan kişinin ayağı ile temas etsin.
You put the left foot down, and then the right. Mother!
Önce sol ayağını atarsın sonra sağ ayağını.
She only had three toes on her left foot.
Sol ayağında sadece üç tane parmak vardı.
Who only had three toes on her left foot?
Kimin sol ayağında üç parmak vardı?
She only got three toes on her left foot.
Sol ayağında sadece üç parmak vardı.
Keep that left foot forward.
Sol ayağını öne uzat.
When you get thrown up in the air,... use your energy, place all your weight on your left foot.
Havaya atıldığında,... enerjini kullan, ve tüm ağırlığını ayaklarına vererek yere kon!
Multiply superficial wounds of the left and right thighs.. ...... left and right knee and right foot.....
Sağ ve sol uylukta, sağ ve sol dizde,... sağ ayakta derin yaralar ve... çeşitli yüzeysel yaralar var.
Left foot first.
Sol ayakla başlıyoruz.
We foolishly enough left it in the truck at the foot of the escarpment.
Bir aptallık ettik, ilacı yamacın eteğinde kamyonda bıraktık.
Just before she left she had a pain in her foot when she'd go out for a walk. She said it was an "o-zuré".
Buradan ayrılmadan önce yürüyüşe giderken, ayağının acıdığını ve "o-zure" yüzünden olduğunu söyledi.
Put your foot on the left pedal... and open the throttle and then get down wind somehow...
Ayağını sol pedalın üzerine koy... gaz açık ve bir şekilde rüzgarı aşağı al...
I left Toulon three days ago. Today I covered the miles on foot.
Toulon'dan ayrılalı üç gün oldu.
You set foot in Blanco Canyon once more and this country's gonna run red with blood till there ain't one of us left.
Bir daha Blanco Kanyonu'na adımını atarsan bu bölge hiçbirimiz kalmayıncaya kadar kandan kıpkırmızı olur.
As prescribed by law, take the right foot in the left hand.
Kanunda emredildiği gibi, sağ ayağını sol elinle tut.
- Left foot.
Sol ayak, lütfen.
The right leg ends in a club foot, the ring finger on the left hand has a lump on the second joint.
Sağ ayakta yumru şekli ve sol yüzük parmağında şişlik.
On the left is a 100-square-foot waiting room with sofas, a table, and a chair.
Sol tarafında birkaç kanepe, bir masa ve bir sandalye bulunan on metrekarelik bir bekleme odası var.
The length of the rope is adjusted so that the condemned's feet are left dangling a foot above the ground.
İpin uzunluğu mahkûmun ayakları otuz santimetre kadar havada sallanacak şekilde ayarlanır.
And so he left the schooner on which he had embarked and continued his travels on foot.
Aslında bindiği iki yelkenli kayığı terketti ve seyahatine yürüyerek devam etti.
I scarcely set foot in the café now, so few of my generation are left
Kafede neredeyse ayakta kalıyordum. Benim zamanımdan sadece iki kişi kaldık.
football 266
foot 372
footloose 24
footsteps 115
footer 48
footprints 46
foot pole 33
footed 29
foot drop 30
foot radius 21
foot 372
footloose 24
footsteps 115
footer 48
footprints 46
foot pole 33
footed 29
foot drop 30
foot radius 21