English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Let the girl go

Let the girl go translate Turkish

219 parallel translation
- Let the girl go and shut the door.
- Kız bırak gitsin, kapıyı da kapat.
As you've decided to let the girl go you might as well do it pleasantly.
- Kızın gitmesine izin verdiysen o zaman, sözünü tutmalısın.
I'll let the girl go, you get your ass away from my gold.
Ben kızı gönderiyorum, Sende altınımı bana gönder
We'll let the girl go when Billy comes in.
Billy geldiğinde kızın gitmesine izin vereceğiz.
But let the girl go!
Ama kızın gitmesine izin ver.
Let the girl go.
Bırak kızı gitsin.
Let the girl go, punk!
Kızı bırak serseri!
Let the girl go. Step back.
Kızı bırak, geriye git.
Bennett, stop screwing around and let the girl go.
Bennett, kanırmayı bırak da kızı serbest bırak.
Let the girl go. It's between you and me.
Kızı serbest bırak, bu seninle benim aramda.
- Let the girl go now!
- Bırak kızı gitsin! - Lanet olası!
Let the girl go.
Kızı bırak gitsin.
Alright, someone bring me the suitcase and I'll let the girl go.
Pekâlâ, biri valizi bana getirsin ben de kızın gitmesine izin vereyim.
- Let the girl go.
- Bırak kızı gitsin.
Son, why don't you pull over to the side and let the girl go.
Oğlum, neden arabayı kenara çekmiyor ve kızın gitmesine izin vermiyorsun.
Just let the girl go before she gets hurt.
Zarar görmeden kızı bırak ta gitsin.
Let the girl go now, Hammond!
Kızı hemen bırak, Hammond!
- Let the girl go.
- Kızı bırakın.
Let the girl go.
Kızı bırakın.
- Let the girl go, Creed.
- Kizi serbest birak, Creed.
Let the girl go!
Kızın gitmesine izin ver!
Nick, I want to let the girl go.
Nick, kızı bırakmanı istiyorum.
Let the girl go and I'll give you the answer to your question.
Kızın gitmesine izin ver ve bende soruna cevap vereyim.
Let the girl go.
Bırak kızı.
- Let the girl go.
- Bırak kız gitsin.
You gotta get the okay to let the girl go.
Kızı bırakmak için izin almak zorundasın.
We'll let you walk, just let the girl go.
Seni bırakacağız. Ama önce kızı bırak.
He ain't the type to take a girl out and buy her drinks and let it go at that.
Bir kıza içki ısmarlayıp, öylece gönderecek biri değil.
"Susanna Foster, are you mad to let a great, strong girl like that go... when you need someone yourself on the farm?"
"Susanna Foster, tarlada birine ihtiyaç varken böylesine harika ve güçlü bir kızı deli misin de gönderiyorsun" dedim.
We can't let the great Crewson go without a girl a whole day, can we?
Muhteşem Crewson'ın bir gün boyunca kızsız kalmasına izin verebilir miyiz?
Then let's go to England now for the girl and the slave.
O halde kız ve köle için İngiltere'ye gidelim.
- Let's go and find the wicked girl.
- Gidip bulalım şu namussuz karıyı.
All right, let's go take a look at the girl.
Tamam, hadi gidip kıza bir bakalım.
So if Wendy don't get here, we let the Hammond girl go?
Yani Wendy gelmezse kızı alıp gidecek miyiz?
Let the girl go.
Kızı bırak.
A girl decides how far she's gonna let you go in the first five minutes.
- Demek istiyorum ki, bir kız ilk beş dakikada ne kadar ileri gitmene izin vereceğine karar verir.
Let's go see if this guy Nemcek heard from the Anderson girl.
Haydi bakalım şu Nemcek denen adam Anderson'ın kızı hakkında bir şey duymuş mu.
Let go of the girl.
Kızı bırak gitsin.
So the girl starts screaming, and that gets Lennie all mixed up, so he holds on and he won't let go, cos that's the only thing he can think to do.
Kız çığlığı bastı, Lennie'nin eli ayağına dolaştı. Kızı yakaladı, bırakmadı, yapmayı düşünebildiği tek şey buydu.
Let go of the girl, Hammond!
Kızı bırak, Hammond!
Oh, Ellen, let's go make the girl food.
Ellen, hadi gidip kadın yemeklerini yapalım.
If he tells us where the girl is, we'll let him go.
Kızın yerini söylerse onu bırakırız.
The girl I paid you $ 2 Million to let go, guinea moron.
Sana iki milyon doları boşa mı verecektim yani?
All right, let's go over this one more time just to make sure I understand the situation. - You're a girl.
Bunun üzerinden bir kere daha geçelim sadece anladığımdan emin olmak için.
You're suggesting that I go crawling back to Dad, beg him to let me take him to the game, use him to meet a pretty girl, then sit through a sport I loathe?
Yani yarın maça gitmek için babama yalvarayım. Sonra güzel bir kızı tavlamak için onu kullanayım. Ve nefret ettiğim bir maçı izleyeyim.
Lili, let's go up first. That way, you'll see the girl.
Lili..
Just let me bleed the girl and go home.
Kızın kanını akıtıp eve döneyim.
- No! Let the poor girl go.
Bırak zavallı kızı!
.. when we get across we let the girl decide who she wants to go with.
.. sınırdan geçtikten sonra kızı karar vermesi için serbest bırakacaksın.
You mean the way you let your little slave girl go?
Küçük köle kızının neden gittiğini öğrenmek mi istiyorsun?
Let go of the girl and put your hands in the air!
Kızı bırak ve ellerini havaya kaldır!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]