Let them come translate Turkish
706 parallel translation
If the white men will hear the word of my father... ... let them come to powwow at Council Grove.
Beyaz adam babamın sözlerine kulak verirse Konsey Tapınağı'ndaki dini törene gelsinler.
If they will not hear his word, let them come armed for war.
Sözlerine kulak vermezlerse, silahlanıp savaşa gelsinler.
Let them come in.
Bırak girsinler.
That's why your dog was friends with them, let them come and go.
Köpeğin de onlarla arkadaştı. Girip çıkmalarına izin verirdi.
It's too late to do anything here except stand in the dark, let them come.
Karanlıkta bekleyip gelmelerine seyirci kalmaktan başka yapılabilecek bir şey kalmadı.
We've already let them come farther than Lashan said.
Lashan'ın söylediğinden de ileri gitmelerine izin verdik.
If Geronimo or his followers come to this territory again let them come with weapons.
Geronimo ya da yandaşları bir daha bu bölgeye gelirse silahlarıyla gelsinler.
- Let them come.
- Bırak gelsinler.
We can't let them come in here, Lorraine!
Buraya girmelerine izin veremeyiz, Lorraine!
Let them come in when I get out.
Ben gidince içeri gelsinler.
Don't let them come near here.
Onları buraya yaklaştırmayın.
Let them come in and dunk it.
İçeri girip bansınlar bari.
Let them come and get me.
Gelsinler ve beni haklasınlar.
I won't ever let them come between us.
Aramıza girmelerine izin vermem.
Oh, please, let them come.
Ah, lütfen gelsinler.
If they want to fight, let them come out into the open.
Eğer savaşmak istiyorlarsa açık alana gelsinler.
Let them come in.
İçeri gelsinler.
Let them come on in.
Bırak gelsinler.
Let them come in.
Bırak gelsinler.
They let them come back.
Sonra bırakacaklar.
Come on, let them have it.
Hadi, servis yapalım.
Come on, old timer, let's leave them alone.
Hadi gel, onları yalnız bırakalım.
Come on, let's see them.
Haydi, göster bakalım.
Mother, tomorrow, before the Kirbys come let them put everything down in the cellar, the typewriter, the kittens, the vibraphone...
Anne, yarın Kirby'ler gelmeden önce... her şeyi mahzene indirelim, daktiloyu, kedileri, vibrafonu...
If you let them go, they'll come back and burn this place.
Onları serbest bırakırsanız, geri dönüp burayı yakarlar.
Let it become a habit for them to come, and they won't remember a time when they didn't.
Buraya gelmek onlarda bir alışkanlık olana kadar bekle, sonra gelmedikleri günü hatırlamayacaklardır.
Well, I mean, just let them get one wrong one in here and it'll come out of us.
Demek istediğim, buraya yanlış birini alırlarsa, bu bizi ortaya çıkarır.
But devils must have come in the middle of the night and let them loose.
Gece biri gelip onları serbest bırakmış olmalı. Bu şeytan olmalı.
Come on, Gösta, let's run! Don't mind them!
Gidelim Gösta, onlara aldırma.
Come on. Let's go. Get them out of here.
Pekala, gidelim.
Let them come, by Jove.
Tanrı aşkına bırakın gelsinler.
- Let them wait. I'll come.
- Beklesinler, tamam geliyorum.
Let's have Kiyo come down and we'll put them upstairs.
Çağıralım, Kiyo gelsin ve onları yukarı taşıyalım.
Pete and Robbie tried to come over, but the authorities wouldn't let them pass.
Pete ve Robbie gelmeye çalıştı... ama yetkililer geçmelerine izin vermedi.
- Come on and let's kick them out.
- Gidip onları dışarı atalım.
All right, come on. Let's move them along.
Pekala, haydi sürmeye devam.
Come on, let's go find them.
Haydi, bulalım onları.
Come on, Texas, let's cut them out.
onları keselim.
Come on, Dolan, don't let them get you down.
Seni üzmesine izin verme, Dolan.
Let me have open means to come to them... and soon I'll rid you from the fear of them.
Yanlarına serbestçe girmemi sağlarsanız, kısa zamanda onların korkusundan kurtarırım sizi.
Come, love. Let's share them.
Bunları paylaşalım.
How come you didn't let them hang me, Jake?
Nasıl oldu da gelip beni asılmaktan kurtardın, Jake?
Let them be as if you had never come here.
Hiç gelmediğini sansınlar.
Then let them come.
Buraya gel.
Come on, let's get them girls.
Hadi şu kızları haklayalım.
Let's chuck them, come on!
Ona bakalım.
- Come on, let's go hang them up.
- Hadi, gidip asalım şunları.
Come on. Let's see them.
Görelim şunları.
Don't shoot, let them come closer.
Ateş etmeyin..
Come on, let's round them up. Let's get them in the shack.
Hepsini toplayıp kulübeye sokalım.
Next time let all forty of them come with you.
Bir dahaki sefere kırkının da seninle gelmesine izin ver.
let them talk 23
let them know 16
let them go 254
let them be 17
let them wait 20
let them 114
let them in 77
let them have it 27
let them pass 23
let them through 39
let them know 16
let them go 254
let them be 17
let them wait 20
let them 114
let them in 77
let them have it 27
let them pass 23
let them through 39
let them out 19
let them do their job 19
let them try 17
come on 167938
come 10626
come here 17944
come in 9605
comes 19
comer 25
comedy 55
let them do their job 19
let them try 17
come on 167938
come 10626
come here 17944
come in 9605
comes 19
comer 25
comedy 55
comet 47
come on baby 22
come and find me 23
come downstairs 38
come on everybody 23
come to me 469
come back 2373
come with me 3958
come on let's go 25
come on man 75
come on baby 22
come and find me 23
come downstairs 38
come on everybody 23
come to me 469
come back 2373
come with me 3958
come on let's go 25
come on man 75
come on guys 95
come with me if you want to live 21
come on in 3933
come on now 949
come on over 148
come one 123
come back soon 95
come on boy 27
come on home 31
come over here 869
come with me if you want to live 21
come on in 3933
come on now 949
come on over 148
come one 123
come back soon 95
come on boy 27
come on home 31
come over here 869