English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Lick it

Lick it translate Turkish

520 parallel translation
Whatever it is, I'm going to lick it.
Ve bu her neyse üstesinden gelirim,
We're trying to lick it as well as we can.
Elimizden geldiğince halletmeye çalışıyoruz.
Three studios tried to lick it and couldn't.
- Üç stüdyo üstesinden gelmeye çalıştı fakat olmadı
I'm not sure I can lick it, but I think I got a chance.
Başarabileceğimden emin değilim ama galiba elimde bir fırsat var.
And hardly has the beasts throat been cut that the Haouka walk forward to drink the blood or lick it off the altar stone.
Hayvanın boğazı kesilir kesilmez Hausalar kanı içmek ya da sunak taşından yalamak için ileri çullanıyorlar.
I'll send a cat in to lick it off.
Onu içip bitirmesi için bir kedi yollayacağım.
Look, honey, you can't lick it, so why fight it?
Bak, tatlım, vaz geçemiyorsan, niçin mücadele edesin?
- I think I can lick it.
- Bunu yenebilirim.
Put some milk on it and let the cat lick it off.
Üzerine biraz süt dökün ve kediye yalatın, gider.
Doinel, go to the janitor and... get something to remove that nonsense... or else you'll lick it off!
İkincisi Doniel, derhal müstahdeme iniyorsunuz ve şu zırvaları silmek için bir şeyler buluyorsunuz yoksa size yalattıracağım, sevgili dostum!
If it is a boy, you must lick it clean with your tongue.
Erkekse, dilinle yalayıp temizlemelisin.
- We'll lick it, Georgie!
Hallederiz, Georgie!
You can't lick it?
Çözemedin mi?
Lick it clean!
Kalanını temizle.
I want you to lick it.
Bunu yalamanı istiyorum.
Lick it!
Yala şunu!
Should I just lick it off the counter, then?
Direkt olarak tezgahtan mı yalamalıyım?
I'll lick it for you.
Yalayacağım.
Let me lick it! Lick it!
Yalamak istiyorum...
Lick it!
Yalamak!
Lick it!
Yala!
- Lick it and see.
- Yalayïn da görün.
Lick it!
- Yala ulan!
Lick it!
Yala çabuk!
You don't want to lick it?
Yalamak istemez misin?
But if I fail... I'll get another white dog... and another, or another, or another, and another... and keep on working till I lick it.
Ama başarısız olursam çalışmaya devam edip bu hastalığın üstesinden gelebilmek için... başka ve sonra başka ve sonra başka bir beyaz köpek aramaya devam edeceğim.
Lick it and smoke it.
Yala ve iç.
- Let me lick it.
- Yalayayım.
Well, why don't you Lick it up off the bar, Meatball?
Neden barın üstünden yalamıyorsun, köftehor?
Why don't you Lick it up yourself?
Neden kendin yalamıyorsun?
And the long and short of it is I'm walking around starving, without a dog to lick me trousers.
Uzun lafın kısası,... açlıktan ölmek üzereyim, halime köpekler bile gülüyorlar.
I was talking to them last night, and I told them... that if anybody could lick this case, it would be you.
Dün gece onlarla konuşuyordum ve onlara bu davanın üstesinden gelebilecek biri varsa onun sen olduğunu söyledim.
Now look, I can lick you and you know it.
Onun hakkından gelebilirim ve sen bunu biliyorsun.
"Give it a lick and make it stick."
"Uzat elini, tutayım belini."
You know, one of these critters will take a sheep dog twice their size out in the hills and lick the tar out of it. Sure, that's cold courage for you.
Biliyor musun, bu yaratıklardan bir tanesi kendisinin iki katı büyüklüğünde bir çoban köpeğini tepelere götürür ve onunla ziftlenir.
It's easy to lick him, he's disbanded his group
Onu alt etmek kolay olacak, ne de olsa tüm grubu dağıttı.
We can immunize against it, but we haven't learned to lick all the problems yet.
Ona karşı aşı yaptırabiliriz ama öldürmeyi öğrenemedik.
Ike's trying to hold it together and lick the Germans at the same time.
Ike, bu koalisyonu ayakta tutmaya çalışırken aynı anda Almanlarla savaşıyor.
All he does is lick the jam from it.
Bütün yaptığı kaşıktan reçeli yalamak.
Lick an orange or pineapple. It tastes like them.
Portakalın tadı portakala, anansınki anansa benziyor.
You'll have better support so that you'll be able to lick him hands down when it comes to individual fighting.
Bu nedenle olay göğüs göğüse harbe döndüğünde onları kolaylıkla alt edeceksiniz.
Secondly, we leave it to be confessed ;... as by example be it the experience of pleasure,... by a woman in that a dog or a cat lick her vulva,... or she manipulate the sexual parts of an animal until it ejaculates.
İkincisi, bunu itiraf olarak bırakın.... Örnek olarak bunun zevk deneyimi olmak,... Kadın tarafından bir köpek ya da kedi ye vulvayı yalatmak,...
It's his favourite lick.
En sevdiği noktadır.
Let it lick you!
Yalamasına izin ver.
- It is I who ordered those curtains and every lick of furniture in here and this bed you sleep in with that bitch!
- Bunlar benim ısmarladığım perdeler ve buradaki bütün mobilya ve bu yatak ve sen sürtüğünle burada yatıyorsun!
I know that it we had a lick of sense, we would've pulled out a long time ago... but here we are.
Biraz akıllıca davransaydık bu işi çok önce halledebilirdik ama işte şimdi bu haldeyiz.
I lick the ends of it. - Go to it, Ginny-Ginny.
- Şerefine Ginny.
What it would be like to lick the sweat off your body.
Vücudundaki teri yalamak nasıl olurdu merak ettim.
If you could lick my heart, it would poison you.
Claude, bende nasıl bir tesir bıraktığını sormuştun, diyor.
If it is, I'll lick you again.
Öyleyse biraz daha yalayayım.
You two want to lick your wounds, you can do it later.
Siz ikiniz yaralarınızı yalamak istiyorsanız, sonra yapabilirsiniz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]