English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Makes you think

Makes you think translate Turkish

5,316 parallel translation
What makes you think I can help you with that?
Bu konuda yardım edebileceğimi size düşündüren nedir?
What makes you think you're gonna have a choice, huh?
Başka bir seçeneğin olacağını sana düşündüren ne?
- Really? And what makes you think you can tell me what to do?
Neden beni yönlendirme yetkin olduğunu düşünüyorsun?
What makes you think there's another way out?
Başka bir yol diyerek neyi kastediyorsunuz?
What makes you think that?
- Size bunu ne düşündürdü?
So what makes you think he did it?
Neden onun yaptığını düşünüyorsun?
What makes you think that?
Bunu da nereden çıkardın?
What makes you think such a thing?
Böyle düşünmene ne sebep oldu?
Almost makes you think of the creator.
Yaratıcıya inanmanı bile sağlayabilir.
What makes you think he's got a plan?
Onun işi olduğunu nereden çıkardın?
What makes you think I'd ever marry you?
sevgi ve saygıya sahip olucaksın. Seninle evleneceğimi düşündüren şey ne?
What makes you think you deserve it?
- Nereden senin hakkın oluyor?
Seeing Alfred, a young man, suddenly taken, it makes you think.
- Alfred'i görünce, öyle genç bir adamın aniden ölmesi insanı düşündürüyor. Belki de yaşamaya başlamamızın vaktidir.
- What makes you think you can talk like that?
Böyle konuşabileceğini nereden çıkardın?
What makes you think Kat will show?
Ne Kat gösterecektir düşündürüyor?
He? What makes you think it's a he?
Ne o erkek olduğunu düşünüyorum yapar?
Now, what makes you think that?
Neden böyle düşündün?
What makes you think I'm going to shut up about it here?
Sana, burada olanlar hakkında konuşmayacağımı düşündüren nedir?
And what makes you think you know me so well?
Beni bu kadar iyi tanıdığını düşünmene sebep olan nedir?
I understand, but what makes you think the doctors there will be able to do anything different?
Anlıyorum ama oradaki doktorların farklı bir şey yapabileceklerini düşündüren nedir?
What makes you think so?
Neden böyle düşünüyorsun?
What makes you think anybody cares, Stark?
Birilerinin seni umursadığını düşünüyorsun, Stark?
What makes you think you could buy my roommate?
Ev arkadaşımı satın alabileceğini sana kim söyledi?
What makes you think that one's gonna be open?
Sana bu seferkinin açılacağını düşündüren nedir?
Makes you think.
İnsanı düşündürüyor.
What makes you think that there's any world in which I would want to have sex with you tonight?
Bu gece seninle sevişmek isteyeceğim bir dünya var olduğunu sana düşündüren ne?
What makes you think I will need you, Shawn?
Sana ihtiyacım olacağını nerden çıkardın, Shawn?
What makes you think they would help us?
Bize neden yardım etsinler ki?
And what makes you think you're in any position to negotiate?
Pazarlık yapacak bir pozisyonda olduğunuzu düşünmenizi sağlayan şey nedir?
What makes you think he's straight?
Heteroseksüel olduğunu nereden çıkardın?
So, what makes you think you and your group are up to that kind of challenge?
Seni ve etrafındakileri böyle bir mücadeleye sokan nedir?
Man, what about my last score makes you think I'm ready to take this test again in 12 hours?
12 saat içinde tekrarına hazır olacağımı son aldığım notun neresinden çıkardın?
Well, it makes you think.
Bir de şunu düşün.
It just makes me sad that you would think that I'm one of your tormentors.
Bu beni işkence aletlerinden biri olarak düşünmekten bile kötü.
The fact that you still think I'm an idiot makes me laugh.
Beni hâlâ budala sanmana gülüyorum.
You think that makes you more motherly?
Bu seni daha iyi bir anne mi yapıyor sanıyorsun?
I don't think you realize how much an English professor makes in a month.
Bir İngilizce profesörünün aylık maaşının ne kadar olduğunu bildiğinizi sanmıyorum.
You think it makes a good country album cover, or you call it food porn?
Sence iyi bir kapak mı olur yoksa buna yiyecek pornosu mu denir?
You're an idiot if you think this makes us partners.
Ortak olduğumuzu sanacak kadar budala olma.
I think what makes me the angriest is that you would go somewhere that I can't know for sure that you're safe.
Beni en çok kızdıran da gideceğin yerde güvende olacağından emin olmamam.
The way in which you ask that makes me think you don't think it's a very good idea.
Bunu sorma şeklin, bana sanki bunun iyi bir şey olmadığını düşündüğünü düşündürüyor.
So what do you think makes you so exceptional?
Seni bu kadar ender yapan nedir?
And when I see a couple who look at each other the way you do, I don't know, it just makes me think that maybe this crazy world is gonna be okay.
Ve ne zaman birbirine sizin baktığınız gibi bakan bir çift görsem sanki bu çıldırmış dünya iyiye gidecek diye düşündürüyor bana.
And you think that makes them responsible...
- Siz de düşündünüz ki bunun yüzünden sorumlu oldukları...
Which makes me think that maybe you're not sure that they're gone.
Beni düşündürüyor belki sen değilsin gittiler emin olun.
Simply think of a moment that makes you seethe with anger.
Seni öfkeden kudurtan bir anı düşün mesela.
It makes me think you took them with you when you left.
Sanırım onları giderken yanına aldın.
Answering a guestion with a guestion makes me think you might be hiding something from me.
Soruya soruyla cevap vermen benden bir şeyler gizlediğini düşünmeme sebep oluyor.
Do you think this makes any sense?
Rüyada falan değiliz, öyle değil mi?
Unless you get lucky and meet a guy who actually makes you feel good, and then you think, "All right, I'm back!"
Şansınız dönmedikçe ve sizi iyi hissettirecek birisiyle tanışmadıkça tabii ki. Sonra "tamam, geri döndüm!" diye düşünürsünüz.
Well, he doesn't think he's gonna get the job, if that makes you feel any better.
Eğer bu seni daha iyi hissettirecekse O işi alacağına inanmıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]