May i come in translate Turkish
942 parallel translation
May I come in?
Gelebilir miyim?
May I come in?
İçeri girebilir miyim?
May I come in?
İçeri gelebilir miyim?
May I come in?
Girebilir miyim?
- May I come in?
- Girebilir miyim?
- Mother, may I come in?
- Anne içeri gelebilir miyim?
May I come in, mademoiselle?
İçeri girebilir miyim matmazel?
May I come in, sir?
İçeri girebilir miyim efendim?
- May I come in and pay my respects?
- Babana saygılarımı iletebilir miyim?
Isobel, may I come in?
Isobel, içeri gelebilir miyim?
May I come in, Christine? May I come in, Christine?
- Gelebilir miyim, Christine?
- May I come in?
- İçeri girebilir miyim?
- May I come in, Grandfather?
- İçeri girebilir miyim büyükbaba?
May I come in? Don't get up.
Girebilir miyim?
May I come in and play it to you?
Sakıncası yoksa içeri girip besteyi sana çalabilirim?
- May I come in?
- Gelebilir miyim?
May i come in for a moment?
Sana gelebilir miyim? Treni kaçırmaz mısın?
- May I come in to my own apartment?
- Kendi daireme girebilir miyim?
May I come in?
Girebilir miyim? Rahatsız ediyorum.
( KNOCKING ON DOOR ) DIANA : May I come in?
Gelebilir miyim?
May I come in, Joe?
Gelebilir miyim Joe?
- May I come in?
- İçeri gelebilir miyim?
May I come in a minute?
Biraz içeri girebilir miyim?
- May I come in and wait?
- İçeride bekleyebilir miyim?
May I come in? - Yes.
- İzin mi yazacağım?
Countess. May I come in?
Girebilir miyim?
- May I come in?
- Girebilir miyim, Susanne?
- May I come in, Mrs. Penmark?
- Girebilir miyim, Bayan Penmark?
Miss Prescott, may I come in?
- İçeri girebilir miyim Bayan Presscott
May I come in, please?
İçeri girebilir miyim?
Knocking? "May I come in? I have a hole to drill..."
Kapıyı çalıp, "pardon duvarı delecektim" mi diyecektin?
May I come in? Oh, please do.
Bunun resmi bir ziyaret olduğunu söylüyorsun?
- May I come in?
- Girebilirmiyim?
This is irregular, I know, but may I come in?
Biliyorum, bu pek olağan değil ama içeri girebilir miyim?
- Yes, Ma'am. - May I come in?
- İçeri girebilir miyim?
- May I come in, Colonel?
- Gelebilir miyim albay?
May I come in, Comrade Senior Lieutenant?
Girebilir miyim, yoldaş üsteğmen?
- Dr. Humbert, may I come in?
- Dr. Humbert, içeri girebilir miyim?
May I suggest that you come in.
İçeriye gelmenizi teklif edebilir miyim?
I may not come out alive, but Im going in there.
Oradan sağ çıkmayabilirim ama yine de gireceğim.
- Lina, may we come in? - I'm sorry.
- Lina, içeri girebilir miyiz?
You may remember I didn't want to come to Texas in the first place.
Ta en başında Teksas'a gelmek istememiştim, hatırlarsınız.
May I come in?
- İçeri girebilir miyim?
May I come in?
Girebilir miyimiz?
- I may come in?
Girebilir miyim?
- May I? - Come in. - Hello.
Zinoçka'nın elbisesini ütülüyorum.
Well, now you're here, I suppose you may as well come in.
Şey, burada olduğuna göre, sanırım içeri kadar girebilirsin.
- May I? - Come in.
- Girebilir miyim?
May I come in?
- Girebilir miyim?
May I once again welcome you to the show that doesn't come from a studio, a show that wasn't made in some far-off land, a show that can and does come from Up Your Street.
Stüdyodan yayınlamayan ve uzak bir diyarda çekilmeyen programa hoş geldiniz, Sizin Sokağınızdan yayınlanan programa.
Pupe, may I come in?
Tatlım?
may i help you 738
may i take your order 44
may i 1883
may i be excused 50
may i sit down 84
may i sit here 16
may i go 47
may i ask your name 24
may i present 30
may i ask 288
may i take your order 44
may i 1883
may i be excused 50
may i sit down 84
may i sit here 16
may i go 47
may i ask your name 24
may i present 30
may i ask 288