Mean anything to you translate Turkish
1,667 parallel translation
The name John Joseph Jacobs mean anything to you?
John Joseph Jacobs ismi sana bir şey ifade ediyor mu?
Does that mean anything to you? "Wheelie and the Chopper Bunch."
"Wheelie and the Chopper Bunch" filmi, sana bir şey ifade ediyor mu?
How could i possibly know that that one incident would mean anything to you?
Bu kazanın senin için önemli olacağını nerden bilebilirdim.
The code written on his hand... mean anything to you?
Elinde yazan kod, sana bir şey ifade ediyor mu?
Does this face mean anything to you?
Bu yüz size bir şey ifade ediyor mu?
Does that mean anything to you, mac?
Sana bir şey ifade ediyor mu Mac?
Does the name Robert Wilkinson Mean anything to you?
Robert Wilkinson adı sana bir şey ifade ediyor mu?
Does the name Sara mean anything to you? - Or the number 84?
Sarah adı ya da 84 sayısı sana bir şey ifade ediyor mu?
You're tired of looking at pictures d anlistening words that don't mean anything to you.
Sana hiçbir şey ifade etmeyen görüntülere bakmaktan kelimeleri dinlemekten bıkmışsın.
It may not mean anything to you, but I want you to know that I really do love you.
Senin için bir anlam ifade etmeyebilir ama bilmeni istiyorum seni gerçekten seviyorum.
Does the name Mert Rosenbloom mean anything to you?
Mert Rosenbloom size bir seyler çagristiriyor mu?
Does the name Rick Marshall mean anything to you?
Rick Marshall adı size bir şey ifade ediyor mu?
Do these names mean anything to you?
Şu sayacağım isimler bir şey ifade ediyor mu?
Does privacy mean anything to you, Errol?
Özel hayat sana bir şey ifade ediyor mu, Errol?
Does that mean anything to you?
Bunun senin için bir anlamı var mı?
Jakob... it may not mean anything to you now... but you must try to be buried... in ground that will remember you.
Jakob. Talihin seni yönlendirmeyebilir ; fakat sen onu seni hatırlayacağı bir yere gömmeyi denemek zorundasın.
Didn't the warning mean anything to you, Mary?
Uyarı hiç mi etkilemedi seni, Mary?
"Open the door and you will find me" mean anything to you?
"Kapıyı açarsan, beni bulursun", sizin için bir şey ifade ediyor mu?
- So? - So.... Does that mean anything to you?
Yani... senin için bir şey ifade ediyor mu?
"Last gasp." Does that mean anything to you?
"Last gasp" Size bir şey ifade ediyor mu?
Mean anything to you?
Senin için bir anlam ifade ediyor mu?
HEY, DO THESE MEAN ANYTHING TO YOU?
Bu sana bişey ifade ediyor mu?
Emmanueline, does this mean anything to you?
Emmanueline, bunun senin için bir anlamı var mı?
Doesn't that mean anything to you?
Bu senin için bir şey ifade etmiyor mu?
So does that mean anything to you guys?
Size bir şey ifade ediyor mu?
All this death, it doesn't mean anything to you?
Bütün bu ölüler, sana bir şey hissettirmiyor mu?
"Jones." That name mean anything to you?
"Jones". Bu isim sana bir şey ifade ediyor mu?
You know, just because you didn't actually do anything with licorice hair doesn't mean you didn't want to.
Sırf şu meyankökü saçlı kız ile bir şey yapmamış olman, yapmayı istemediğin anlamına gelmez.
I mean, it's not like you wanted to have sex with an albino amputee or anything, right?
Yani, sonuçta albino bir ampute ile değildi ya fantezin.
I mean, since when was there ever anything that you wanted to do that you couldn't do?
Yani, ne zaman kafana bir şey koysan istediklerini mutlaka yaparsın.
Did you think that that was going to mean anything to me?
Bunun da mı benim için önemli olmadığını düşündün?
- Does "Faust" mean anything to you?
Faust adı sizin için bir şey ifade ediyor mu?
I mean, are you trying to accomplish anything?
- Bir şey başarmaya mı çalışıyorsunuz yani?
Well, you tell her if she does anything, and I mean anything at all to damage the book I will never speak to her again.
Bir şey yaptığı takdirde, ne yaparsa yapsın kitaba bir zarar verirse onunla bir daha konuşmam, böyle söyle ona.
And I mean the whole unit dedicated to going through your health history for the last five years, looking for anything that would indicate that you concealed something, you misrepresented something, so that they can cancel the policy
Tüm bir ekip son beş yıl içindeki sağlık geçmişinizi inceler. Gizlediğiniz ya da yanlış bildirdiğiniz bir şey olup olmadığına bakarlar. Bu şekilde poliçeyi iptal edebilirler.
I didn't mean to offend you or anything.
Seni incitmek istememiştim.
I mean, there are plenty of guys at this school that would do anything to take you to dinner and a movie. Give me a break.
Yani, bu okulda seni yemeğe ve sinemaya götürmeye can atan pek çok erkek var bence.
Ann you didn't mention anything, to anyone, I mean, about this morning.
Sabah olanlardan kimseye bahsetmedin, değil mi?
I mean, it's not like it's anything to you.
Yani senlik bir şey yok.
I don't mean to hang you up or anything, but...
Seni yarıyolda bırakmak niyetinde değilim, ama...
I mean, you've got your big agency now, and your hundreds of clients, but still- - losing hurts you so much that you- - you're willing to do anything no matter how stupid it makes you look.
Yani, şimdi büyük bir ajansın var, ve yüzlerce müşterin, ama hala - kaybetmek seni o kadar rahatsız ediyor ki - seni ne kadar aptal gösterse bile herşeyi deniyorsun.
No, you didn't mean to do anything.
Hayır, sen hiç birşey demiyorsun.
I mean, you don't have to, you know, wait for the new semester or anything like that. I know.
Gelecek döneme kadar beklemek zorunda değilsin.
I mean, you find the person that did this to me, it's not going to change anything.
Yani bunu yapanı bulduğunuzda bu hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
Well, I didn't mean to bother you or anything but I just wanna see if there's any updates, you know, intel on my son's case.
Sizi rahatsız etmek istemedim ama yeni bir bilginiz var mı diye merak ettim oğlumun davasıyla ilgili.
And if you need anything, and I mean anything at all, I wanna be the man that you turn to.
Ve bir şeye ihtiyacın olursa, yani her ne ihtiyacın olursa, başvuracağın erkek ben olmak istiyorum.
Now, is there anything at all, I mean anything that you can tell me to help me solve this case.
Hepsi bu kadar mı, yani bu davayı çözmemde yardımcı olabilecek anlatabileceğin bir şeyler yok mu?
I mean, is there anything that would lead you to believe that this was a homicide and not an accident?
Yani, size bunun bir kaza değil de cinayet olduğunu düşündüren bir sebep var mı?
I only did it because I fell out with Anwar when he said he hated gays, so I got upset, and Tony said he'd give me head, to cheer me up, you know, and I didn't mean anything, but I lost my head and then he gave me head, and then we got deported from Russia.
Anwar gaylerden nefret ettiğini söylediğinde bozuşmuştuk moralim çok bozuktu ve Tony neşelenmem için sakso çekebileceğini söyledi bir anlamı yoktu, ama kendimi kaybetmiştim sonra bana sakso çekti, daha sonra da Rusya'dan sınırdışı edildik.
I mean, if there's anything you remember, you know, that's come back to you, you know what I'm after.
Yani, hatırladığınız herhangi bir şey varsa,... ben sonradan geldim ya hani.
I mean, you raise a boy, and you don't expect them to tell you anything.
İnsan oğlan çocuğu yetiştirince bir şey anlatmasını beklemiyorsun.
to you too 24
to you 1078
to your knowledge 54
to your 24
to your positions 16
to your health 109
to your family 22
to your mother 18
to your place 20
to your right 61
to you 1078
to your knowledge 54
to your 24
to your positions 16
to your health 109
to your family 22
to your mother 18
to your place 20
to your right 61