English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Medicated

Medicated translate Turkish

257 parallel translation
I need a medicated one.
İlaç içeren lazım.
Um, it's your medicated shampoo.
- Buyurun ilaçlı şampuanınız.
Yes Where is... He was medicated.
evet nerede... tedavi görüyor
And to make sure my last days are... comfortable, keep me highly medicated.
Son günlerimin rahat olması için bana sürekli ilaç verin.
And I'm not used to girls being that quiet unless they're medicated.
Uyuşturucu almamış kızların bu kadar sessiz olmasına alışkın değilim.
– But medicated?
- İlaçlı mı?
– Medicated?
- İlaç mı?
No, you need medicated.
Sana ilaçlı olanı gerek.
Rub a palm full of this medicated salve into your scalp every half an hour.
Her yarım saatte bir bu ilaçlı merhemi kafa derine sür.
I'll need to be medicated.
- İlaç almam gerekecek.
But, you know, in this medicated haze in this sort of woozy state do you recall the words "radical reconstructive surgery" being uttered?
Ama bilirsin, bu bulanık geçen zamanda bu sersem zamanlarında şöyle kelimeler duydun mu "radikal yeniden yapılandırma ameliyatı" gibi?
Well, that's because you're medicated, but that could be deceiving.
İlaç aldığınız için. Bu yanıltıcı olabilir.
My client is heavily medicated.
Müvekkilim yoğun bir tedavide.
His problem is he's under-medicated.
Sorunu ilaçlarını kullanmaması.
We are informed he has sustained minor injuries which will require his being medicated for some time- -
Bir süreliğine tedavi edilmesi gerekecek bazı küçük yaralar aldığı bildirildi- -
He's sacked out in Curtain 3, having self-medicated with Valium.
Babası 3 numarada baygın, evde Valium almış.
He has been medicated, he has received shock therapy, and aside from his other disabilities, he has been diagnosed with severe ego dystonic obsessive compulsive disorder, which would explain the switching of the victims'rings.
İlaç tedavisi almış, şok terapisi uygulanmış ve diğer bozukluklarının yanı sıra şiddetli ego distonik obsessif-kompülsif bozukluk teşhisi konmuş. Bu da kurbanların yüzüklerinin değiştirilmesini açıklıyor.
Nurse Harper is medicated.
Hemşire Harper ilaç kullanıyormuş.
Are you jumping or am I on under-medicated?
Zıplıyor musun yoksa ben ilaçların etkisinde miyim?
- Your mother's heavily medicated.
- Annenize çok ilaç verildi.
The over medicated Private Cleaves.
Er Cleaves fazla ilaç almış.
This just isn't fair. The man is heavily medicated.
Bu hiç adil değil, ağır bir şekilde uyuşturuluyor ve o...
He just won't speak or sleep, even when he's medicated.
İlaç verildiği zaman bile ne konuşuyor ne de uyuyor.
If I need Mr. Nash for trial, he's medicated.
Bay Nash'in duruşmaya çıkması gerekirse, ilaç almış olur.
You can fly down once she's medicated.
İlaç verildikten sonra oraya gidebilirsin.
I'm medicated, I'm monitored. I'm more than able to go back to work.
İlaç alıyorum, kontrol altındayım, Ayrıca işe dönmekten fazlasını da yapabilirim.
The whole town should be medicated... and put in a rec room with Ping-Pong tables and hand puppets.
Bütün kasaba tedavi görmeli. İçinde pin pon masası ve kuklaların bulunduğu bir odaya kapatılmalılar.
- She's medicated.
- Hipnoz olmuş durumda.
Whoo! That was the latest ad for Stridex Pads, medicated.
Stridex pedlerinin son reklamını izledik.
He's medicated.
İIaç aIıyor.
You've medicated Soprano and helped him gain what insight he's able to absorb.
Soprano'ya ilaç verdin ve belli bir kavrama yetisi kazandırdın.
I'm not really sure. I've been heavily medicated lately and the last thing that I remember is my dad dropping me off at school.
Son zamanlarda baya tıbbı müdahaleye maruz kaldım ve hatırladığım son şeyse babamın beni okula bıraktığı.
I've medicated her, but we have to move her up to Maternity immediately.
İlaçlarını veriyorum ama en kısa zamanda doğum odalarından birine götürülmeli.
When all you had to do from the start was take a medicated pad... and smother it.
En baştan ilaç tedavisi yapıp kaşıntıyı baştan bitirmek gerekir.
- Sure. I just pre-medicated with the antiemetic, ondansetron.
Mide bulantısını önleyici Ondansetron verdim.
He needs to be evaluated and medicated now.
Hemen muayene edilmeli ve ilaç verilmeli.
- He needs to stay medicated.
İlaçlarını alması lazım.
If it's all the same to you... the last thing I need right now is to be medicated.
Eğer sence de öyleyse... ihtiyacım olan son şey ilaç almak.
- Sing Gold Bond Medicated Powder!
- Gold Bond Yoğun Pudra'yı söyle!
You're heavily medicated and you've lost a lot of blood.
Ağır ilaç verdim. Çok kan kaybettin.
Sure, my husband is an enormous bulldozer of a man who has to be hit with a stun gun before he can be weighed or medicated
Evet, kocam tartılmadan ya da aşılanmadan önce şok silahıyla vurulması gereken devasa bir buldozer olabilir
Preston was heavily medicated when he left the Cheltenham facility. In that state, Your Honor... he was simply trying to get back to see his grandmother.
Preston, gözaltından kaçtığında çok fazla ilaç almıştı bu durumda da Sayın Hakim basit bir şekilde babaannesine geri dönmeye çalışıyordu.
They've got her medicated all the time.
Ona sürekli ilaç veriyorlar.
She's not high, she's medicated.
Hayır, uçmadı, ilaç aldı.
Maybe they're just too medicated.
Belki de onlara fazla ilaç veriyoruz.
- No, we've medicated him.
Onunla konuşabilir miyim? - Hayır, onu bayılttık.
My mother's been medicated, and I can't sleep, and you're, what?
Ben uyuyamıyorum. Sizse kahve molası mı veriyorsunuz?
Is she gonna be medicated?
İlaç bağımlısı mı olacak?
Only, I'd never know it because as far back as I can remember, I've been medicated.
Ama emin değilim çünkü kendimi bildim bileli ilaç alıyorum.
Have you heard, "You need to be medicated"?
"İlaç tedavisi görmek gerekiyor" deyimini hiç duymadın mı?
You know if you don't stay medicated, it can get bad.
İlaçlarını almazsan kötü olabilirsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]