Medications translate Turkish
750 parallel translation
Up to now, you haven't responded to the shots, the medications - any of the proven techniques.
Şu ana dek, iğnelere, ilaçlara, kanıtlanmış hiçbir tekniğe cevap vermediniz.
Mom and me had decided to die together... but she's gone, alone, with medications.
Annem ile ben birlikte ölmeye karar verdik. Fakat o gitti, tek başına, ilaçlarını da almış.
I take my medications.
İlaçlarımı alıyorum.
Oh, he just gave me this list... to take back to the hotel to get some more medications from his hotel room.
Oh, sadece bana bu listeyi verdi... otele dönüp, otel odasından daha fazla ilaç getirmemi istedi.
Medications?
İlaçlar mı?
Why, he's had those medications before, and he's come through perfectly fine.
O tedaviyi daha önce de gördü, ve tamamıyla iyileşerek sıyrıldı.
Uh, those medications that you brought to Dr. Jalnik in the hospital?
Ah, hastanede Dr. Jalnik'e getirdiğin şu ilaçlar?
He said to hurry up and, uh, get the me-medications.
Acele etmemi ve, ah, ilaçları almamı söyledi.
Okay, do you know if she takes any kind of medicines or medications?
Tamam, herhangi bir ilaç alıyor ya da tedavi görüyor muydu?
Your medications.
İlaçlarınız.
Do you have any medications?
Hiç ilacınız var mı?
We need a doctor and medications.
Bir doktor ve ilaçlara ihtiyacımız var.
Alright, alright if you feel that way, we are not going with those medications.
Peki, öyle düşünüyorsanız o ilaçları almayız.
- No meat, no medications, no coffee, they don't have clear bulbs, only red ones...
Et yok, ilaç yok, kahve yok. Beyaz ampul bile yok, sadece kırmızı var.
I'll take my medications, my injections.
- İlaçlarımı alıyorum... iğnelerimi oluyorum.
Well, I ´ ll have to give you a list of her medications- - and you ´ ll have to pick up her shower chair.
Peki, size ilaçlarının bir listesini veririm ve siz de duş sandalyesini alırsınız.
It's time for their medications.
İlaç zamanı geldi.
Certain medications cause jaundice, don't they?
Bazı ilaçlar sarılığa yol açar, değil mi?
It's an entire wall of medications.
Tüm bir duvar ilaçlarla dolu.
I time your medications, and you don't tell me you have money?
Ben senin ilaçlarını zamanında almak için çabaladım ve paran olduğunu söylemiyorsun.
The effects of Librax may be inhibited... by certain medications used in the treatment of high blood pressure.
Librax'ın etkileri tansiyon tedavisinde kullanılan belli ilaçlar alınarak giderilebilir.
- And does anyone take the medications perhaps?
Peki ilaç kullanan herhangi biri var mı?
You told me that even though you take those medications... that you still feel nervous and depressed sometimes.
İlaçlarını alsan da yine de gergin ve depresif hissettiğini söylemiştin bana.
Are you taking any medications?
PO 2'si 70. İlaç kullanıyor musun?
What kind of medications is she on?
Kullandığı ilaçlar neler?
That's what caused the arrhythmia. I've prescribed a few medications... he'll need to take, but he's going to be just fine.
İhtiyacı olan ilaçları belirledim ama tamamen iyi olacak.
Oh, do you take any medications?
İlaçlarını sor. Hiç ilaç kullanıyor musunuz?
I think I'm allergic to one of the medications.
Sanırım ilaçlardan birine alerjim var.
Medications are in orange.
İlaçlar turuncu renkte.
- Has he been sick, on any medications?
Hasta mıydı, ilaç alıyor muydu?
He's currently on no medications and has no allergies.
Şu anda ilaç kullanmıyor ve alerjisi yok.
Mr. Perry, I ordered medications.
Bay Perry, ilaç istedim.
there are new therapies, new medications.
Yeni tedaviler, yeni ilaçlar vardır.
- Is he on any medications?
- İlaç kullanıyor mu?
- Did they give you any medications?
- İlaç verdiler mi?
Medications can be tricky for a lot of reasons.
İlaç kullanımı bir sürü nedenden dolayı zorlayıcıdır.
Are you on any medications, Mr. Bartoli?
İlaç kullanıyor musunuz Bay Bartoli?
Any medications, Mr. Bartoli?
İlaç kullandınız mı Bay Bartoli?
Are you sampling all her medications?
Onun tüm ilaçları için örnekleme mi yapıyorsun?
His biochemistry is incompatible with our medications.
Biyo kimyası, bizim ilaçlarımıza uyumlu değil.
I don't think you know this. I had stopped all his medications.
Bunu bildiğinizi sanmıyorum, aldığı tüm ilaçları kesmiştim.
And during this period I was tossed from one doctor to another And between new medications and traditional ones, everywhere
Bu süre zarfında bir doktordan diğerine, yeni yöntemlerden koca karı ilaçlarına, her yöne savrulup durdum.
Medications, doctors, tests
İlaçlar, doktorlar, tahliller...
During the heat of the moment of medical examinations And all that medications and tests And all other things...
İlaç tedavisi gördüğün zamanlarda tüm o ilaçların, tahlillerin ve diğer şeylerin heyecanıyla aptalca bir laf ettim bizim için dua etmesini istedim.
So many medications, so much worry
Bir dünya ilaç, bir sürü sıkıntı.
Robbie's failed to respond to most of the usual anticonvulsive medications.
Robbiera olabilir olağan ilaçları.
Just a matter of carefully monitoring the patients... And then adjusting the medications accordingly.
Sadece hastaların durumunu dikkatli izlemek ve sonra ilaçları buna göre ayarlamakla ilgili bir konu bu.
I would like to point out further that these medications taken in conjunction- -
Ayrıca belirtmek isterim ki bu ilaçlar birlikte alınıyor- -
He's fine as long as he gets his medications.
İlaçlarını aldığı sürece iyiymiş.
And if he doesn't get his medications?
Ya ilaçlarını almazsa?
Mom, I saw the medications in the bathroom.
Anne, banyodaki ilaçları gördüm.
medical 88
medicine 187
medic 237
medicinal 21
medication 58
medics 19
medically 65
medical emergency 31
medicated 17
medical supplies 37
medicine 187
medic 237
medicinal 21
medication 58
medics 19
medically 65
medical emergency 31
medicated 17
medical supplies 37