English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / My case

My case translate Turkish

6,517 parallel translation
In my case, it was a beautiful evening.
Ben kararımı güzel bir akşamda verdim.
I rest my case.
Söyleyeceklerim bu kadar.
Have fun writing my case studies... "suckas."
Vaka çalışmalarımı yazarken size iyi eğlenceler "enayiler".
But the other night, I was trying to get them to cover my case, and you - - you made it all about you.
Ama geçen akşam davamı ele alsınlar diye uğraşırken konuyu tamamen kendine çektin.
Just get me in a room with one so I can make my case directly.
Beni sadece biriyle görüştür. Kendim konuşmak istiyorum.
I made my case that he shouldn't, you know, foul the water.
Bilirsin, suyu bulandırmamasını. Biliyoruz.
I rest my case.
Tüm delillerimi sundum.
I-I need to get back to my case.
Davama geri dönmem gerek.
Followed, in my case, by "divorce, divorce, divorce"
Ki benim durumumda şöyle devam etti : "Boşan, boşan, boşan."
I rest my case. I rest my case.
Başka sorum yok hakim bey.
And in my case... it did.
Ve benim açımdan... Öyle de oldu.
Could you pass me that brown paper bag from my case, please?
Çantamdaki kese kağıdını uzatabilir misin?
Where's my case?
Valizim nerede?
Steven, it seems to me that you're using my case to promote your cause, gay marriage.
Steven görünen o ki benim davamı kullanarak gey evlilikler için...
Can I make my case for staying?
Kalmak için gerekçelerimi söyleyebilir miyim?
I rest my case!
Söyleyeceklerim bu kadar!
Well, in my case, I can safely say you are correct.
Benim durumumda, haklı olduğunu söyleyebilirim.
If that's the case, I will change my ruling to "undetermined."
O zaman ölüm nedenini "belli değil" olarak değiştiririm.
I have some ice in my room in case you have any bruises from that bar fight.
Bar kavgasından dolayı morlukların oluşmasın diye odamda buz var.
- The prosecution's direct suggested that my client took the Bishop case for no reason.
-... terapisti değil. - İddia makamı direk olarak müvekkilimin nedensiz yere Bishop davasını aldığını savunuyor.
And I don't want to get my hopes up in case there's a chance that I don't get out, so...
Çıkma şansım olmazsa diye umutlarımı yükseltmek istemiyorum.
Here's one of my business cards, just in case you never heard of me.
Bu kartlarımdan biri, eğer oldu da duymadıysan diye.
I've got to go meet someone about my other case.
Biriyle gorusmem gerekiyor aldigim diger dava hakkinda.
What's my new case about?
Yeni davamın konusu ne peki?
But Izzy... he lived for those old recordings, so I put'em in my old case.
Ama Izzy bu eski kayıtlara hayatını adadı ben de onları eski valizime koydum.
In the meantime, you can work on solving the case of my missing panties.
Bu arada, benim kayıp iç çamaşırı davasını çözmeyi deneyebilirsin.
I don't know, but I'm on my way now just in case.
Bilmiyorum, ama bunu araştırmak için şu an yoldayım.
Unfortunately, Owen has, um, revoked my access on this case.
Maalesef Owen bu vakaya girme yetkimi iptal etti.
If this is going down, I wanna be on this case, and my sole focus is Doug Judy. He never leaves my sights.
Asla görüş alanımdan dışarı çıkmayacak.
Mark my words... This case is gonna lead us into a labyrinthian world of deceit, villainy, and international espionage.
Bu sözümü bir yere yazın bu dava bizi hain, alçak ve uluslararası bir casusluk olayının olduğu karmaşık bir dünyaya götürecek.
Anything to close this case and open my vacation- - so go get your binary buddies to cough up some info, will you?
Davanın kapanması tatilimin başlaması anlamına geliyor. İkili sistem dostlarından bir şeyler öğrensen iyi edersin.
Unless the mom's crazy hot, in which case you have my summer of'93.
Tabii annesi aşırı seksiyse o başka. Öyleyse 1993 yazında yaşadığım durumla karşı karşıyasın demektir.
I want you to have my back in case things go down O.K. Corral style, you feel me?
İşler O.K. Corral tarzına döndüğünde arkamı kollamanı istiyorum.
On my cue, CASE. On my cue.
İşaretimle, CASE.
It's a case of divide-and-conquer 'Cause you let a Jew break up my crew
Böl, parçala, yönet meselesi Bıraktınız grubu dağıttı yavşak Yahudi
My one concern is that when the bonds fail, I want to be certain of payment in case of solvency issues with your bank.
Endişem şu ki tahviller düştüğünde bankanızla yaşanacak ödeme gücü sorunları durumunda ödemeden emin olmak istiyorum.
This should be my mission. I studied the case file.
Bu benim görevim olmadı, dosyayı çalıştım.
Fattuh... would you fetch me my wooden case?
Fattuh. Benim ahşap kutumu getirir misin?
My boss is all over me because of this case.
Patronum bu davadan dolayı tepemde duruyor.
I swiped a whole case of this stuff from my uncle before coming.
Gelmeden önce amcamdan bir kasa bunlardan arakladım.
You know what, let me give you my cell, just in case... 718-555-0199.
hatta farklı olarak, kendi numaramı sana vereceğim, her ihtimale karşın... 718-555-0199.
Both are part of my story, in case you are wondering you.
ve her iki durumdada bunları sırt üstü yapıyorum eğer ilgini çekiyorsa
We got along and I gave her my card in case she ever needed anything.
İyi anlaştık ve bir ihtiyacı olursa diye kartımı verdim.
Firstly, like my opponents in this case,
Birincisi, davadaki rakiplerim gibi, bunun Avusturya'nın ülke içi sorunu olduğuna hep inandım.
But.. by solving this case " ... I will earn my cap of an inspector.
Ama bu davayı çözerek müfettiş şapkamı kazanacağım.
My associates and I have been hired to take on your case.
Ortaklarım ve ben davanıza bakmak için atandık.
And take the rest in case my wife needs it or Deputy Nick.
Kalanını da yanınıza alın, olur da karıma lazım olursa diye ya da Şerif Yardımcısı Nick'e.
So get the fuck off my case!
Tanrı aşkına!
Sir, my report on the school arson case.
Efendim, okul kundaklama olayındaki raporum.
If I buy a loaf of bread, they check my money in case it's- -
Eğer bir somun ekmek alırken bile param çıkışıyor mu diye bakıyorsam- -
In any case, um... They eventually moved out and my great-grandmother lit the place on fire.
Her neyse işte, sonunda taşınmışlar ve büyük büyük annem mekanı ateşe vermiş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]