English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / My eyes hurt

My eyes hurt translate Turkish

75 parallel translation
My eyes hurt!
Gözlerim ağrıdı artık!
- My eyes hurt.
- Gözlerim yanıyor.
I read so much that my eyes hurt.
Bugün o kadar çok okudum ki gözlerim yoruldu.
And I tried to catch the blood as it fell from the sky but I couldn't see because my eyes hurt because there were black spots in front of them.
Ve gökyüzünden düşen kanı yakalamaya çalıştım ama göremedim çünkü gözlerim yanıyordu çünkü önlerinde büyük kara noktalar vardı.
My eyes hurt today.
Gözlerim acıyor.
My eyes hurt.
Gözlerim acıyor.
My eyes hurt, so I put some drops in them.
Gözlerime damla damlattım.
It makes my eyes hurt!
Kulaklarımı acıtıyor.
Why do my eyes hurt?
Gözlerim neden acıyor?
My eyes hurt
Gözlerim yandı.
Because now, everything's so bright, my eyes hurt.
Çünkü artık herşey öyle parlak ki gözlerimi acıtıyor.
It smelled like puke... and it was so bright, it made my eyes hurt.
Kusmuk kokusu her yeri kaplamıştı, ve ışık ise o kadar aydınlıktı ki gözlerim acımaya başlamıştı.
So Al-Giumeili said, "My eyes hurt". And then, "I've gone blind".
Haberi aldığı anda, Al-Djumeili gözlerinin ağrıdığını söylemiş.Sonra da kör oldum, demiş.
My eyes hurt!
Gözlerim acıyor!
My eyes hurt
Gözlerim acıyor.
Even my eyes hurt.
Gözlerim bile acıyor.
It's because my eyes hurt.
Çünkü gözlerim acıyor.
My eyes hurt.
Gözlerim acır.
My eyes hurt, and I have an unproductive cough.
Gözlerim acıyor. Öksürüğüm de tuttu.
I'm tired, I have a headache, my eyes hurt from this prescription.
Yorgunum başım ağırıyor, tüm bu şeylerden.
My eyes hurt.
Çok naziksiniz. Ama ne yazık ki...
! My eyes hurt
Gözlerimi acıtıyor!
Please, my eyes hurt.
Lütfen, gözlerim ağrıyor.
My eyes hurt, ow.
Gözlerim acıyor. Aman tanrım.
- My eyes hurt
- Gözlerim ağzıyor!
It's making my eyes hurt.
Gözlerim acıdı.
My eyes hurt, and, uh, there's also this...
Gözlerim acıyor ve ayrıca...
Ow. Yeah, it makes my eyes hurt.
Evet, gözlerimi sızlatıyor.
I have a headache and my eyes hurt.
Başım ağrıyor, gözüm de ağrıyor.
My eyes hurt now - - oh!
Orası değil.
They hurt my eyes.
Gözlerimi acıtıyorlar.
I guess it's dark enough I can go outside, it wouldn't hurt my eyes none.
Sanırım dışarısı yeterince karanlık, gözlerimi acıtmaz.
- Please don't hurt my eyes.
- Lütfen gözlerimi incitmeyin.
That's true, but I've hurt my own eyes... when I was practicing
Doğru! ama zaten egzersiz yaparken... gözlerim zayıflamıştı
It hurt my eyes.
Gözlerimi acıtıyor.
My dad told me... since that day, his eyes started to hurt.
Babam, o gün gözünden bir rahatsızlık yaşadığını söyledi.
- No, they make my eyes burn and my lungs hurt.
- Hayır, gözümü yakıyor ciğerlerimi ağrıtıyor.
The lenses hurt my eyes.
Mercekleri gözümü acıtıyor.
Where were you? A brightly-colored car hurt my eyes.
Parlak renkli bir araba gözlerimi acıttı!
My eyes! Yeah, it hurt. But when you accept the keys to the hog, you become a lifetime member of the danger club.
Lâkin bir yol canavarının anahtarlarını kabul ettiğinizde, Tehlike Kulübünün ömür boyu üyesi olursunuz.
My eyes still hurt Satvi..
Benim gözlerim hala, Satvi'yi yaralar..
I insisted she see a psychiastrist. But when that man suggested shock therapy, I looked at my baby and, the hurt in her eyes.
Ama adam şok terapisi önerince kızımın gözlerine baktım ve gözlerindeki acıyı gördüm.
If I didn't hurt my eyes, I would have shot them long ago.
Gözlerim zarar görmeseydi onları çoktan öldürmüştüm.
- Uh, fluorescent bulbs hurt my eyes.
- Floresan ampulleri gözümü acıtıyor.
If any of you wolves have hurt my daughter, I will personally rip out your eyes and shove them down your throat so you can see my claws tear your carcass open!
Eğer kızıma siz kurtlardan birisi zarar verdiyse bizzat kendim gözlerini oyar ve onları sana zorla yediririm böylece pençelerimin leşini parçalayışını görebilirsin.
If "hurt" means my face is on fire and my eyes are watering, then, yeah, it hurt.
Eğer "acı" yüzün yanması ve gözlerin sulanması ise "evet".
My father told me not to take the window seat, the sunlight will hurt my eyes.
Babam pencere kenarına oturmamamı söyledi, güneş ışığı gözlerime zarar verirmiş.
I was trying to, like, with my eyes trying to tell them, "Don't hurt me."
Ben de gözlerimle onlara Bana zarar vermeyin. " demeye çalışıyordum.
♪ I'm hurtin'inside, you can't see, look at the hurt in my eyes ♪
İçim yanıyor göremiyorsun. Kırgınlığımı anla gözlerimden.
My friend went once and she said that nobody spoke the same language, but no one had anything to say anyways, so the DJ played the music so loud that even your eyes hurt.
Kız arkadaşım bir kere gitmiş, herkes farklı bir dilde konuşuyormuş. Ama kimsenin de bir şey söyleyecek durumu yokmuş, DJ, müziğin sesini o kadar çok açıyormuş ki, gözlerin bile zarar görebilirmiş.
My eyes still hurt pretty bad.
- Gözlerim hâlâ çok acıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]