English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / My eyes

My eyes translate Turkish

13,203 parallel translation
My eyes and your hands must move in unison.
Gözlerim ve ellerinizi ahenk içinde hareket etmelidir.
I can't see, my eyes! They won't open!
Göremiyorum, gözlerim açılmıyor.
All I do know is... when I close my eyes, it is you who I see.
Tek bildiğim şey... Ne zaman gözlerimi kapatsam, gördüğüm sensin.
So, these are the bits my eyes skated over.
Bunlar, gözlerimin dikkat etmediği yerler demek.
From the moment my eyes open till they close again with sleep.
Gözlerimi açtığım andan uykuya dalana kadar.
Isn't it weird that that whole time down by the pool... the one person that I could not keep my eyes off of... was Colton?
Sence de garip değil mi? Havuzda bulunduğumuz bütün zaman boyunca gözlerimi alamadığım tek insan... Colton'dı.
I took my eyes off the ball in surveillance, my marksmanship scores are off.
Takip etmede gözlerimi toptan ayırmıştım, nişancılık puanlarım zayıf.
What color are my eyes?
- Gözlerim ne renk?
My perfect maze crumbling before my eyes.
Kusursuz labirentim gözlerimin önünde parçalanıyor.
Look in my eyes.
Gözlerime bak.
I was too busy trying to claw my eyes out.
Gözlerimi açık tutmaya çalışmakla çok meşguldüm.
Because you only had one dumb barrette and silver spray that hurt my eyes.
Çünkü sadece aptalca bir tokan var ve gümüş sprey gözlerime zarar veriyor.
- I have my eyes closed.
- Gözlerim kapalı.
I need water in my eyes.
Suya ihtiyacım var!
My eyes.
Gördüklerimden.
It just kind of flicked over my eyes.
Gözlerimin üzerinde bir tür ağırlık var gibi.
So now I am not taking my eyes off that TV!
O yüzden şimdi o televizyondan gözümü ayırmayacağım!
Pretend I got struck by cupid's arrow and I've been staring at Fitz with hearts in my eyes ever since.
Cupid'in oklarıyla vurulmuş ve Fitz'e bunca zamandır gözümde kalplerle bakıyormuş gibi yapmam lazım.
Hey, I can only rub my eyes so much.
- Korkunç. - Hey, Gözlerimi en fazla bu kadar ovuşturabilirim.
Something must be wrong with my eyes.
Gözlerimin bir sorunu olsa gerek.
I should've never taken my eyes off of her, not for one second. Lieutenant.
- Onu bir saniye bile gözümün önünden ayırmamalıydım.
Okay, so what should my eyes be feasting on, exactly?
Tamam, tam olarak gözlerime neyle ziyafet çekmeliyim?
I'm now conscious but should I open my eyes or not?
Kendime geldim ama gözlerimi açsam mı açmasam mı?
I lost my eyes! No, you have a great smile.
Ama cidden çok güzel gülüyorsun.
Anyway, I close my eyes and I made that headshot.
Gözlerimi kapatıyor ve bir ısırık alıyorum.
That was - - Okay, yeah. Man, I think my eyes were bigger than my stomach on this one, Morty. T-That was gross.
tamam, bu çok iğrençti.
That emerald would really flatter my eyes, don't you think?
Zümrüt gözlerimin rengini ortaya çıkartır, sence de öyle değil mi?
They drove away with him, right in front of my eyes.
Arabaya bindirip götürdüler. Gözlerimin önünde.
Okay, before we go, I should wet my eyes.
Peki, ama gitmeden önce gözlerimi ıslatsam iyi olacak.
I just had another vision, a flash of horrified people with x-shaped wounds on their skin, and when I opened my eyes,
Bir şey daha gördüm. Vücutlarında çarpı şeklinde yaralar olan korkmuş insanlar. Gözlerimi açtığımda on dakika geçmişti.
Do you mind if I just close my eyes for a second?
Bir süreliğine gözlerimi dinlendirmemin bir sakıncası var mı?
Ogiso-kun was killed right in front of my eyes.
Ogiso gözlerimin önünde öldü.
♪ When I lied and said I knew the way ♪ - ♪ I hid my eyes from you ♪ - I'm so ashamed that, the last time that somebody cared about me
O kadar çok utanıyorum ki beni önemsediğin gibi en son beni önemsemiş olanlar istediklerini elde etmek için yalan söylüyorlardı.
Eyes have popped up on my finger tips When touched your tender beauty
Hassas güzelliğine dokunduğumda Gözlerin parmaklarım için ipucu veriyor.
- I got hair in my eyes. Get a haircut!
- Saçını kestir.
I always felt better having you as my second pair of eyes.
Senin ikinci göz olarak yanımda olman beni hep daha iyi hissettiriyor.
See with my own eyes.
Kendi gözlerimle görmem gerek.
Doctor! My dad opened his eyes!
Babam gözlerini açtı.
With my powers, I could hide anything from your prying eyes, anyway.
Hem güçlerimi kullanarak senden her şeyi saklayabilirim.
I saw you take it off him with my own eyes.
Onu aldığını kendi gözlerimle gördüm.
I swear on my mother's eyes, Doc.
Annemin üzerine yemin ederim doktor.
With my own eyes.
- Kendi gözlerimle.
I told them I'd put my best eyes on it.
En iyi adamlarımı göndereceğimi söyledim.
It is a court without justice, where I will always be seen a pagan, even through the eyes of my pious and now distant wife. And so to pay off the debt on my land, I plundered as a Viking would. And I found a Pagan Queen.
Dindar ve şu anda benden uzak olan karımın gözünde bile daima bir pagan olarak kabul göreceğim adil olmayan bir mahkemeye arazimin borcunu ödemek için Vikingmiş gibi yağmalarken pagan bir kraliçe buldum.
I saw it with my own eyes.
Kendi gözlerimle gördüm.
There's a giant replica of my head, and every episode, the eyes light up with dollar signs, confetti shoots out of the ears, then I somersault out the mouth.
Kafamın dev bir maketi var. Her bölümde gözlerinde dolar işareti yanıyor kulaklardan konfeti çıkıyor ve ağzından ben çıkıyorum.
I think my necklace would flatter your eyes.
Kolyemin, gözlerinin rengini ortaya çıkartacağını düşünüyorum.
I'd heard stories, but never thought I'd see it with my own eyes.
Bu tarz hikâyeleri duymuştum ama gözlerimle göreceğimi hiç düşünmezdim.
Well, I saw it with my very own eyes!
Kendi gözlerimle gördüm.
My wife, who died months ago, just looked me in the eyes and said good-bye to me.
Ay önce öldü Karım, Sadece gözlerinin içine baktı ve bana güle güle dedi.
I was so struck by your beauty when I saw you at the gala, and now, after this affront to my person, I'll be forced to pluck those lovely almond eyes from your perfectly shaped skull.
Sizi galada gördüğümde güzelliğinizle büyülenmiştim ama artık bana yapılanlardan sonra o güzel badem gözlerinizi kusursuz kafatasınızdan çıkarmam gerekecek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]