English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Need it

Need it translate Turkish

38,918 parallel translation
- Then you don't need it.
- O zaman lazım değil.
- She said she doesn't need it.
- İhtiyacı olmadığını söylemişti.
I don't need it anymore.
Artık ihtiyacım yok.
- You don't need it anymore!
- Artık ona ihtiyacın yok!
That you need it.
Buna ihtiyacın varmış.
I've a feeling we'll need it.
İhtiyacımız olacağını hissettim.
I need it to be quiet.
Sessizlik istiyorum.
- I need it.
Ona ihtiyacım var.
You need it.
İhtiyacın var.
But I-I need to... In the time that I have left, I need to make it count.
Bana gereken şey kalan zamanımı önemli bir şeyler yaparak geçirmek.
It's not a desire, it's a need.
İstek değil bu, ihtiyaç.
You'll need to have it removed before you go through.
Gitmeden önce bunu kaldırman lazım.
I need you to pull it up on your phone.
Onu telefonuna aktar.
Yeah, did you bring your whistle, Laurie,'cause it sounds like you need to blow off a little- -
Yanına düdüğünü aldın mı, Laurie biraz havanın sönmesi lazım gibisin de...
I need to know you're with me, that you'll help me bring Kevin back to Miracle, whatever it takes.
Kevin'ı Miracle'a getirme konusunda yanımda durmana ihtiyacım var. Ne pahasına olursa olsun.
It sounds like something you need to work out with yourself.
Kendine bir çeki düzen vermen gerek.
♪ You never need to doubt it ♪
# Şüphe etmene hiç gerek yok #
If anyone is at risk of being consumed by his need for this war... it's her.
Onun savaş tutkusu yüzünden canı yanacak biri varsa o da Madi'dir.
This man, we were told, found it profitable to offer his services to wealthy families, some of the most prominent in London on occasion, with a need to make troublesome family members disappear.
Duyduğumuza göre bu adam zengin ailelerle karlı bir iş yürütüyormuş. Londra'nın çok ünlü ailelerinin ortadan kaybolması gereken baş belası üyelerini yanına alıyormuş.
Do I need to be concerned that you took almost two hours to tell me about it?
Bunu bana söylemek için üstünden neden iki saat geçtiğini sormalı mıyım?
We will struggle through it, train men, gain strength through numbers, hunt for that which we need.
Zorlukla. Adamları eğitip sayısal üstünlük kurarak. Gereksinimlerimiz için sefere çıkarak.
No, we need to wait until it's dark.
Hayır, akşama kadar beklemeliyiz.
Now, Rebecca, whatever is going on, if it affects John's campaign, you need to bring me up to speed.
Rebecca artık John'ın kampanyasını etkileyecek ne varsa bana haber vermeni istiyorum.
I just need you to tell me how to do it.
Bana sadece nasıl yapmam gerektiğini söyle.
I just need you to tell me how to do it.
Onu öldürmem gerektiğini biliyorum, Khasan. Sadece nasıl yapmam gerektiğini söylemen gerekiyor.
We don't need to talk about it right now, okay?
Şu anda bunu konuşmamıza gerek yok, tamam mı?
You'll still need to combine it with one part mercury.
Hala birleştirmemiz gerek bir parça civalı bileşen var.
You need to come down here and turn it off.
Buraya gelip kapatmanız gerekiyor.
Yeah, we need to go through it again.
Biliyorum ama üzerinden tekrar geçilmemiz gerekiyor.
I just need to tell you that I get it.
Söylemek isterim ki anlıyorum.
I need you to keep it together.
Bir arada durmamız gerekiyor.
No, listen, even if that was true it doesn't mean I, I don't need you, baby, because I do.
Hayır, dinle, bu doğru olsa bile bu demek ben değil, sana ihtiyacım yok, bebeğim, çünkü biliyorum.
It's looking like I'm gonna be starting over and... if you feel like you might need to start over, too...
Başlayacakmışım gibi görünüyor ve... Baştan başlamanız gerekebileceğini düşünüyorsanız...
Okay, look, whatever the truth is, it doesn't change what we need to do.
Tamam, bakın, gerçek ne olursa olsun Yapmamız gereken şeyi değiştirmez.
It's obvious that you need all the help that you can get now.
Artık alabileceğiniz tüm yardıma ihtiyacınız olduğu açıktır.
It does seem to need a little work.
Biraz tadilat istiyor sanki.
You want the exchange of the money to happen off this island, somewhere no one need know of it.
Değiş tokuş bu adadan başka yerde yapılsın istiyorsun. Kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde.
And if you need that fucking defined, here it is.
Bu tanımı daha da açmamı istiyorsanız işte açıyorum.
And you don't even need to ingest it for it to kill you.
Sense sana zarar vermesin diye her şeyi iyi ayarlamışsın.
My suit alone, it's like me firing a pea shooter against a Panzer tank when what we need is a Howitzer.
Tek başımayken panzer tankın karşısına elinde sopayla çıkan atletli adam gibiyim. Bize lazım olan şeyse bir havan topu.
If there's anything you need, it can be brought up.
İstediğin her şeyi yukarı getirtebilirsin.
We need to hide and ride it out.
Saklanıp bitmesini beklemeliyiz.
And I need the rest of the fuel to do it, if we even have that much.
Bunun için kalan yakıtı kullanmam lazım. O kadar kaldığına bile emin değilim.
It looks like we're gonna need a book on rats, too.
Sanırım fareler hakkında da bir kitaba ihtiyacımız olacak.
Now we need the Hellhound to stop it.
Şimdi de durdurması için zebaniye ihtiyacımız var.
It's a... it's a skill, and you need to practice.
Baskı altında sakin kalabilmek doğuştan gelen bir yetenek değildir. Pratik yapmanı gerektiren bir yetenektir.
You need to find these men, Ms. Walker, or I'll see to it that Anders Enterprises files charges against you and the museum.
Bu adamları bulmanız lazım Bayan Walker, yoksa Anders Kurumunun size ve müzeye suçlamalarda bulunacağını bilmenizi isterim.
We need to keep it on the down low.
- Bu işi alttan alttan halletmemiz lazım.
I need to clean it.
Onu temizlemem lazım.
There's a part of your brain, the amygdala, it's telling you to do whatever you need to do to survive.
Beyninin bir kısmı, yani amigdala hayatta kalman için ne gerekiyorsa onu söylüyor.
I need you to get it. - What?
O silahı getir bana.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]