Not because of you translate Turkish
2,503 parallel translation
I'm gonna stick around, but its not because of you.
Bir yere ayrılmayacağım, senin yüzünden değil ama.
And remember you're not a hostage because of me... you're a hostage because of them.
Unutma benim yüzümden rehin alınmadın onların yüzünden rehin alındın.
And you can't tell the CIA about any of this because they're not my biggest fans.
Bundan CIA'e söz edemezsiniz çünkü benden pek hazzetmiyorlar.
First off, because you called Dames At Sea, "An insignificant, if not irritating, " amalgam of lackluster performances and sitcom one-liners. "
Öncelikle, çünkü "Dames At Sea" ye, "Rahatsız edici değilse, önemsiz olan cansız performansların ve çizgili gömlek giyen komedyenlerin karışımı." demişsin.
When things are gonna hit you, as long as you're ready... they will not hurt you because of the barrier.
Eğer sen hazırsan bir şey sana çarptığında... bariyer olduğu için canını yakamaz.
I kept all of you close to my heart... because I don't think with my mind... but not anymore.
Heoinizi kalbime yakin bildim... cunku ben beynimle dusunemem... ama bu kadar yeter
Do you know the Stone Age tribes of New Guinea do not have cellphones because they never grew wheat? Did you know that?
Yeni Gine'de henüz buğday bile yetiştiremedikleri için cep telefonları olmayan ilkel kabileler olduğunu biliyor muydun?
And the other thing is your dad's stuff, the not letting him guilt-trip you all the time because that puts a lot of pressure on you, and stress, and then the whole family feels it.
Bir şey daha var, babanla aranızdaki şu konu seni suçluluk psikolojisiyle etkilemesine izin verme çünkü bu, üzerinde baskı ve stres yaratıyor ve ardından tüm aile bundan etkileniyor.
And I'm telling you because I might not be, like a ton of fun tonight or....
Söylüyorum çünkü bu akşam çok eğlenceli olamayabilirim ya da...
Church, you're the kind of person who puts on others to do the dirty work, because you did not have the guts to do it.
Bak Church, sen pis işlerini hep başkalarına yaptırırsın çünkü bunu yapacak cesaretin hiç olmadı.
You better care, because if your game goes out of order, you go down with the ship, little sister! I'm not listening to you! Get out of my way!
Olsa iyi olur, çünkü oyununu kapatırlarsa sen de onunla birlikte tarih olursun, küçük hanım!
I had you picked up instead of killing you, because you're not a violent man, and you don't deserve to die.
Seni öldürmek yerine tutuklatmayı seçtim çünkü sen şiddet adamı değilsin, ölmeyi hak etmiyorsun.
Glenn, it's pretty obvious to everyone Maggie loves you, and not just because you're one of the last men standing.
Glenn, hepimiz Maggie'nin seni sevdiğini görebiliyoruz. Sırf son kalan adam sensin diye de değil.
I'm not telling you this only because of your job.
Bunu sadece işinden dolayı söylemiyorum.
You're stuck in the middle of the room because you're not able to see even the chair.
Odanın ortasında takılıp kalıyorsun Çünkü sandalyeyi görmüyorsun.
And there can never be another instance of something not going well because you didn't prepare.
Ve başka bir açıklaması yok çünkü siz hazırlanmadınız
But I'm not going to Tokyo for university because of you, Yano.
Ama Tokyo Üniversitesi'ne sırf senin için girmek istemiyorum.
You're not gonna be laughing when I'm rich and famous because of this game.
Bu oyun sayesinde zengin ve ünlü olduğumda bana böyle gülmeyeceksin.
I go to these stupid things because there's important people there, and I just... On the off chance that hard work is not enough, I thought maybe it'd be nice for you to find a producer's cousin's friend of your own.
Bu aptal şeylere gidiyorum çünkü orada önemli insanlar oluyor ve ben sadece... and I just çok çalışmanın yeterli olmaması ihtimaline karşı kendine bir yapımcının kuzeninin arkadaşını bulmanın iyi olacağını düşündüm.
Because you're not the only one who are worried about me because of fear.
Korkularım yüzünden endişe duyan tek kişi sen değilsin.
You are the one-night stand, that free fling of a fuck... they get to have, tonight, with you on-stage, still go home to their hubby... and not get in trouble... because you, baby, you made it legal.
Tek gecelik ilişki özgür ve geçici sekssin. Bu gece o sahnede seninle sevişip başları belaya girmeden kocalarına dönecekler çünkü sen bunu meşru kıIıyorsun.
I know you don't love me... and that's okay, because... I don't know if I love you either, but you are a part of... [muffled rock music] The fabric of my life, and... whether or not you know it...
Beni sevmediğini biliyorum sorun değil çünkü ben de seni sevip sevmediğimi bilmiyorum ama sen hayatımın yapı taşısın ve haberin olsun ya da olmasın ben de senin hayatının bir parçasıydım.
No matter how you treat him, he cares about you, not in spite of who you are, but because of it.
Ona nasıl davranırsan davran, o sana değer veriyor. Kim olduğuna rağmen değil, kim olduğun için.
You know, maybe I'm just seeing more clearly because of the view from Brooklyn, but I'm not okay with this.
Belki de, Brooklyn'in manzarası sayesinde daha net görüyorumdur ama bu konuda içim rahat değil.
And when you say someone like me, do you mean someone from a part of the world that you fear... because simply you do not wish to understand?
Benim gibi biri dediğinizde dünyanın anlamak istemediğiniz bir yerinden geldiği için korktuğunuz biri mi demek istiyorsunuz?
Because not one of you called it in.
Ve siz ikiniz, siz de orada Bickerson'lar gibiydiniz.
Maybe it's because I'm the son of a coal miner and a waitress, not a bank president and a socialite like you.
Belki de bir madenci ve garsonun çocuğu olduğum içindir, senin gibi banka müdürün ve sosyetenin kızı değil.
And second of all, if you will just take two seconds and breathe, you'll be extremely relieved because we are not leaving.
Ve ikinci olarak... bir saniye nefes alırsan, oldukça rahatlayacaksın, çünkü bir yere gitmiyoruz.
Because... you're afraid of death, but I'm not.
Çünkü sen ölmekten korkuyorsun ama ben korkmuyorum.
Because I've made an idiot of myself and you have to check whether or not I'm allowed to drive again.
Çünkü aptallık ettim ve siz şimdi tekrar araba kullanıp kullanamayacağımı kontrol etmek zorundasınız.
Couldn't find us directly, because we're not hard-wired to it anymore and Jack, of all of you, was the only one who was linked to the program wirelessly, and it found him.
Bize doğrudan ulaşamadı, çünkü artık kabloyla bağlı değildik ve Jack, hepimizin içinde, programa kablosuz olarak bağlı olan tek kişiydi, ve program da onu buldu.
Chaz went out of his way to love and protect you because you're not normal, either.
Chaz seni koruyup sevdiği için bu yolu seçti.. .. çünkü sen normal değilsin ki.
Just because Louis is the father of your baby does not mean you should be with him. You should be with me.
Louis bebeğin babası diye bu onunla olman gerekiyor anlamına gelmiyor.
I'm sending you back in for the good of the case, not rewarding you because you took matters into your own hands.
Seni oraya davanın hayrına gönderiyorum. Seni ödüllendirmek için değil. Çünkü bu işi kendi başına kendin açtın.
Because until you're capable of acting on your own free will, I'm not going to let you anywhere near my daughter.
Çünkü kendi iradenle davranabilene kadar kızımın yanına yaklaşmana izin vermeyeceğim.
If your father is alive, I will do anything and everything to find out for sure, and not because I'm obsessed with your family's legacy of dark magic- - because I care about you.
Eğer baban hayattaysa onu bulman için elimden gelen her şeyi yaparım.
No, you don't, and don't give me any of that "it gets better" crap because I'm not interested in it getting any better.
- Hayır, anlamıyorsunuz ve sakın "ileride daha iyi olacak" da demeyin, iyi olacağı beni ilgilendirmiyor.
At first, I thought it was because you reminded me of a younger, somewhat less striking Sue Sylvester, but then I realized that I admire you for all the ways you're not like me.
Önceleri bana daha genç ve bir miktar daha az çekici bir Sue Sylvester hatırlattığın için olduğunu sanmıştım ama bana benzemeyen taraflarından dolayı sana hayranlık duyduğumu anladım.
I guess I was always afraid to admit it because I was scared of failing, but I'm not scared anymore...'cause of you.
Başarısız olacağımdan endişelendiğim için itiraf etmeye korkuyordum ama artık endişelenmiyorum senin sayende.
That's very sweet of you, but I'm not upset at all actually, because I am gonna be spending my entire prom night dancing with my devastatingly handsome future husband to be.
Pek kibarsın ama aslında hiç üzülmedim çünkü mezuniyet gecemi müthiş yakışıklı müstakbel kocamla dans ederek geçireceğim.
And I understand that you're pissed off at the universe, but imploding on one of the last nights that we have to spend together because, basically, you're just not in the mood to dance is maybe the pettiest thing you have ever done.
Hayata kızıyor olmanı da anlıyorum ama dans havanda olmadığın için beraber geçireceğimiz son gecelerimizden birini sabote etmen bugüne kadar yaptığın en alçakça şey olabilir.
I went out to call you, and when I came back, she disappeared, but it's okay, because I'm going to her house right now, and I'm not letting her out of my sight once I get there.
Seni aramak için dışarı çıktım, içeri girdiğimdeyse kaybolmuştu ama sorun yok çünkü evine gidiyorum şimdi ve onu bulunca bir daha gözümün önünden ayırmayacağım.
I said, "not to come over all Disney on you," "because God knows we don't do that, " but you're kind of important to me, so I don't want you passing out at 5,000 feet. "
Bütün eğlenceyi kaçır demedim zaten bunu pek yapmıyoruz, ama benim için önemlisin ve 5000 feet'de bayılmanı istemem.
Josh... Wolf or no wolf, that guy, the one who has a few too many and flattens a bar full of people because somebody makes eyes at his lady, that's not who you are.
Josh kurt olsun ya da olmasın, o adam sarhoş olunca tıklım tıklım dolu bir barda sırf sevgilisine biri baktı diye kendinden geçen biri sen böyle değilsin.
and we all know it's true because we heard the tape. You'll be alone in your house in Santa Barbara, listening to old records and telling the same story over and over again to the poor sap not smart enough to get out of being assigned to your secret service detail.
Santa Barbara'daki evinde yalnızken, eski kayıtları dinleyeceksin ve güvenliğinle ilgilenebilecek kadar akıllı ama çok da kafası basmayan bir ajana aynı hikayeyi anlatıp duracaksın.
Now I like June, and I know I'll never get another chance at someone as awesome and smart who will keep me young forever, so the both of you will do as I say, because I am the father and the lover, and this is not a democracy!
June'dan hoşlanıyorum ve onun gibi harika, zeki ve beni genç hissettiren biriyle başka bir şansım olmayacağını biliyorum. Dolayısıyla dediğimi yapacaksınız. Çünkü ben birinizin babası diğerinizin de sevgilisiyim ve burada demokrasi söz konusu değil.
I am gonna text Kyle and tell him to meet us at the bar, because I'm not leaving you alone like this... with all of that.
Kyle'a mesaj atıp bizimle barda buluşmasını söyleyeceğim çünkü seni tüm bunlarla, bu hâlde yalnız bırakacak değilim.
You don't have to worry about that sex tape, because who needs a sex tape when you've got a fetus full of Presidential DNA? It's not my baby.
Seks kasetin hakkında endişe etmene gerek yok çünkü karnındaki çocuk, başkanın DNA'sıyla oluşmuşken kimin seks kasetine ihtiyacı olur.
But you can't not go because of money.
Ama para yüzünden gitmemezlik yapma.
Because the killer did not reorder 24 articulating vertebrae just for kicks and giggles, and that makes this some kind of cipher, which means I need the order written down before you go running the bony bits through the wash cycle.
Çünkü katil, 24 omuru laf olsun diye ayırmamış yani bu bir tür şifre, bu yüzden de sen kemikleri yıkamaya götürmeden önce sıralarını not almam gerek.
The people are happy not because its'Dussera'but because of you.
İnsanlar'Dussera'için değil, aslında senin için mutlu.
not because of me 29
because of you 630
of you 197
of yours 40
not bad 2340
not bloody likely 20
not bad at all 156
not by a long shot 121
not better 39
not before 64
because of you 630
of you 197
of yours 40
not bad 2340
not bloody likely 20
not bad at all 156
not by a long shot 121
not better 39
not before 64