Not for long translate Turkish
2,945 parallel translation
Not for long.
Fazla uzun sürmez.
Not for long.
Bu durum uzun sürmeyecek.
Not for long, I would hazard, knowing your talents.
Çok geçmeden maharetlerini ağızdan ağza yayacağım.
Not for long.
Bu kadar yeter.
Not for long.
Yakında olmayacağım.
Not for long.
- Birazdan değiştiriyorum.
Uh... She's not for long.
Uzun süre dayanamaz.
Not for long.
- Kısa bir süre için.
Yeah, but not for long.
Evet, ama çok sürmez.
But not for long.
Ama bu uzun sürmez.
Not for long if you're after him I'll see you tomorrow at 7 : 00.
Çok fazla düşme peşine 7 : 00de görüşürüz.
- It's not for long.
Şimdilik öyle.
Yeah, not for long.
Evet, ama çok sürmez. S02xE03
- Not for long.
- Uzun süreliğine değil.
Not for long, we don't.
- Uzun zaman sürmez.
Not for long. Mom's hoping to get her old job back.
Az kaldı, annem eski işine geri dönmek istiyor.
- Yep, not for long.
- Kısa sürecek.
Not for long, thank God.
- Tanrı'ya şükür, çok uzun süre değil.
Not for long.
Uzun sürmez.
I remember seeing Dan not long after I got fired... for refusing to report the rumors about Nathan and the pregnancy allegations.
Nathan'la ilgili dedikoduların ve hamilelik suçlamasının haberini yapmayı reddedip kovulduktan kısa bir süre sonra Dan'i gördüğümü hatırlıyorum.
Correct me if I'm wrong, but, um, didn't you guys have a convicted murderer flipping burgers for you not too long ago?
Yanılıyorsam düzelt, yakın zamanda sizde de hükümlü bir suçlu yok muydu?
Uh, buddy, we have not known each other long enough for this conversation.
Dostum, birbirimizi bu konuşmayı yapacak kadar iyi tanımıyoruz.
That's not the answer I'm looking for, not by a long shot.
Bu aradığım cevaba yakın bile değil.
King Charles will not remain in Naples for long.
Kral Charles Napoli'de fazla kalmayacak.
♪ Been dazed and confused for so long, it's not true ♪
[ Led Zeppelin
Um, I believe Michael got a Tony nomination for one his pet projects not too long ago.
Sanırım kısa zaman önce Micheal projesi için bir aday bulmuştu.
Not long before he died, he asked me to bring her, for all of us to go with him.
Ölmeden az zaman önce benden onu getirmemi istedi. Hepimizin onunla gitmesini istedi.
All I know is that Karlis and me, we'd stopped talking about anything important, not for a long time.
Tek bildiğim Karlis ve benim kısa bir süre önce önemli şeyleri konuşmayı bıraktığımız.
He came through Promise not two days back lookin'for supplies for a long trip.
o gercek soz ile geldi. Iki gun arkadan degil uzun bir yolculuk için. sarf malzemeleri ariyor.
It's very tough for me to say that I need to be able to shoot a 45-minute take or something and not reload the cameras, because the truth is, the entire crew can only concentrate, the actors can only concentrate for so long, and then you need a
Benim için şunu söylemek çok zor : 45 dakika boyunca çekim yapmak ve kamerayı tekrar doldurmalarını söylemek, çünkü gerçek şu ki ekibin tamamen konsantre olması, oyuncuların tamamen konsantre olması, için çok fazla zamana ihtiyacın oluyor.
I have a joke with most of the people around me that I long for when the world was flat because it's not only the camera systems duplicate.
Etrafımdaki insanlara şöyle bir şaka yapıyorum : Dünyanın düz olduğu zamanları özlüyorum çünkü sadece kamera sistemleri değişmiyor.
It's more than a mile deep, and that lab will not survive the pressure for very long.
Orası 1.6 kilometreden daha derinde ve o laboratuar o kadar basınca uzun süre dayanamaz.
You don't talk for that long if you're not gonna take somebody on.
- Eğer birini kabul etmeyeceksen o kadar uzun konuşmazsın.
But I am sorry to tell you that our work is not finished... For as long as some of our brothers and sisters still live under the tyranny of dictators, we must not resign ourselves to the status quo.
Bunu size üzülerek söylüyorum ki işimiz henüz bitmedi bazı kardeşlerimiz diktatörlüğün gölgesi altında yaşamaya devam ettikçe kendimizi bu görevden alıkoyamayız.
I've lived scared for too long. I'm not gonna die like that.
Ölmiycem o şey yüzünden
Not for a long while yet.
- Daha çok var.
I know we're not really in the same situation, but I was the only one like me there for a long time.
Biliyorum aynı durumda değiliz ama uzun bir süre orada beni de kimse sevmiyordu.
No, it's just damn impressive you could not write for so long and come back with that.
Yok, oldukça etkileyici uzun süredir yazmıyorsun ve bununla geri dönebiliyorsun.
And then for ten very long minutes he told me point by point why every word out of my mouth was not only wrong, but potentially the dumbest thing any politician had ever said.
Ama o çok uzun 10 dakika boyunca tek tek, ağzımdan çıkan kelimelerin sadece yanlış değil aynı zamanda da potansiyel olarak bir politikacı tarafından söylenebilecek en aptalca kelimeler olduğunu söyledi.
- It will not be gone for long.
- Çok uzağa gitmiş olamaz.
All I could think about as I ran my hands across the Italian leather steering wheel was not how many children in Zambia this could feed, but how long would it be before I could afford a whip like this for myself?
Ellerim, deriden İtalyan direksiyonunun karşısında dururken düşünebildiğim bunun, Zambiya'daki kaç çocuğu besleyeceği değildi ama bunu kendiminmiş gibi kullanmadan önce bu ne kadar uzun sürecekti?
Not here for long.
Fazla kalmayacağım.
No, a king who runs will not be king for long.
Hayır, kaçan bir kral uzun süre kral kalmaz.
"The number of keys on your keychain clearly does not correspond to the amount of pride you take in your job, for if that were the case, you would carry a single tiny key to a lock that has long since rusted over."
"Anahtarlığınızdaki anahtar sayısının işinizden iftihar ettiğiniz miktara tekabül etmediği aşikârdır. Hâl böyle olsa, anahtarlığınızda pas tutmuş bir kilidi açan tek bir anahtar olurdu."
As long as everything is perfect for you. Now, not to kill the mood with logistics, but we should firm up a date.
Şimdi, bu havayı ince planlarla bozmak gibi olmasın ama bir tarih belirlememiz lazım.
Hopefully not long for this part of the world.
Umarım uzun süre dünyanın bu tarafında kalmaz.
But I'm not sure for how long, though, so upload the virus now.
Baglanti ne kadar sürer bilmiyorum o yüzden virüsü hemen yükle.
♪ Today is not my day to find you... ♪ I've been doing this for too long now.
Bu iş için çok uzun zamandır uğraşıyorum.
Well, Liam is the only one who I am worried about getting hurt, which is why I'm not telling him about any of this as long as you do the best thing for everyone and go back to wherever the hell you came from.
Üzüleceğim, tek endişelendiğim şey Liam bunları Liam'a söylemeyeceğim herkes için en iyisini yap ve geldiğin yere geri dön.
No, not for a long time.
Hayır, uzun bir süre söylemedi.
I'm counting on your sterling reputation for customer service, not to mention our family's long and mutually beneficial history to prevail upon you to honor the arrangement between us, okay?
Sana güveniyorum, tamam mı? Müşteri hizmetindeki yüksek itibarına güveniyorum ve elbette ki ailelerimiz arasındaki uzun ve iki tarafa da faydalı dostluğun aramızdaki anlaşmaya sadık kalmaya seni ikna edeceğinden bahsetmeme gerek yok.
not for sale 39
not for me 755
not forever 58
not for everyone 22
not for you 342
not for nothing 87
not for 69
not for a while 87
not for the moment 17
not for now 20
not for me 755
not forever 58
not for everyone 22
not for you 342
not for nothing 87
not for 69
not for a while 87
not for the moment 17
not for now 20