Now it's mine translate Turkish

From now on, it's mine.

Şu andan itibaren benimdir.

It's mine now!

Artık hepsi benim!

Now, listen. It was nobody's fault but mine.

Dinleyin, benden baºka kimsenin suçu degildi.

It's mine. My uncle's using it now, though.

Gerçi şu anda amcam kullanıyor.

But it's my house now, Pam's and mine.

Ama burası artık benim evim, Pam ile benim.

It's mine, it's all mine now.

O benim. Şimdi hepsi benim.

It's mine! It's all mine now!

Benim o. hepsi benim artık!

It's all mine now.

Şimdi hepsi benim.

It's mine now.

Artık benim oldu.

It's mine now and yours.

Artık senin ve benim.

- Now it's mine.

- Şimdi benim oldu.

- Now, there's a name and it's mine.

- İşte bu benim ismim.

It's mine now.

Artık benim.

But it's going to be mine now.

Ama artık benim olacak.

So now it's mine.

Artık bana ait.

This great big town and those heels that pushed me around, it's all mine now, stretched right out on a silver platter.

Bu büyük şehir ve beni hor gören bütün o insanlar. Hepsi, benim artık. Hepsi, gümüş tepside bana sunulmuş durumda.

It's all mine now.

Artık hepsi benim.

Sorry, Blacky. Now it's mine.

Şimdi benim.

This was Ma's, now it's mine.

Bu, annemindi, şimdi de benim.

Now, I think it's only fair that any further instructions or explanations be given on your bathroom time, not mine.

Açıklamalar sizin banyo saatinizde yapılmalı benim değil.

And now it's mine.

Şimdi de ben geldim.

It's been mine, and now it's yours.

Şimdi ise senin.

It's been 10 years now since his path diverged from mine

# Şimdi 10 yıl geçti üzerinden Ayıralı ondan yolumu #

- It's in mine from now on.

- Benimkinde var.

Now, let's hear it for the woman who has won everyone's heart. Your favourite actress and mine.

Şimdi de kalplerimize giden yolu bulan en sıcak ve duyarlı sanatçımızı alkışlayalım.

Now that we are all about to die, I ask you once again to accept this necklace and to wear it as a token of respect for the desperate wishes of your people and mine, for peace.

Hepimiz ölmek üzere olduğumuza göre, bu kolyeyi kabul etmenizi bir kez daha rica ediyorum, sizin ve benim halkımın umutsuz isteklerine duyduğunuz saygının bir ifadesi olarak, barış için.

Now who's going to do it, your men or mine?

Onlarla kim ilgilenecek, senin adamların mı, benimkiler mi?

♪ And this evening it all will be mine ♪ There's a coach comin'in now it's riding in the clear ♪ And the sound of it grows to a din

At arabası geliyor, sesi artık net duyuluyor, ve gürültü büyüyor yaklaştıkça

It's not mine now. I won't need it any more.

... artık benim değil, ona ihtiyacım olmayacak.

It's right down here, and I want mine now, tonight!

O dediklerin tam burada ve ben kendi hakkımı hemen istiyorum, bu gece!

- It's mine now, it's a gem

- O artık benim. Çok değerlidir.

Now it's mine.

Artık bana ait.

I'd Iike to sing a song now. It was written by a friend of mine... who is a great believer in major chords.

Sıradaki parçamı esas akorda inanan bir arkadaşım yazmıştı.

It's mine now, and I shall keep it.

Artık benim oldu ve bende kalacak.

Now it's mine only.

Artık sadece benim.

It must not have been so interesting to sit across from your elderly housekeepers and look up their dresses like you're looking up mine right now.

Yaşlı hizmetçilerin karşısında oturup giydiklerini süzmek şu an beni süzdüğün kadar eğlenceli olmasa gerek.

That now it's faster to plough with a tractor And it makes everyone's heart weep, including mine To see how hard they've worked for thousands of years

( İtalyanca okuyor )

It's mine now. Can I help you?

Nasıl yardımcı olabilirim?

Yeah, it's mine now.

Artık benim.

It's mine and I want it now!

O benim ve onu şimdi istiyorum.

Now, that's where Robert made his deal and after he told me about it, that's where I made mine.

Anlaşmayı orada yaptı, bana anlatınca, ben de orada yaptım.

Now it was going to be ours : Pete Thornton's and mine.

Şimdi Pete Thornton'ın ve benim sorumluluğuna geçiyordu.

Now it's mine!

Artık benim.

Well, it's mine now.

Artık benim.

- It's mine now.

- Artık benim oldu.

- Yeah, well, it's mine now.

- Evet, şey, artık benim.

Now it doesn't even feel like it's mine anymore.

Şimdi benimmiş gibi gelmiyor artık.

Mine! Now it's all mine!

Artık hepsi benim!

Now it's mine... bonehead!

Şimdi sıra bende aptal!

The chip is mine now, and it's staying under my hood, got it?

Çip artık benim, ve benim kaputumun altından kalacak, anladın mı?

- It's mine, now.

- O benim.