English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / Once in a while

Once in a while translate Turkish

3,211 parallel translation
Still, you need to buck the system every once in a while.
Yine de, arada sırada sisteme karşı gelmeniz gerekir.
It can be fun if you use it once in a while
Arada bir kullanırsan eğlenceli oluyor.
Once in a while, you take one for the team.
Arada bir sen de takım için bir şey yapmalısın.
Those pieces may not be perfect, but every once in a while, you have to take a chance.
O eserler kusursuz olmayabilirler ama arada bir şansını denemek zorundasın.
Mr. Stilinksi, if that's your idea of a hushed whisper, you might want to pull the headphones out every once in a while.
Bay Stilinksi, eğer şu fısıldaşma sizin fikrinizse, etrafınızdaki herkese kulaklık takmak isteyebilirsiniz.
Get in touch once in a while, will you?
Anlıyorum. Sam.
I might be able to make time once in a while.
Arada sırada zaman bulabilirim.
- It'll only be once in a while.
Bu yüzden arada sırada olacak.
Every once in a while in archaeology you come upon a smoking gun, something that connects all the dots for you.
Arkeolojide nadiren de olsa kesin kanıtı gördüğünüz zaman tüm noktalar sizin için birleşir.
It would just be nice to get a little honey from the queen every once in a while.
Arada bir kralice aridan bal alabiliyor olsaydik, fena olmazdi yani...
Can't a daughterjust help her mother once in a while?
Bir kız ara sıra annesine... yardım edemez mi?
How we get extra cash is, every once in a while,
Fazladan parayı şöyle buluyorduk :
Every once in a while, he would have a few seconds of lucidity.
Ama bazen birkaç saniyeliğine aklı başına geliyordu.
But that doesn't mean you shouldn't feel like Audrey Hepburn every once in a while.
Cary Grant değilim biliyorum ama sen Audrey Hepburn olmalısın
Every once in a while
Arada bir
You should also try getting your lunch box once in a while...
Bir zamanlar sizde kendi yemek kutunuzu getirirdiniz.
We knew he liked to partake once in a while.
- Ara sıra kafa yapmayı sever.
Eat something once in a while, Sonia... seriously.
Bir şeyi belli bir süre için bir defa ye, Sonia... gerçekten.
Everybody fakes it once in a while.
Her kadın hayatında bir kez orgazm taklidi yapmıştır.
But you know, you still have to report to your manager once in a while.
Ama biliyorsun ki, ara sıra müdüre rapor vermek zorundasın.
I mean, we all like one of those once in a while.
Yani, bir anda onlardan birini hepimiz beğendik.
Sure, they come up for investigation every once in a while.
Tabi, hepsiyle sırayla görüşüyorum neredeyse ne de olsa her hafta birini araştırıyorum.
Your precious Bears do lose every once in a while.
Senin değerli Bears, elbet bir gün kaybedecek.
Every once in a while, the mood changes, and you're not sure why.
Ara sıra, ruh halleri değişir ve neden olduğundan emin olamazsın.
He's got to look like he's standing up me once in a while to please his Hyde Park independents, but he'll come around on the main vote.
Hyde Park'ın bağımsızlığı konusunda bana karşı bir duruşu vardı, fakat ana oylamada yola gelecektir.
And every once in a while we force each other to go.
Ve ara sıra da kendimizi oraya gitmeye zorlarız.
I write to her once in a while.
- Ona ayda bir mektup yazıyorum.
I just need a night like this every once in a while, that's all.
Sadece, arada bir böyle yapmak istiyorum, hepsi bu.
Stop and enjoy the make-believe every once in a while, Nance.
Konuşma da hayal gücünü kullan biraz, Nance.
You guys take the time to come and do this once in a while.
Bunu yapmanız çok güzel. Arada bir değil.
Once in a while, a really big idea comes along - - one that completely changes our concept of who we are.
Arada sırada, kim olduğumuz kavramını baştan aşağı değiştiren büyük bir fikir çıkıyor ortaya.
Get crabs every once in a while.
Ara sıra bit kap.
Maybe, every once in a while, take the hoodie off - and put a suit on - - maybe light some candles. - She was eating chocolate.
Belki arada sen de kapüşonunu çıkarsan takım elbise giyip birkaç mum yaksan,...
I'll take a risk once in a while.
Arada sırada risk almak lazım.
It happens once in a while.
Bu aralar oluyordu.
If you want any real success, Nate, you need to take a risk once in a while.
Eğer gerçek bir başarıya ulaşmak istiyorsan Nate arada bir risk almalısın.
But once in a while, you bring home something a lot more meaningful.
Fakat nadir de olsa, eve çok daha anlamlı birşeyle dönebilirsiniz.
Maybe family functions once in a while.
Belki aile toplantılarında, ara sıra.
I don't mind drawing the curtains once in a while..
Bir süre için perdeleri kapatmanı umursamam..
And it wouldn't kill you to pitch in with some rent once in a while.
Kira için biraz katkıda bulunsan ölmezsin. Kira mı?
He... he comes into the Boathouse every once in a while.
Arada bir Kayık Evi'ne gelir.
These things happen once in a while.
Bazen böyle şeyler olabiliyor.
Why can't I just do what I want every once in a while?
Neden arada bir de olsa sadece istediğim şeyi yapamıyorum?
My dad would drive out there, check on them every once in a while.
Babam arada bir oraya gidip, onları kontrol eder.
I kinda wrote it a while ago, I can't... we'll leave you alone in a second.
Bayağı bir önce yazmıştım onu, şimdi pek... Biz seni biraz yalnız bırakalım.
A little while ago, I caught them in a lie.
Bir süre önce, bir yalanlarını fark ettim.
She had to knock a while before somebody let her in.
İçeri girmeden önce epeyce zile bastı.
yesterday while waiting for the court to convene, I allowed a few people to get in. how many people?
Bir süre önce, bir kısmını içeri almaya karar vermiştik.
Not just once in a while.
Her gece ne olursa olsun,
Because I just got out of a half-hour meeting with Mr. Dwyer, who's lodging a formal complaint about the abusive treatment he received while in custody.
Öyle mi? Çünkü az önce Bay Dwyer ile yarım saatlik bir görüşmeden çıktım. Kendisi gözetim altında tutulurken tacizkar davranışlara maruz kaldığını söyledi.
Two years ago, I recovered this while working a case in Germany.
İki sene önce Almanya'da bir dava üzerinde çalışırken bunu buldum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]