Once a month translate Turkish
2,856 parallel translation
Sundays, once a month.
Pazar, ayda bir.
Once a month, our family retreated to the caves beneath our village.
Ayda bir ailemiz kasabamızın altındaki mağaralara çekilirdi.
They put out a list of license plates once a month.
Ayda bir plaka listesi yayınlarlar.
Joanie's husband is still over there, and she only gets to talk to him once a month on the SAT-phone when he's back at Battalion.
Joanie'nin kocası hâlâ orada ve onunla ayda bir kez konuşabiliyor.
The Indians believed that blood holds all the bad spirits, and once a month in ceremonies they would cut themselves to let the spirits go free.
Kızılderililer, kanın ruhları tuttuğuna inanırmış. Ayda bir, ruhları özgür kılmak için törenle bir yerlerini keserlermiş.
I get them once a month.
Ayda bir alıyorum onları.
I check in with her once a month.
Onu her ayda bir kontrol ediyordum.
You bring that up, like, once a month.
Ayda bir tutturuyorsun illa.
Just prior to the Revolutionary War, what a lot of the scientists would do at that time was meet once a month during the full moon, and they called themselves the Lunar Society.
Devrim Savaşı'ndan hemen önce birçok bilimadamının o zamanlar yaptığı şey, ayda bir kez her dolunayda bir araya gelmekti. ve kendilerine Ay toplumu diyorlardı.
The bank said that Agnes and Gideon were accessing their box once a month, right?
Bankanın dediğine göre bu çift her ay o kasayı açıyorlarmış, değil mi?
You know old men only come like once a month?
Yaşlı erkeklerin ayda bir defa boşaldığını biliyor musun?
Please, she threatens to move out once a month.
Yapma, ayda bir kez taşınmakla tehdit eder.
It's something you do, you know, if you're a good parent, about once a month or whatever it is.
Eğer iyi bir ebeveynseniz bu ayda bir defa falan yapmanız gereken bir şey.
You said it was only a month ago!
Sadece bir ay önce olduğunu söylemiştin!
A month ago, you were a liability.
Bir ay önce sen bir sorundun.
I told you a month ago to bring that car in as soon as you saw the engine light first come on.
Sana bir ay önce motor lambası yanınca arabayı getir dedim.
His name is Steve, and, uh, he asked me a month ago, and, um, when I get back to London I'm...
Adı Steve ve bana bir ay önce teklif etti. Londra'ya geri döndüğümde kabul edeceğim.
But if it's this girl and Taylor saw her a month ago, where's she been all this time?
Ama sebep bu kızsa ve Taylor onu bir ay önce gördüyse bunca zamandır neredeydi?
I mean, he only mentioned you for the first time a month ago.
Bir kaç önce seninle tanışmak istemişti.
A month ago you made a doctor's appointment and then you canceled it.
... bir ay önce benden randevu aldın ve daha sonra iptal ettin.
But he got the book a month ago.
İyi de kitap eline bir ay önce geçmiş.
He came to me a month ago, complaining about severe headaches.
Bir ay önce bana geldi. Başında ciddi ağrılar olduğunu söyledi.
You just got reinstated a month ago.
Bir ay önce tekrar girdin oraya.
Jane told me herself, about a month ago.
Jane kendisi söyledi, bir ay önce.
About a month ago I was in Japan negotiating a weekly eating competition for prime time.
Yaklaşık bir ay önce, Japonya'da akşam kuşağı için yeme yarışması görüşmeleri yaptım.
They split up just a month ago.
Bir ay önce ayrılmışlar.
Because I made the mistake of helping her when she needed me and because I had a few drinks over a month ago, I am benched- - No credit, no gratitude.
Çünkü bana ihtiyacı olduğunda ona yardımcı olma hatasında bulundum ve sırf aylar önce birkaç kadeh bir şey içtim diye ameliyatlara giremiyorum.
A month ago, Serge never even mentioned he had a dad, his dad never called, everything was fine, now they're in Paris and, all of a sudden, they give a shit about each other.
Bir ay önce Serge, babasından hiç söz etmedi babası da hiç aramadı, her şey yolundaydı şimdiyse Paris'teler ve bir anda birbirlerini umursamaya başladılar.
She renewed her license a month ago, but the address she used is a weekly, and she's no longer there.
Bir ay önce kimlik bilgilerini güncellemiş ama beyan ettiği adres eski, artık orada yaşamıyor.
A month ago, I sat down with my dad for the first time in a dozen years.
Bir ay önce, onca seneden sonra ilk defa babamla karşılıklı oturdum.
About a month ago.
Bir ay önce.
Well, it was about a month ago.
Yaklaşık bir ay önce.
It should have been dealt with a month ago.
Bunun 1 ay önce hallolması gerekirdi.
Look, there was an... an incident with a client about a month ago.
Bakın, bundan bir ay kadar önce.. müşterilerden biriyle ilgili bir durum oldu.
It was about a month ago... I heard a rumor one was somewhere in Akihabara.
Bir ay kadar önce Akihabara'da da bir tane olduğu üzerine söylentiler duymuştum.
I made that in Photoshop and mailed it to you a month ago so that you'd keep tonight open on your calendar.
Bir ay önce Photoshop'da hazırlatıp sana yolladım ki bu geceyi boş bırakasın.
And I've only had my period for a month!
ve ben daha yeni bir ay önce adet gördüm.
'I started working in a shoe shop about a month ago.
Bir ay kadar önce ayakkabı mağazasında çalışmaya başlamıştım.
We delete everything past a month.
Bir ay önce her şeyi sildik.
That detective took it from a month earlier even before they got to the scene.
Şu dedektif kayıtları bir ay önce polisler olay yerine varmadan almış.
And a month prior to the murder HAN was away for 3 days on business.
Ve cinayetten bir ay önce Han 3 günlük bir iş gezisine çıkmış.
A month prior to murder the victim requested him to investigate HAN.
Cinayetten bir ay önce kurban ondan, Han'ı soruşturmasını talep etmiş.
I heard him on the phone about a month and a half ago ;
Bir buçuk ay kadar önce telefonda konuşurken duydum.
A month ago when I was sick.
Bir ay önce, hastayken.
Well, she doubled down on her husband's life insurance policy a month before his murder.
Cinayetten bir ay önce eşinin hayat sigortası poliçesini iki katına çıkarmış.
A month ago, I probably would have done it.
Bir ay önce olsaydı, muhtemelen bunu yapardım.
It's easy to forget that one month ago, this land was a barren, white desert.
Bir ay önce buranın çorak ve beyaz bir çöl olduğu kolayca aklınızdan çıkıyor.
A month ago, ATF took out what they think was
1 ay önce, ATF'in tahmin ettiğine göre Logan'ın
About a month ago.
- Yaklaşık bir ay önce.
About a month ago, I slipped.
Bir ay önce, yoldan kaydım.
This will make it necessary to increase our active fighting forces by raising the monthly draft call from 17.000 over a period of time to 35.000 per month.
Bu durum, aylık askere alınan faal muharip güç sayısını önce 17.000'e bellli bir süre sonra da 35.000'e çıkarmamızı gerekli kılıyor.
once again 1042
once and for all 239
once a week 102
once a day 16
once a year 76
a month later 44
a month ago 209
a month 640
a month from now 16
months 1971
once and for all 239
once a week 102
once a day 16
once a year 76
a month later 44
a month ago 209
a month 640
a month from now 16
months 1971
month 221
monthly 22
months ago 514
month anniversary 42
months later 99
months pregnant 30
months old 65
months and 37
months in prison 16
months now 29
monthly 22
months ago 514
month anniversary 42
months later 99
months pregnant 30
months old 65
months and 37
months in prison 16
months now 29