English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Q ] / Quick thinking

Quick thinking translate Turkish

138 parallel translation
Quick thinking, Herb.
- İyi düşünmüşsün, Herb.
A quick thinking girl would have confessed to any old crime, in order to clear herself of what's happened in this house.
Seri düşünen bir kız aklına ilk gelen suçu itiraf ederdi bu evde ne olmuşsa ondan kendini aklamak için.
- Quick thinking about the charades.
- Sessiz sinema ha! İyi düşündün..
That was quick thinking.
Çabuk düşün, Malı gördün.
- Quick thinking.
- Çabuk davranıyorsun.
Quick thinking.
Harikaydın.
You'd better do some quick thinking, Roberts...
Biraz hızlı düşünsen iyi olur, Roberts- - Çavuş.
- We've gotta do some quick thinking.
- Hızlı düşünmek zorundayız.
Quick thinking always pays off.
Ani karar vermek hep işe yarar.
Quick thinking, but not quick enough to save your skin!
Hızlı düşünüyorsun, ama canını kurtaracak kadar değil!
Quick thinking.
Çok zekiymişsiniz.
That was quick thinking', Eddie.
Çok pratik zekalısın Eddie.
Quick thinking little bastard, but I'll bet there's already a price on your head, Yugo.
Hızlı düşünen küçük piç ama eminim başına konmuş bir ödül vardır, Yugo. Oh, Yugo, sensin.
And here is to Harry, for his quick thinking, for his grace under pressure and for his brave and selfless act.
Ve bu da Harry'ye, hızlı düşündüğü, basınç altındaki asaleti ve cesareti ve özverili tavrı için.
That was very quick thinking.
Çok hızlıydın.
Homer, your bravery and quick thinking... have turned a potential Chernobyl... into a mere Three Mile Island.
Homer, senin cesaretin ve çabuk düşünmen,... Üç Mil Adası gölünde potansiyel bir Çernobil faciasını önledi.
You see, it requires quick thinking, improvisational skills - and a knack for remembering details.
Çabuk düşünme, doğaçlama, detayları hatırlama gibi beceriler lazım.
Quick thinking.
Çabuk düşünce.
That was quick thinking, Commander.
Hızlı bir taktik düşünceydi, Kumandan.
That was quick thinking, Eddie.
Gerçekten hızlı düşündün, Eddie.
Hey, by the way, quick thinking about catching me.
Bu arada, sonda beni yakalamayı iyi düşündün.
Oh! That's quick thinking, Artimus Clyde Frog!
Kafan hızlı çalışıyor, Kurbağa Artemus Clyde.
I thought I did some really quick thinking.
Sanırım biraz hızlı düşündüm.
Quick thinking, comfortable on the ball, vision and awareness - magnificent.
Çabuk düşünüyor. Topa son derece hakim. Kısacası harika.
That was quick thinking, Maura, flapping the garage door
Hızlı düşünmüşsün Maura, garaj kapısını açmak ha?
Quick thinking yesterday with that "special talents" thing.
Dün şu senin farklı yeteneklerin var hikayesini iyi uydurdun.
- Quick thinking, Commander.
- İyi düşündün, kumandan.
Young man, quick thinking on your part.
Genç adam, üstüne düşeni hemen anladın.
That was some quick thinking under pressure.
Baskı altında hızlı karar aldın.
That was quick thinking.
Çok dikkatlisin.
That was quick thinking, Dougal.
Çok iyiydi, Doogal.
Quick... quick thinking.
Hızlı... Hızlı düşünmüş.
Quick thinking, doll.
Çabuk düşünmek, bebek.
- -That was quick thinking.
- Hızlı düşündün bunu.
Though quick thinking, squirting that bottle of sun block at him.
Çömelerek güneş kremini ona atman güzel düşünceydi.
Under the circumstances, dr.Karev's quick thinking is the reason that your patient is even still alive.
Bu sartlar altinda, Dr. Karev hizli düsünüp karar verdigi için hastan hâlâ hayatta.
"Quick thinking and selfless disregard for their own safety." La, la, la.
"Hızlı düşünerek ve kendi güvenliklerini bencillikten uzak bir şekilde hiçe sayarak."
I was thinking, if we act quick we might get a booking in Marseille.
Düşündüm de eğer elimizi çabuk tutarsak belki Marseille'ye kayıt olabiliriz.
No, what I was thinking about, darling, was something with a quick turnover.
Hayır, benim düşündüğüm, sevgilim, çabuk dönen bir şey.
I was just thinking about scott. Maybe if I hadn't blown up at him so quick, we would've worked things out.
Scott'u düşündüm, ona epey sert davrandım galiba.
Her mother's thinking of remarrying, and she's driving up to run a quick credit check.
Kazanması yüzlerce yıl alacağı yüzlerce doları kaybetmekten bizi kurtardığınız için Al size böyle teşekkür ediyor.
Her mother's thinking of remarrying, and she's driving up to run a quick credit check.
Annesi yeniden evlenmeyi düşünüyor Marcie de olayı kontrol altına almak için gidiyor.
No, I'm thinking about Quick.
Hayır, Quick'i düşünüyordum.
Quick thinking, Denise.
- Müthiş düşünmüşsün, Denise.
Yeah, well, I don't know how fast the rest of you betties are, but I'm thinking we detour this way quick and quiet, the krauts will never even know we were here.
Siz, diğer kızlar, ne kadar hızlısınız bilemem ama bana kalırsa yolu şu taraftan uzatıp herifler buradan geçtiğimizi anlamadan hızlı bir şekilde etraflarından dolanalım.
That's quick thinking deputy.
Zekice bir düşünce vekil.
You know, sitting here with all these movies, I was just thinking about all the cool celebrities... that have stopped into the Quick Stop over the years.
Bu kadar film yanı başımızdayken, aklıma Hızlı Mola'ya uğrayan onca ünlü geldi.
A quick glance suggests they've doubled his thinking power.
Bir tahminde bulunursam düşünme gücünü iki katına çıkarmışlar.
( Thinking ) Just wondering if this open relationship extends to you slipping off to the loo for a quick fondle with one of his best friends...
Bu açık ilişki, onun en iyi arkadaşlarından biriyle tuvalette küçük bir kaçamak yapmana kadar varabilir mi?
Quick work, and even quicker thinking.
Hızlı bir çalışma, hatta daha da hızlı düşünülmüş.
I was thinking that You could just go have a quick look around for him and bring him back home.
Belki onu daha çabuk bulup eve getirebilirsin diye düşündüm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]