English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ R ] / Reel him in

Reel him in translate Turkish

92 parallel translation
To feel the trout on your line... to play him, to reel him in.
Alabalığı oltanın ucunda hissetmek... onunla oynamak, sonra makarayı sarmak.
- Reel him in.
- Sarın oltayı.
You reel him in.
Sen balığı çek.
Okay, now reel him in.
Tamam, şimdi onu içeri sar.
Uh... Pull it up and reel him in. Good.
Uh... yukarı çek ve içeri sar, iyi.
Now reel him in.
Şimdi içeri sar.
He could kick through, grab on to the rope and then we could just reel him in.
O da camı kırabilir ve ipi yakalayabilir ve biz de onu yukarı çekebiliriz.
Tonight we reel him in.
Bu gece onu avlayacağız.
I've got a hook in Jimmy, and I'm gonna reel him in.
Jimmy'e oltayı attım ve onu kafesleyeceğiz.
- Shit! Reel him in!
- Vay anasını!
Reel him in!
Sar onu! Sar onu!
Reel him in, Martha! Reel him in!
Sar onu, Martha!
You can reel him in anytime you want.
İstediğin zaman onun başını döndürebilirsin.
Okay, reel him in.
- Ok. Onu yukarı çekin.
Reel him in.
Yakala onu.
Reel him in.
Yakalayalım!
Reel him in. - Right.
Geriye çek.
- All right, hang on, JJ, reel him in.
- Tamam, sıkı tut JJ. - Misinayı sar.
Tommy Sanz is already on the line. We can always reel him in.
- Tommy sürekli göz önünde olacak.
Stacie, Danny, go reel him in.
Stacie, Danny, gidip onu oltaya getirin.
- So reel him in.
- Öyleyse geri çağır.
Reel him in, lad.
Sıkı tut dostum.
Then that leaves nothing more than for me to reel him in.
Geriye sadece benim onu kafalamam kalıyor.
Okay, you're going to reel him in.
Tamam, misinayı sarıp onu çekeceksin.
Reel him in.
Gerçeğe dönüştür.
I'm gonna reel him in.
Bir bakayım.
Either reel him in or we're leaving you both here.
Ya onu yukarı çekersin ya da ikinizi de burada bırakırız.
Okay, reel him in slow.
Pekâlâ, yavaşça ipi çek.
Albert, reel him in, tell him a tale about a young horse, classic winner in the making.
Albert, onu dolduruşa getir. Yeni gelecek her yarışı kazanacak olan genç attan bahset.
I found out his favorite record store so go and reel him in.
Sık sık gittiği bir plakçıyı öğrendim, git ve orada bul onu.
And I wanna cut him a break. But you guys got to reel him in.
Tedavisini kesmek istiyorum ama onu gerçekten önemsiyorsunuz.
OK, let's reel him in.
Pekala hadi onun işini bitirelim.
I guess maybe I'll just reel him in right now, while he's still running around sinning like a nun at Mardi Gras, before he even thinks of repenting.
Sanırım işini şimdi halletsem daha iyi. Hazır festivaldeki bir rahibe gibi günah işlerken... ve tövbe etmeyi düşünmezken.
Reel him in!
Onu alt et!
Reel him in.
Makarayı sar.
When you reel him in through the water, his little legs and tail wiggle like he was swimming.
Bunu suya indirdiğinde, bacaklarını, kuyruğunu yüzüyormuş gibi sallar.
After all, my father reasoned... she did cause his six-pound tippet to snap... and he had spent all that time tiring the fish out... making it easy for Ma to just reel him in.
Sonuçta babam düşünmüş ki onun üç kiloluk oltası yüzünden geçen o zaman boyunca o balığı yormuştu ve annem de bu yüzden kolayca yakalamıştı.
Reel him in.
Onu avla.
OK, let's reel him in.
Tamam, Hadi onu oltalayalim.
Okay, now reel him in.
Tamam, şimdi sar.
Hook the right one, reel him in and you're set for life.
Kancanı tak, başını döndür ve hayatın kurtulsun.
Took me about three hours to reel him in, you?
Üç saatimi aldı onu avlamak, senin?
No, it's - - had to reel him in somehow, right?
Onu bir şekilde inandırmak gerekiyordu.
Don't reel in so fast, you'll lose him.
Çok çabuk sarma, balığı kaybedersin.
- Reel him in.
- Çekebiliriz.
- Reel him back in.
- Onu yukarı çek.
- Reel him in!
- Makarayı sar!
In The Naked Spur, you see him reel in his dead prey.
"The Naked Spur" de ölü avıyla boğuştuğunu görürüz.
When he does, we reel him back in.
O zaman biz de onu tekrar avlarız.
Reel in Hernan and turn him over to ice.
Hernan'ı getirip göçmen bürosuna vermeyi.
Reel him in.
Onu baştan çıkar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]