Report in translate Turkish
4,647 parallel translation
Spider-Man, report in!
Örümcek Adam, rapor ver!
Auggie, report in.
Auggie, rapor ver.
Without even attempting to report in or get the proper authorization.
Gerekli yetkiyi almadan veya kimseye bunu rapor etmeden.
All right, Baker, report in.
Pekâlâ Baker, rapor ver.
We got a report in from the Provincials.
Eyalet polisinden bir rapor geldi.
The autopsy report noted an unusual animal bite in his side.
Otopsi raporunda vücudunda olağan dışı bir hayvan ısırığı olduğu yazılmış.
Then why in the official report does it say that she jumped from a window and not the roof?
O zaman resmi raporlarda neden camdan atladığı yazıyor, çatı niye değil?
Wilden was at Radley the night that Toby's mom died, and what he wrote in his notes doesn't match the official report.
Toby'nin annesinin öldüğü gece, Wilden Radley'deymiş. Aldığı notlar resmi raporlarla eşleşmiyor.
I noticed you have fatty liver in the med exam report
Sağlık raporunda karaciğer yağlanması kabak gibi çıktı.
Why wasn't her condition included in the report?
Niye bu durumda olduğu raporda yer almıyor?
With you, it's please don't report that we're building a computer center in the mountains of Utah.
Ama sen gelince diyorsun ki Utah dağlarında bilgisayar üssü inşa ettiğimizi bildirme.
So in the expense report, instead of saying weed, it would say chickens.
O yüzden gider raporunda, ot yazmak yerine tavuk yazardık.
That's what I'm gonna tell Fury in my report.
Fury'ye raporumda bunu söyleyeceğim.
I've seen the investigating officers report, he did a good job, he pulled Tyrus in for questioning, searched his flat, searched his car, a full forensic evidence sweep and came back with nothing.
Araştırdılar. Soruşturma memurlarının raporlarını gördüm gayet iyi iş çıkartmış. Tyrus'u sorguya çekmiş, dairesini, arasbasını aramış tam bir adli tıp taraması yapılmış fakat hiçbir sonuç yok.
Jack, I read every police report on everyone who died in that fire.
Jack, o yangında ölen herkesin polis raporunu okudum.
Because you know they didn't because that report wasn't in the fine print anymore.
Görmediklerini biliyorsun çünkü o rapor dosyada değildi artık.
Find the source of the message and report back to me in one hour.
Mesajın kaynağını bul ve bir saat içinde bana rapor ver.
Moody's released a report saying that 12 million new jobs will be created in the next four years no matter who the president is.
- Jim. Moody's, kimin başkan olduğu önemli olmaksızın 12 milyon yeni istihdamın önümüzdeki 4 yılda zaten ortaya çıkacağını söyleyen bir rapor yayınladı.
- She said there's a guy at Zucotti Park who wrote a report for an NGO in Pakistan that got the NGO shut down by the Pakistani government.
- Zucotti Parkı'ndaki bir adamın Pakistan'da bir sivil toplum örgütüne rapor hazırladığını ve Pakistan hükümetinin de örgütü kapattığını söyledi.
And that's relevant because she says that a guy who hangs out in her area at Zucotti Park has mentioned a report he wrote for an NGO in Pakistan about us using chemical weapons.
Evet, bu önemli zira Zucotti Parkı'nda kalan bir adamdan bahsediyor ve adam Pakistan'da bir sivil toplum örgütüne kimyasal silah kullandığımıza dair bir rapor hazırlamış.
We'll report on her status once it comes in.
Bilgi alınca durumunu sizlere ileteceğiz.
Lieutenant Provenza noted in his report that the victim's hands were... my giveaway he's an addict.
Komiser Provenza raporuna not düşmüş, kurbanın elleri- - Bağımlı olduğunu gösteriyor.
Now, the crime-scene report says Mr. Harwood was shot in a car, but I think that's only half the story.
Olay yeri raporuna göre Bay Harwood arabada vurulmuş ama bence hikâye burada bitmiyor.
In case one of you get sneezed on, the other one can report back.
Böylece, birinizin üzerine hapşırıIması durumunda, diğeriniz rapor verebilir. Frank, bak ne diyeceğim.
I'd prefer to be in Hawaii. What does it say in his report?
Ben de Hawaii'de olmayı tercih ederim.
I just wanted to report that I bagged and tagged all the shoes in the victim's house and took them to the lab to be processed.
Kurbanın evindeki bütün ayakkabıları poşetlediğimi, etiketlediğimi ve laboratuvara götürdüğümü söylemek istemiştim.
He wants you to report the number and names of every illegal soldier you have.
Büyük Prens'in yasadışı yollar ile büyük bir orduya sahip olduğu söyleniyor. Lütfen bizimle saraya kadar geliniz.
That's not in our report. Of course it's not in your report,
- Dosyada böyle bir şey yazmıyor.
All of which is documented in Calder Michaels's report, which you're gonna need for backup,'cause I guarantee you, Henry has moles inside this building.
Bunların hepsi hikâyeyi desteklemek için gerekecek olan Calder Michaels'in raporunda yazıyor. Çünkü garanti bile veririm, Henry'in bu binada ajanları var.
But in the report from Trost it says :
Ama Trost'tan gelen rapor diyor ki...
You want me to lie in a report?
Rapora yalan yazmamı mı bekliyordun?
I just received the official tox-screen report on Ethan Lone Elk.
Ethan Yalnız-Geyik'in resmi toksin-test raporunu yeni aldım.
We've been over this report half a dozen times, and I can't make heads or tails of it, especially why the hell James Kendrick isn't in our custody right now.
Raporu birçok kez, gözden geçirdik, ve ben bu işe akıl sır erdiremiyorum, özellikle lanet olası James Kendrick'in neden... şu an gözaltımızda olmadığına.
Our report begins with a firefight in Afghanistan's Hindu Kush that separated two Marines from their pinned-down unit.
Haberimiz, Afganistan'da Hindikuş'taki bir çatışma sonucunda birliğinden... -... ayrı düşen iki donanma piyadesinin hikâyesiyle başlıyor. - 3'ü gir.
We aired a doctored tape in support of a fake report.
Sahte bir haberi desteklemek için oynanmış görüntüler yayınladık.
In fairness, he did anchor a report about a Democratic president committing war crimes, and that wasn't even true.
Aslında Demokrat bir başkanın savaş suçu işlediğine dair bir haber sundu ama bu doğru bile değildi.
Believe me, I want to help if and when I can, but the best thing I can do is.. report the news as honestly as I can, and not get in the way.
İnanın bana, imkan olduğunda yardım etmek isterim, ancak yapabileceğim en iyi şey haberleri olabildiğince en dürüst bir şekilde bildirmek, ayağa dolanmamak.
- Well, facial similarities skeletal and muscle structure. It's in the report.
- Yüzlerindeki benzerlikler iskelet ve kas yapıları.
Did anyone see or report anything odd in the last couple of nights?
Son bir kaç akşamda herhangi bir gariplik görüldü ya da bildirildi mi?
- The dynamite we found in your place of business matches our forensics report.
- Sizin işyerinizde bulduğumuz dinamit, OYİ raporundaki ile uyuşuyor.
Well, if the cash in the vault was illegally obtained, it makes sense that whoever owns it wouldn't want to report it missing.
Kasadaki para yasal olmayan yollarla ele geçirildiyse sahibinin kayıp bildiriminde bulunmaması mantıklı.
That's what you're putting in the report?
Rapora bunu mu yazacaksın?
According to the police report, Stenberg was in Thailand when they stole the boat.
Polis raporuna göre gemi ortadan kaybolduğunda Stenberg Tayland'daymış.
In the Danish report it mentions a black jacket and something about a spray.
Danimarka'dan gelen raporda siyah ceketten ve göze sıkılan bir spreyden bahsediliyor.
In the Swedish report the victim's jacket is blue.
İsveç'te hazırlanan rapora göre ise kurban mavi ceket giyiyormuş.
Here's the report from Lee Toric's hotel room.
Lee Toric'in otel odasına dair rapor.
We got a report there's a man fitting your sexy description who's been hanging out in this shower.
Bu duşta takılan, sizin seksi tarifinize tamı tamına uyan bir ihbar aldık.
We got a report from a family that was held hostage in Dongkyung.
Nasıl? - Dün gece rehin aldığı aile bildirdi.
I need you to write up a full report of all interactions between Hadley and everybody in this house since we let him go, and it's per McLeod.
Hadley'yi gönderdiğimizden beri istasyondakilerle olan ilişkileri hakkında tam bir rapor yazmanı istiyorum. McLeod için.
Hey, why doesn't she have her in-house rat, Clarke, write up the report?
Raporu neden aramızdaki casusu Clarke yazmıyor ki?
Call in a report with the paramedic chief.
Sağlık görevlileri amirine rapor et.
ines 33
in fact 10253
india 252
internet 115
invite 16
invasion 24
inter 39
instagram 35
interior 21
inside 950
in fact 10253
india 252
internet 115
invite 16
invasion 24
inter 39
instagram 35
interior 21
inside 950
indian 84
intelligent 217
indiana 185
instant 24
indeed 4544
international 47
intel 28
independence 32
interpol 81
incredible 769
intelligent 217
indiana 185
instant 24
indeed 4544
international 47
intel 28
independence 32
interpol 81
incredible 769