English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ R ] / Return it

Return it translate Turkish

3,899 parallel translation
You must return it to the company.
Bunu şirkete iade etmelisin.
We just need to borrow an item from you and return it to you briefly.
Biz sadece sizden bir eşya istiyoruz sonra geri getireceğiz.
Sell it, burn it, return it.
Sat, yak, geri ver.
He gave me this engagement ring, and I wanted to return it.
Bana nişan yüzüğü vermişti ve ben kabul etmemiştim
Return it.
- Geri ver!
thinking to return it when we met again.
Buluştuğumuzda geri verecektim.
Je suis desole. I return it to you at once.
Onu hemen size iade ediyorum.
No, I've found his notebook, I'm trying to return it to him.
Hayır, onun defterini buldum da, ona geri vermeğe çalışıyorum.
If you give them your love, they will return it a thousandfold.
Onlara sevginizi verirseniz size bin katını vereceklerdir.
I lend you money, and after an agreed upon period of time, you return it with interest.
Ben sana para veriyorum ve anlaşılan bir süre sonunda sen de faiziyle geri ödüyorsun.
Not too much, the tank's supposed to be full when I return it.
- Bunu yapma. Benzini ben karşılayacağım. Geri verdiğimizde deponun dolu olması gerek.
I have never known of thieves to take such a haul only to return it.
Bu kadar mücevher çalıp da geri veren hırsızlar hiç görmedim.
But now it has to return to me. And I will use it to kill your father.
Ancak şimdi bana geri dönmek zorunda ve bunu babanı öldürmek için de kullanacağım.
Chiefly, I'd return this precious ring to her fair hand which gave it me.
Başlıca, onun bana veridği bu kıymetli yüzüğü onun güzel eline geri döndürmeliyim
I return this thing with a scratch on it, he's gonna kick the shit out of me.
Bu şeyi üzerinde bir çizikle... götürüsem, kafama sıçar.
But now, it's time for me to make a spectacular return to evil.
Ama şimdi. Kötülüğe muhteşem bir dönüşe hazırım.
He said it himself. If he doesn't return by sunrise- -
Onun da dediği gibi, güneş ışıklarıyla dönmediğine göre...
So you went along with her plot, helped her plead insanity and proved it, and in return she gave you her?
Onunla beraber bir plan yaptın deli olduğunu savundun ve bunu kanıtladın o da kendini sana mı adadı?
It didn't return.
Hayır, geri dönmemiş.
I'd still only return half.
Yine de yarısını verirdim. Why not all of it?
It makes me so angry, more than what he did to me or what he took from me, what I didn't do in return.
Bu beni çok kızdırdı, Bana yaptıklarından daha fazla ya da benden aldığından. KarşıIığında ne yaptım.
Paul gets cast out of his house and leads a revolution of the Fremen the local natives on Arrakis, to take over the planet from the evil, colonial Harkonnens, who are controlling it and to sort of return power of the spice to the people.
Paul evinden sürülür.. ve Arrakis'in yerlileri olan... Fremenlerin başına geçer.
For as much as it has pleased Almighty God to take to himself the soul of our beloved Debbie, we bear her body hence to the place prepared for it. That ashes may return to ashes and dust to dust. Who gives this woman in marriage to this man?
Kadar bu olduğu gibi memnun Yüce Allah için kendini sevgili Debbie ruhunu götürmek için, bunun için hazırlanan yere dolayısıyla vücudu ayı ve toz toza kül kül döndürebilir bu.
That friend, you know, who does something for someone and then turns around and asks for something in return,'cause it feels like I-I'm keeping score, but I'm not.
Şayet bir arkadaş, bir arkadaşı için bir şey yapar da sonra dönüp karşılığında bir şey isterse, bu sanki ödeşmek gibi olur. Ben bunu istemiyorum.
I want to know all about it when I return.
Döndüğümde her şeyi dinlemek istiyorum.
On my word as a hologram you shall all return home before you know it.
Bir hologram olarak... yemin ederim ki, en kısa sürede evinize döneceksiniz.
You will take it to be filled and return immediately.
Bunları alıp hemen geri döneceksin.
It'll all return to normal.
Her şey normale dönecek.
Your boyfriend went out to get something, Which you won't say what it is And then he didn't return.
Erkek arkadaşın, adını söylemediğin bir şey almak için dışarı çıktı ve bir daha dönmedi.
The return protein works as a barrier, it's kind of like a retaining wall.
Geri gelme proteini bir set, bir istinat duvarı işlevi görüyor.
He plays every couple of hours, it afraid that I will not return.
Birkaç saatte bir arıyor, dönemeyeceğimden korkuyor.
You find someone to have it settled to return what you owe him.
Borçlu olduğunuz organize birilerini arıyorsunuz.
It stands to reason that there was something in the injections that made the prisoners violent, or more prone to deviant behaviour, ensuring their return to Hecuba.
Bu şu sebepten olabilir, enjeksiyonarın içindeki bir madde mahkumları vahşi yapıyor ya da sapkın davranışlara daha meyilli oluyorlar, Hecuba'ya dönmelerini garantiye almak için.
I think it's a mistake to look at Batman's return in purely physical terms.
Bence Batman'in dönüşünü yalnızca maddi açılardan değerlendirmek bir hatadır.
I'll make sure they return it to you once we're done.
İşimiz bittiğinde, size iade edeceğimden kesinlikle emin olabilirsiniz.
It feels like a lifetime has passed since I swore my oath to Grace, that I'd return to her unharmed.
Grace'e sağ salim döneceğime yemin ettiğimden bu yana.. .. bir ömür geçmiş gibi geliyor.
Ironically, Ian Sparks started his morning as public enemy No. 1 and ended it with a return to grace.
İşe bakın ki, Ian Sparks güne 1 numaralı halk düşmanı olarak başladı. Ve şerefle sonlandırdı.
If we didn't return to Portugal, it was because of him.
Eğer Portekiz'e geri dönmediysek sebebi odur.
If you make it. 'll Return your battered life.
Başarılı olursan, rezil hayatını sana iade edeceğim.
An ally in the hope that your life might return to what it once was?
Barışmak senin hayatındaki istemin... belki her şey eskisi gibi olabilir?
But listen to me, the most important thing now, when it returns, and it will return, It will try to get - back inside of you.
En önemli şey, o döndüğünde ki dönecek, tekrar senin içine girmeye çalışacak.
Father, just give it to him and tell him to make the bridge in return.
Dede, şuna araziyi ver işte karşılığında da köprüyü yaptır.
Is it possible for us to return to this Earth?
Tekrar yeryüzüne dönmesi mümkün olabilir mi?
It's highly unlikely that it will return naturally.
Düzelmesi pek olası değil.
Once these vampers have sustenance other than human beings, it is my fervent hope that they will return to being peaceful, law-abiding, tax-paying members of our society.
Vampirlerin insanlardan farklı bir besin kaynağı olduğunda huzurlu, yasalara saygılı, vergilerini ödeyen vatandaş tipine geri dönmelerini umuyorum.
It'll return to normal in a few days.
Bir kaç gün içinde normale dönecektir.
Rm giving up my soul, it wants to return home.
Ruhumu teslim ediyorum o evine dönmek istiyor.
and now it's your turn to return the favor.
Ve şimdi, iyiliğin karşılığını ödeme sırası sende.
A little lazy when it comes to the oral return favors and such.
Sakso sırasında başka şeyler olursa biraz uyuşuklaşabiliyor ama.
Should have known it wouldn't work out, though, when he didn't return any of my phone calls.
Gerçi telefonlarıma cevap vermeyince yürümeyeceğini önceden anlamalıydım.
It will return your strength.
Gücünü geri getirecektir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]