English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ R ] / Rings a bell

Rings a bell translate Turkish

247 parallel translation
She rings a bell and stops to pray.
Küçük bir çan sallıyor ve ara sıra dua etmek için duruyor.
That rings a bell.
Bir şeyler çağrıştırmaya başladı.
Cash register, chromium plated, one that rings a bell.
Krom para kasası. Zilli olanlardan.
- Chromium plated, rings a bell.
- Dökmeli krom.Zilli olanlardan.
Name rings a bell, no?
Kulağa hoş geliyor, ha?
Horodenka, that rings a bell.
Horodenka, bu bir şey çağrıştırıyor.
It rings a bell.
Bir şeyler çağrıştırıyor.
Name rings a bell, but I can't place it.
İsmi yabancı gelmedi ama çıkaramadım.
That rings a bell.
İsmi tanıdık gibi geliyor.
Gregg, that name rings a bell.
Yabancı değil.
It rings a bell.
Yabancı gelmiyor.
I want to know if the name Moya rings a bell.
Moya ismi sana bir şeyler çağrıştırıyor mu?
It rings a bell.
Tanıdık geliyor.
- Rings a bell somewhere.
- Bir şeyler uyandırdı.
Well, it rings a bell, but I... no.
Şey, hiç yabancı gelmiyor, ama yok... tanımıyorum.
None of this rings a bell?
Bütün bunlar bir şey çağrıştırmıyor mu?
When the devil rings a bell... all the cat-eyes go to hell. Yeah!
Şeytan zili çaldığında bütün kedi gözler cehennemi boylayacak.
That rings a bell.
Tanıdık geldi.
Name rings a bell.
Sesi çan sesi gibi.
The name rings a bell.
İsmi hatırlar gibiyim.
It rings a bell.
Hatırlar gibiyim.
Now that rings a bell- - with red hair.
Jeton düştü mü, kırmızı saçlı.
It rings a bell, yeah.
Evet, hatırlatmaya başladı şimdi... - Los Angeles.
Some schmuck rings a bell and you hop. You hop, front and centre.
Biri bir zil çalar, sen de fırlarsın.
It rings a bell.
Tanıdık gibi geliyor.
Yeah, she rings a bell.
Evet... O zil çalıyor.
- Rings a bell, huh?
Kafanda şimşek çaktı mı?
It kind of rings a bell.
Şimdi jeton düştü.
Tell me if this rings a bell :
Bakalım bunu bilebilecek misiniz :
Rings a bell.
Bir şeyler çağrıştırıyor.
That rings a bell.
Bu bana bir şeyler hatırlatıyor.
That rings a bell The Chateau d'If
İf Şatosunda çekilen ıstıraba kayıtsız kalmayı ödeyeceksiniz.
This name rings a bell.
Bu isim zil sesi gibi söyleniyor.
-.. Kakistos rings a bell. Or an alarm.
- Bakalım, Kakistos'u tanıyor mu?
Nothing rings a bell?
Hatırlamadın mı?
Says it rings a bell. But he doesn't remember any names.
Birşey hatırladığını söylüyor ama sonuç çıkmadı.
I cut out on my own before I was 17... so sometimes an address rings a bell, sometimes it doesn't.
1 7 yaşımda evden ayrıldım. Yani bazen bir adres çağrışım yapar, bazen yapmaz.
Yeah, name rings a bell.
Evet, bu ismi biliyorum.
Teacher says every time a bell rings, an angel gets his wings.
Öğretmen her çan çalışında bir meleğin kanatları olduğunu söylüyor.
Your name is like a golden bell hung in my heart, and when I think of you I tremble, and the bell swings and rings,
Adın kalbimde asılı altın bir çıngırak sanki, seni düşündüğümde ürperiyorum, çıngırakla adın çınlıyor :...
It rings in my head like a bell!
Kafamın içinde bir çan gibi çalıyor!
When the better business bureau rings the Christmas bell the suckers forget there's such a business as murder.
Hayır işi bürosu Noel çanlarını çalmaya başladığında bazı enayiler cinayet gibi bir işin de olduğunu unutur.
Oh, and, Penny, if you want anything this bell here rings down to the kitchen and up to my room as well.
Bu arada Penny, bir § ey istersen... no... bu zil a § aglda mutfakta ve yukanda benim odamda galar.
That rings a bell.
Bir şeyler hatırlatıyor.
I have no doubt So Hai rings a little bell?
So Hai adı herhalde size yabancı gelmeyecektir?
[Bell Rings ] - [ Man] All right, we got a balloon going up.
Evet balonlar şişiyor.
Look, Daddy, teacher says every time a bell rings an angel gets his wings.
Bak baba, öğretmenim dedi ki, her bir çan çaldığında..... bir melek kanatlanıyormuş.
Every day at noon a bell rings, and they herd us in here for feeding time.
Her öğlen zil çaldığında, ve bizi buraya tıktıklarında.
Rings a bell somewhere.
- Bir şeyler uyandırdı. Ne olmuş?
To announce her presence she rings a little bell.
Varlığını belli etmek için küçük bir çan çalıyor.
This rings a bell.
O zaman anladım ve bir biyopsi iğnesi aldım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]