She likes it translate Turkish
698 parallel translation
Yeah, she likes it.
Seviyor.
I tried to stop her but she likes it better home.
Onu durdurmaya çalıştım ama evde kendini daha iyi hissediyor.
Have a lot of it,'cause she likes it.
Bolca olsun çünkü bunu seviyor.
I wonder how she likes it now, being ordered about by an ex-chorus girl.
Şimdi nasıl hissediyor acaba eski bir koro kızından emir almak zorunda kalınca?
Ok, Miss Jones, then, if she likes it better that way.
Pekala Bayan Jones, bundan hoşlanıyorsa en iyisi böyle davranmak.
She likes it, boy.
Ondan hoşlandı, oğlum.
But I wouldn't want her to stay out here unless she likes it out here and wants to stay here.
- Ama burayı sevmezse, burada kalmak istemezse, ondan kalmasını isteyemem.
She likes it.
İyi İngilizce'si var.
But she likes it here!
Ama o burayı seviyor.
She likes it. She's singin'!
Çocuk şarkı söylüyor.
I used to have a bottle of cognac. But my wife, she likes it. She drank it up herself.
Eskiden konyak şişem vardı, ama karımın hoşuna gitti ve kendi başına içti.
She won't say whether she likes it, but she comes here anyway.
Beğenip beğenmediğini söylemez ama yine de buraya gelir.
She likes it there.
Orayı sever.
And when I have succeeded I'll introduce Elizabeth to science and see how she likes it.
Ve başarılı olunca da... Elizabeth'i bilim dünyasına sokar, bu işi seviyor mu anlarım.
- I hope she likes it.
- Umarım beğenir.
- She likes it very sweet.
- Çok tatlı olmuş.
- Worse than a woman living alone is one saying she likes it.
- Tek başına olan kadınlardan daha kötüsü, hoşlandıklarını iddia eden kadınlardır.
It's kind of old-fashioned, but she likes it this way.
Az çok modası geçmiş bir yer fakat o böyle hoşlanıyor.
If she likes it there, I may adopt her.
Orayı beğenirse evlat edinirim.
- She likes it.
- Bundan hoşlanıyor.
- Never mind she likes it.
- Hoşlanmasını boşverin.
I hope she likes it.
Umarım beğenir.
- Yes, but she likes it.
- Evet, ama o bunu seviyor.
She likes it here by the looks of things.
Burada gördüklerin onun hoşuna gider.
I found out today that certain men, when they want a girl, they take her whether she likes it or not.
Ben bugün erkekler hakkında kesin bir şey öğrendim,... eğer bir kızı istiyorlarsa onu alırlar kız istese de istemese de.
Hope she likes it.
Umarım beğenir.
She likes it, really.
Bundan hoşlanır, gerçekten.
She likes it.
Karın ondan hoşlanıyor.
- She likes it!
- Karının hoşuna gidiyor!
She likes it!
Onu seviyor.
She doesn't deserve any better... and she likes it that way.
Daha iyisini hak etmiyor ve bu şekilde davranmamdan hoşlanıyor.
I guess she likes it.
Sanırım bunu seviyor.
She likes it for a change.
Hoşuna gidiyor, değişiklik oluyor.
- And why she likes it?
- Neyden hoşlanıyor?
Yes, if she likes it...
Evet, eğer hoşuna gidiyorsa,...
It isn't every day a woman is free and meets a man she likes.
Bir kadın her zaman boş olmaz ve beğendiği bir erkekle karşılaşmaz.
She, she... likes the fellow, doesn't she? It's real, I mean.
O... adamdan hoşlanıyor, değil mi?
As for me, it's impossible for me to take the one that she likes.
Ama benim için, onun sevdiği adamı almak mümkün değil ki.
She likes the candy that is stuck to it.
Yapışkan şekeri almak için almıştır.
She likes it.
Çok hoşuna gidiyor.
She likes it.
- Orayı sever.
Oh, people in town like to pretend she's Spanish. Figure it looks better, or Pa likes it, or something.
İnsanlar ona İspanyol'muş gibi davranmayı seviyorlar.
Although she likes to say it she actually doesn't want to see me go.
Böyle konuştuğuna bakmayın aslında hep yanında olmamı ister.
- She likes it here.
Burayı sevdi.
She was just telling me how much she likes you, how easy it is to get along with the two of you...
Daha demin bana sizden ne kadar hoşlandığını ve siz ikinizle geçinmenin ne kadar kolay olduğundan bahsediyordu.
Oh? It will be wonderful for her to be with the guy she likes.
Sevdiği biriyle olması onun için en iyisi olur.
Go and draw some water from the well for the Marquise's bath, and heat it to the temperature she likes.
- Git ve kuyudan biraz su çek. - Markizin banyosu için. - Ve onun hoşlandığı sıcaklıkta ısıt.
And it is true that she likes to have you close to her, is it not?
Sizin ona yakın olmanız onun hoşuna gidiyor değil mi?
She likes you, I can see it.
Senden hoşlanıyor, görüyorum.
See to it that she likes you, he said.
Senden hoşlandığına emin ol dedi.
Let's see how he likes it when she earns cows for others.
Bakalım karısının başkaları için çalışmasına ne diyecek. Bir sonraki.
she likes you 180
she likes me 65
she likes him 25
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
she likes me 65
she likes him 25
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's over 4654
it's cold 680
it is good 116
it's ok 4874
it's okay 22028
it's warm 139
itchy 49
itis 22
it's me 10254
italy 247
it's cold 680
it is good 116
it's ok 4874
it's okay 22028
it's warm 139
itchy 49
itis 22
it's me 10254
italy 247
italian 217
it was 5878
it's not 5855
it's all right 8832
itch 25
it's about damn time 34
items 25
itself 24
it's a boy 347
it's cool 1584
it was 5878
it's not 5855
it's all right 8832
itch 25
it's about damn time 34
items 25
itself 24
it's a boy 347
it's cool 1584