She told me that translate Turkish
2,113 parallel translation
In fact, she told me that she was living at sunnyvale in junior high.
Aslında bana ortaokul döneminde Sunnyvale'de yaşadığını söyledi.
When Tanya was 10, she told me that "the new yorker" wanted to publish her haiku.
Tanya 10 yaşındayken bana "The New Yorker" dergisinin yazdığı haikuyu yayınlamak istediğini söylemişti.
I mean, she told me that she wanted to leave the business.
Bana işi bırakmak istediğini söyledi.
And she told me that, you know, I was the best dancer she'd ever seen.
Onun gördüğü en iyi göbek atan adammışım, öyle söyledi. Kötü değildim, değil mi?
She told me that Russell was the one who'd really wanted the baby, not her.
Aslında bebek isteyen tarafın kendisi değil, Russel'ın olduğunu söylemişti.
Well, I went to see his wife today, and she told me that they had powers, too.
Bugün karısını ziyarete gittim. Bana onların da güçlerinin olduğunu söyledi.
And later she told me that her dad had died a few years before and he was a doctor and she described the man that I saw.
Ve sonrasında bana babasının birkaç yıl önce öldüğünü ve onun doktor olduğunu söyledi. Ayrıca bana aynen gördüğüm adamı tarif etti.
And then she told me that I couldn't get out of them,
Sonra da pantolonu çıkaramayacağımı söyledi.
Violet, she wants to turn her life around Because of this child. She told me that.
Violet, bu çocuk yüzünden hayatını değiştirmek istiyor.
She told me that you were dying.
O bana senin öleceğini söyledi.
Well, she told me that she passed that mural of ours on to the principal, who mentioned it to the superintendent.
Şu bizim duvar resmini müdüre yolladığını ve onunda bundan idari müdüre bahsettiğini söyledi.
She told me that the only thing I'm gonna be smart enough to do is lay on my back.
Yapmayı becerdiğim tek şeyin yan gelip yatmak olduğunu söyledi.
She told me that.
Santana öyle dedi.
She told Cate that it was me.
Cate'e benim olduğumu söylemiş.
She actually told me that that photo was for her mother.
Aslında fotoğraftakinin annesi olduğunu söylemişti bana.
And she told me this fascinating story about this guy that she had a fling with 20 years ago.
Ayrıca bana 20 yıl önce bir adamla ufak bir kaçamak yaşadığı şu ilginç hikayeyi anlattı.
I looked at her and she understood me, but her eyes told me that it was better not to right then.
Ona baktım ve o hemen anladı beni fakat onun gözleri bunun için uygun zaman olmadığını söyledi.
She told me to come tell you that she's sorry that she couldn't come, she felt a bit uncomfortable, so hope that we're cool.
Gelemediği için üzgün olduğunu sana söylememi istedi biraz canı sıkkındı, umarım sorun yoktur.
She never told me that.
Bana bundan hiç bahsetmedi.
Just to let you know, My dance teacher told me that I was the best student she ever had.
Bil diye söylüyorum dans hocam şimdiye kadarki en iyi öğrencisi olduğumu söylemişti.
He had told me that she had hurt herself, and I worried.
Kızımın kendini yaraladığını söylemişti, ben de endişelenmiştim.
Abby called me and told me her grandma was really sick and that she wasn't gonna last much longer.
Abby beni arayıp büyükannesinin çok hasta olduğunu ve bir kaç günlük ömrü kaldığını söyledi.
A week later, he did, and she told me that...
Bir hafta sonra da öldü.
LaGuerta told me that she was protecting Dexter from you.
Laguerta, Dexter'ı senden koruduğunu söyledi.
She told me the lobbying got pretty heavy recently to take that land private and zone it for commercial use.
Son zamanlarda kulis faaliyetleri o arazinin özelleştirilip ticarî amaçla kullanılması için epeyce artmış.
She's freaking out, but she told me to tell you That she knows that you have everything covered.
Ama dedi ki, senin her şeyi halledeceğinden... hiç kuşkusu yokmuş.
You know, she comes across as very earnest and innocent but my father always told me that those were the most dangerous type.
Çok samimi ve masum görünüyordu fakat babam bunların en tehlikeli tipler olduğunu söylerdi.
The doctor told me that she was breathing on her own now.
Kendi solunumuna falan geçtiğini söylemişti ya doktor bey bana.
An addict who told me that the accused had supplied him in the past, and that she was taking delivery of half a kilo of cocaine.
Sanığın geçmişte kendisine uyuşturucu temin ettiğini söyledi. Ve sanık, yarım kilo kokain teslim almıştı.
I only told her that I can start the business with seventy thousand And she gave it to me
Ona sadece yetmiş bin ile işe başlayabileceğimizi söyledim o da bana parayı verdi.
- She told me about the deal that she made with you.
Efendim? Seninle yaptığı anlaşmadan bahsetti bana.
But, she told me later, she had fallen for me like for a half of her mind, that day...
Ha Ni ama sonradan itiraf ettiğine göre bana tam da o anda aşık olmuş. Gerçekten mi?
She told me not to tell Seung-Jo about that!
Bunu Seung Jo'dan saklamamız gerektiğini söyledi.
She told Mother too, that she wanted to go to Paris with me.
Anneme de, Paris'e benimle gitmek istediğini söyledi.
Lily told me that she saw you crying.
Lily bana seni ağlarken gördüğünü söyledi.
My mom was so afraid of losing him that she wouldn't- - she wouldn't even listen to me when I told her about it.
Bu konu hakkında annemle konuşmak istediğimde onu kaybetmekten çok korktuğu için beni dinlemedi bile.
I know. I know because Johnny C. told me that she was in the hospital for a bit.
Biliyorum, Johnny C. bir süreliğine hastanede yattığını söylemişti.
When my grandfather told me that he'd found my half-sister, we both assumed that she was just like me. A test-tube baby.
Büyükbabam bana üvey kardeşimi bulduğunu söylediğinde ikimiz de benim gibi bir tüp bebek olduğunu düşünmüştük.
Her mother told me that she hasn't been in the ocean since it happened.
Annem bu olaydan sonra okyanusa girmediğini söylüyor.
She told me to tell you that, and to meet her tonight out front of the Velvet Cigar Lounge, 7 : 00, okay?
Sana bunu söylememi istedi ve bu akşam seninle saat 7 : 00'de Kadife Puro Odası önünde buluşmak istiyor, tamam mı?
She told me to tell you that she's sorry, but she couldn't make it.
Üzgün olduğunu söylememi istedi, ama yapamayacakmış.
One day... Rahila told me that she's... expecting a baby.
Bir gün Rahila bana bebek beklediğini söyledi.
I told her that after 11 years of lying, she owed me at least a week with you.
Ona 11 yıl yalanın ardından en azından babamla bir hafta geçirmeyi borçlu olduğunu söyledim.
I knew she was going to be there because she gets there so early, to do the money, so I can't remember if I had my keys with me or not, but I'm thinking that I didn't because I told her to lock the door when I leave.
Orada olacağını biliyordum çünkü oraya çok erken gider, paralar için yani anahtarlarımı alıp almadığımı bilmiyorum ama sanırım almamıştım çünkü çıkarken O'na kapıları kilitlemesini söyledim.
Then she told me that she was dead, and I said, " No, you're lying.
"Hayır, yalan söylüyorsun Yalan söylüyorsun." diye bağırdım.
At least that's what she told me.
En azından bana öyle söyledi.
She told you that she wanted to go steady with me?
Benimle çıkmak istediğini mi söyledi?
Axl told me a few scary things about her, but I didn't think she would be that bad.
Axl onun hakkında birkaç korkutucu şey söylemişti ama bu kadar kötü olacağını düşünmemiştim.
Yeah, that was the plan, but, uh, she's spending the day with her new boyfriend, and she hasn't exactly told him about me yet.
Evet, öyleydi ama yeni erkek arkadaşı ile geçirecekmiş. Ve ona benden daha tam olarak bahsetmemiş.
Everyone keeps telling me that she must have kissed Finn, but I believe it when she told me what really happened.
Herkes bana onun Finn'i öpmüş olması gerektiğini söylüyor. ama ben onun bana doğruyu söylediğine inanıyorum.
Every night, at 10 : 00 or so... she used to call me on the phone... and when I asked her why... she'd tell me that her body told her... she wanted to hear my voice. "
Her gece saat 10 civarında bana telefon ederdi neden aradığını sorduğumda bana vücudunun ona sesimi duymak istediğini söylerdi.
she told me 344
she told me everything 40
she told you 103
she told you that 61
she told us 16
she tried 35
she turned me down 20
she texted me 29
she turned 16
she threatened me 21
she told me everything 40
she told you 103
she told you that 61
she told us 16
she tried 35
she turned me down 20
she texted me 29
she turned 16
she threatened me 21