She turned me down translate Turkish
70 parallel translation
- She turned me down.
Beni geri çevirdi.
She turned me down.
Geri çevirdi.
She turned me down.
Teklifimi reddetti.
She turned me down flat.
Fena şekilde reddetti.
She turned me down.
Benimle olmak istemedi.
Oh, I asked her to. She turned me down.
Ona teklif ettim Ama o reddetti.
I asked her to marry me, but she turned me down... but I still love her more than anything in the world... and every minute I can spend with her is pure heaven.
Evlenme teklif ettim fakat ret cevabı aldım. Lakin onu hâlâ dünyadaki her şeyden çok seviyorum ve onunla geçirdiğim her saniye cennetteymişim gibi hissediyorum.
- She turned me down.
Beni reddetti.
And she turned me down.
O da arkadaşlık teklifimi reddetmişti.
She turned me down.
- Beni reddetti.
She turned me down.
Beni reddetti.
I invited Emmi here, but she turned me down. You musthave hidden depth, David.
Sende gizli bir çekicilik var David.
Patrone is singing Andre, and she turned me down.
Andre'yi Patrone seslendiriyor, ama Kate beni refüze etti.
It hurts that she turned me down.
Beni reddetmesi canımı acıttı.
That's right, yeah, she turned me down.
Evet bu doğru. Bana söylemişti.
I went over there and I called her "Mom," and she turned me down. Really?
Oraya gidip ona anne dedim ve beni geri çevirdi!
I know she turned me down but if she wanted to be with me, I would take her in my arms and...
Beni yüz üstü bıraktı, tamam. Ama eğer benimle olmak isteseydi, onu kollarımın arasına alır ve..
So did I. But she turned me down.
Ben de. Beni geri çevirdi.
No wonder she turned me down.
Demek o yüzden beni geri çevirdi.
She turned me down twice.
Beni iki kez reddetti.
I've tried to hire her myself for the last couple of years and she turned me down.
Son birkeç yılda onu kendim için işe almaya çalıştım ama reddetti.
She turned me down for dinner three times.
Çünkü 3 kez yemek davetimi geri çevirdi.
Well, she turned me down when I was 12, but we hit in when I was 17.
12'imdeyken beni geri çevirdi ama 17'imde yattık.
I offered Addison a job... and she turned me down.
Addison'a iş teklif ettim ve beni geri çevirdi.
She turned me down, twice.
Beni iki defa reddetti.
Carlos, she turned me down When I asked to take her for ice cream.
Carlos, dondurma yemeye davet ettiğimde, beni geri çevirdi.
She turned me down, said the future looked very bright with you.
Geleceğinin seninle daha parlak olduğunu söyleyerek beni reddetti.
I offered to pay her rent plus double what she made as an escort, but she turned me down.
Kirasını artı eskort olarak ne kadar kazanıyorsa iki katını ödemeyi teklif ettim ama beni geri çevirdi.
Never did find out why she turned me down.
Neden beni reddettiğini asla anlayamadım.
I declared my love, she turned me down, we both moved out of the apartment, and now...
Onu sevdiğimi söylemiştim, beni reddetmişti. İkimiz de evden taşınmıştık ve şimdiyse...
( Clears throat ) I proposed to her, and she turned me down.
Evlilik teklifinde bulundum ancak kabul etmedi. - Kahretsin.
She turned me down.
- Teklifimi geri çevirdi.
She came on to me, but out of respect for Michele, I turned her down.
Bana aşık olmuştu, beni kışkırtıyordu. Bay Michele'ye saygımdan ona yüz vermedim.
Let me guess : she turned you down.
Dur tahmin edeyim : seni geri çevirdi.
She scared me so bad, I hopped down and turned the chair over.
Beni öyle korkuttu ki, aşağı atladım ve sandalyeyi devirdim.
I got down off the chair... and I turned around... and she sort of jumped on me.
Sandalyeden indim ve... arkama döndüm... ve o, neredeyse üstüme atladı.
- Yes, she turned me down
Oldu mu?
It may sound strange, but... other than the time my mother came down to visit me and... said she thought I turned out all right... lying next to Eloise... in the same situation together... that was the best moment of my life.
Bu çok tuhaf gelebilir ama... Elois'le o vaziyette yan yana yatmak, annem beni ziyarete gelip aslında bir şeyim olmadığını söylediği o zamandan bu yana hayatımda geçirdiğim en güzel dakikalardı.
Well, you asked me, I mean, my mom to the prom, but she turned you down.
Beni, yani annemi, baloya davet ettin, ama reddetti.
Chris hildago tells me that you asked her out three times, and when she turned you down, her gun disappeared.
Chris Hildago üç kez onunla çıkmayı teklif ettiğini söyledi. Seni reddettiği gün tabancası ortadan kaybolmuş.
- Funny thing... she'd already turned me down, but after I got in trouble...
- Komik olan beni zaten geri çevirmişti fakat başım belaya girdikten sonra...
You want me to offer your wife the same job she's turned down?
Kabul etmediği işi, karına tekrar teklif etmemi mi istiyorsun?
She told me she wanted to be my girlfriend and I turned her down.
Kız arkadaşım olmak istediğini söyledi, ve ben reddettim.
Okay. Rachel told me she asked you for tutoring help and you turned her down. Yeah.
Rachel senden ona öğretmenlik yapmanı istediğini... senin de onu reddettiğini söyledi.
If Penny didn't know that Leslie had turned me down, then it would unambiguously mean that she, Penny, thought I should ask her, Leslie, out, indicating that she had no interest in me asking her, Penny, out.
Eğer Penny, Leslie'den posta yediğimi bilmeden Leslie'ye çıkma teklif etmem gerektiğini düşünüyorsa bunun anlamı Penny'nin benim Leslie'ye çıkma teklif etmemi umursamadığını gösteriyor.
But, because she did know that I had asked Leslie out and that she, Leslie, had turned me down, then she, Penny, could be offering consolation.
Fakat Penny, Leslie'ye çıkma teklif edip reddedildiğimi artık bildiğine göre belki de beni teselli etmek istemiştir.
I was like, "What does that mean?" She says, "I'm kinda weird, I get turned on when a guy just gets frustrated and just holds me down and fucks me, like that's a big turn on for me."
"Bu da ne demek?" dedim. "Ben biraz garibim. Karşımdakinin sabırsızlanıp beni zorla sikmesinden hoşlanıyorum." dedi.
She may have turned me down, but she thinks I'm legendary.
Beni istememiş olabilir ama efsane olduğumu düşünüyor.
She came onto me, I turned her down.
O bana geldi, ben reddettim.
If I had turned him down, Meredith might have suspected that I was in your crew, or she could have had someone watching me from the moment she picked me out as your mark.
Eğer adamı geri çevirseydim Meredith senin ekibinde olduğumdan şüphelenebilirdi ya da beni senin hedefin olarak seçtiği andan beri beni izlettiriyor olabilir.
This real estate contact told me that Ellen has recently pulled the trigger on a new office, and word is that a few clients have approached her, and she turned them all down.
Emlakçı arkadaşım, Ellen'in yeni bir ofis kurduğunu söylentiye göre birkaç müvekkilin ona gittiğini ama onun hepsini geri çevirdiğini söyledi.
she turned 16
she told me 344
she told me everything 40
she tried 35
she tried to kill me 33
she texted me 29
she tell you that 16
she told you 103
she threatened me 21
she told me that 29
she told me 344
she told me everything 40
she tried 35
she tried to kill me 33
she texted me 29
she tell you that 16
she told you 103
she threatened me 21
she told me that 29