English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / She trusts me

She trusts me translate Turkish

101 parallel translation
She trusts me implicitly.
Bana tamamiyle güvenir.
She trusts me.
Bana güveniyor.
She trusts me.
Bana güvenir.
But now I trust Hélène, and she trusts me.
Fakat şimdi Hélène'e güveniyorum, o da bana güveniyor.
She trusts me.
O bana güvenir.
Anyway, she trusts me.
- Eşim bana güvenir zaten.
My old lady knows I'm here. She trusts me now.
Benim şişko karıcığım yerimi biliyor, bana güveniyor artık.
Because she trusts me, Joey.
Çünkü bana güveniyor.
She trusts me absolutely, I believe.
Bana kesinlikle güvendiğine inanıyorum.
There's a guard outside. She trusts me?
Bana ne kadar güvendiğini anlamak için yapacağın tek şey dışardaki muhafıza bir bakmak.
She trusts me and I trust her.
Pekala, o bana güveniyor, ben de ona.
- She trusts me
- Bana güveniyor.
- Because she trusts me, that's why.
- Çünkü bana güveniyor, sebep bu.
And despite my friendship with you, she trusts me completely.
Ve sizinle olan arkadaşlığıma rağmen o bana tamamen güvenir.
I was at a friend's. Anyway, she trusts me.
Haberi var, arkadaşlardaydım Ayrıca bana güveniyor.
I think she trusts me.
Bence bana güveniyor.
The only way this works is if she trusts me.
Bu planın işlemesinin tek yolu onun bana güvenmesi.
- She trusts me.
Bana güveniyor.
She trusts me.
Kız bana güveniyor.
She trusts me completely.
Bana tamamen güvenir.
I don't think she trusts me anymore.
Artık bana güveneceğini sanmıyorum.
You didn't come with your friend? She trusts me.
En çok neyi sevdiğimi biliyor musun?
She trusts me more than anyone.
Bana herkesten çok güvenir.
She trusts me, but she can't be with me.
Bana güveniyor ama benimle birlikte olmamalı.
I want to make sure that she trusts me, you know?
Bana güvendiğinden emin olmak istiyorum.
She trusts me completely.
Bana tamamen güvenir
No, she trusts me.
Hayır, bana güveni tamdır.
Yeah, she trusts me.
Evet, bana inanıyor.
I have to lie because she trusts me?
Bana güvendiği için ona yalan söylemek zorunda mıyım?
'She trusts me.
Bana güveniyor.
Saw that? She trusts me, right?
- Bana güveniyor, değil mi?
Probably'cuz she trusts me?
Muhtemelen bana güvendiği içindir.
- She trusts me?
- Öyle mi? Bana güveniyor demek?
- Well, she trusts me - and I told her she can trust you.
- Aslında, bana güveniyor ben de ona sana güvenebileceğini söyledim.
SHE TRUSTS ME.
Bana güveniyor.
She trusts me.
Jen bana güveniyor.
Hey, she trusts me.
Bana güveniyor
Mom, she trusts me.
Annem bana güveniyor.
She trusts me more than you.
Bana senden daha çok güveniyor?
She trusts me to watch a post-op drip fluid in a bag every ten minutes.
Bana sadece on dakikada bir, hastasının sıvısını kontrol ettirecek kadar güveniyor.
I don't think she trusts me.
Sanırım bana güvenmiyor.
The more she likes me, the more she trusts me, and the more likely she is to believe me when I tell her that Charlie Rhodes is just a white trash wannabe named Ivy Dickens.
Beni sevdikçe, bana daha çok güvenir ve güvendikçe, ona Charlie Rhodes'un aslında Ivy Dickens adında kıytırık bir taklitçi olduğunu söylediğimde daha kolay inanır.
Well, she trusts me.
Bana güvenir.
She trusts me to make my own decisions and to help her with hers.
Kendi kararlarımı vermem ve onunkilerine yardım etmem konusunda bana güveniyor.
She trusts me.
O güveniyor nasılsa.
- It proves she trusts me.
- Bu bana güvendiğini ispatlar.
She still trusts me, or she wouldn't have called.
Bana hâlâ güvenir, öyle olmasa aramazdı.
She says she trusts your instincts so she wants me to increase the number of hours I trail you.
İçgüdüne güveni varmış bana seninle daha fazla çalışma zamanı veriyor.
Anyway, it would seem to me the simple solution is to find someone... ... to speak to Kandi on your behalf. Someone she trusts.
Her neyse, bana en basit çözüm senin adına Kandi'yle konuşacak birini bulmakmış gibi görünüyor.
When I give you the nod, I want you to help me seize the old lady and get her outside quick. She trusts you, nay?
Sana başımla onay verdiğimde, yaşlı kadını kavrayıp, çabucak dışarı çıkarmama yardım etmeni istiyorum.
She trusts only me, so, I do all the household chores.'
O sadece bana güvenir, bu yüzden de bütün ev işlerini ben yaparım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]