English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Sign it

Sign it translate Turkish

6,048 parallel translation
I don't think I can sign it.
Ve imzalayabileceğimi sanmıyorum.
- Sign it.
- İmzala.
Just sign it.
Sadece bir imza.
But I'll give you a pass since you haven't had time... to sign it yet.
Ama henüz bunu imzalamaya vaktin olmadığından sana onay vereceğim.
Anyway, she forgot to sign it out.
Sabah masanıza kağıtları imalayarak bırakacağım ve böylece onu elemiş olacağız. Neyse işte, imzalamayı da sonra unuttu.
Sign it.
İmzala.
Okay, I'll sign it. All right?
Tamam, ben imzalarım.
No, you will sign it now, in front of your fine friends and associates.
Evet, şimdi imzanızı, iyi dost ve ortaklarınızın gözleri önünde atacaksınız.
Well, maybe you didn't have him sign it, but I know when he signed it, and it's not gonna hold up.
Belki ona sen imzalatmadın ama ne zaman imzaladığını biliyorum ve bu pek dayanamayacak.
No, sweetheart, you don't... Actually sign it here.
Hayır tatlım, şu anda imza atman gerekmiyor.
I brought a dissolution - of-marriage contract, and I could expedite it through the city, but... you'll have to get Mr. O'Leary to sign it, too.
Boşanma belgesini getirdim, işleri olabildiğince hızlandırabilirim ama sizin de Bay O'Leary'ye bunu imzalatmanız gerekiyor.
Sign it.
İmzala şunu.
Look, I'll sign off on it myself.
Kendi imzamı atacağım.
If we need to worry about you intoxicating yourself with drink into oblivion at the first sign of trouble, it is better we part ways now.
Her kafan bozulduğunda kendini kaybedene kadar içeceksin diye endişeleneceksek şimdiden yollarımızı ayırsak daha iyi olur.
It's a sign of respect.
Bu bir saygı göstergesi.
Outside the today show, holding a sign With a misspelled word on it. [chuckles]
Buraya "The Today Show" da dışarıda soğukta yanlış hecelenmiş tabela tutmaya geldim.
♪ I saw ♪ ♪ The sign and it opened up my mind ♪
# İşareti gördüm ve aydınlandım
♪ I saw the sign ♪ And it opened up my mind and I... ♪
# İşareti gördüm ve aydınlandım
It goes like this. " I saw the sign. Mm-hmm.
Şöyle diyor. "İşareti gördüm."
But more importantly, if you believe in something, you sign your name to it.
Ama daha da önemlisi, Eğer bir şeye inanıyorsan, bunu adınla imzalamalısın.
If she would just sign here, here, and here, it could be hers.
Şurayı, şurayı ve şurayı imzalarsa bu ev onun olabilir.
But when it kept getting pushed back, I thought that maybe it was a sign.
Geçmişe bakınca bunun bir işaret olabileceğini düşünüyorum.
But you didn't sign up with me'cause you thought it was gonna be easy.
Ama kolay olacağını düşündüğün için bana katılmadın.
I told her what a good guy you are, but she thought it was a bad sign that you didn't write to her yourself.
Ne kadar iyi bir insan olduğunu söyledim ama kızla beni konuşturmanı kötü bir işaret olarak aldı.
Even chose my own color jell-o at breakfast this morning. It's a good sign.
Hatta bu sabah kahvaltıda kendi sevdiğim renkte jöleyi seçtim.
No sign of it.
Hiç izi yok.
No sign of it.
Hiç iz yok.
It's a sign.
Bu bir işaret.
I DON'T LIKE TO LAUGH OUT LOUD, BECAUSE I BELIEVE IT'S A SIGN OF WEAKNESS,
Yüksek sesle gülmeyi sevmem.Çünkü, zayıflık belirtisi olduğuna inanıyorum,
Then I'm sure you are okay with the fact that they installed the sign the wrong way and it's welcoming you to Pawnee as you're leaving.
Öyleyse umarım seni rahatsız etmiyordur, tabelayı yanlış yöne yerleştirmişler. Pawnee'den ayrılan insanlara hoşgeldin yazısı geliyor.
We only want to change one thing. Is it the "rapist" sign?
- Ama sadece bir şeyi değiştirmek istiyoruz.
Yes, it is the "rapist" sign.
- Tecâvüzcü işaretini mi? - Evet, tecâvüzcü işaretini.
It's supposed to say "Patrick plus Lacey," but the plus sign keeps falling on its side.
Aslında "Patrick artı Lacey" olmalı ama artı simgesi yamulup duruyor.
It's a sign I want to hang with this hot chica caliente.
Bu taş gibi hatunla takılacağımın işareti.
It was a sign, Charlie.
Bu bir işaretti Charlie.
You give me the word, I'll sign the papers and have her D.Q.'d, leave it on your desk in the morning.
Bana söz verin. İlçe Bölge Amiri Jones saygısızlıktan hiç hoşlanmaz.
I saw the For Lease sign and I recognized it immediately.
İlanı gördüm ve hemen burayı tanıdım.
But there was a sign on the door that said it was closed for a private event.
Ama kapıda özel bir etkinlik için kapalıyız yazıyordu.
After we sign with ComputerLand, it's academic.
- ComputerLand'le imzaladıktan sonra, akademik hale gelecek.
The sign in the lobby, what does it say?
- Lobideki tabela, ne söylüyor?
It must be shipped in secret, however, and changed up, also, into a currency which bears no sign of his owner.
Yalnız büyük bir sessizlikle nakledimiş olmalı, ve adının üzerinde görünmemesi için tüm tahvillerin nakde dönüştürülmüş olması gerekir.
It's a good sign.
İyiye işaret bu.
They're not even done painting that sign. It says, "Tom's Bi."
Daha şu yazıyı boyamayı bile bitirmediler. "Tom's Bi" yazıyor.
In my experience, you sign papers, and it's a kiss of death.
Deneyimlerime göre belge imzalarsan hapı yuttun demektir.
- Yeah, it's a good sign.
- Evet, iyiye işaret.
It's a sign.
- Bu bir işaret.
It's like this neon sign flashing, "I did it!"
Alnında'ben yaptım'diyen bir tabela yanıyor sanki.
it's not a big deal, because all you have to do is... sign this... and you're off the hook.
Ama çok da büyük bir sorun değil çünkü tek yapman gereken bunu imzalamak sonra bu bağdan kurtulacaksın.
So, uh... it must be pretty important to you to have me sign these forms, then, huh?
Bu belgeleri bana imzalatmak, senin için çok önemli olmalı, öyle değil mi?
I mean, it just feels like all of this is one big sign.
Bütün bunlar sanki kocaman bir işaretmiş gibi geliyor.
Well, maybe it is a sign.
Belki de öyledir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]