English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Someday soon

Someday soon translate Turkish

121 parallel translation
Someday, and someday soon Colorado is going to add another bright star to that glorious flag.
Yakın bir gelecekte Colorado o şanlı bayrağa parlak bir yıldız daha ekleyecek.
Just know that someday soon, you'll answer the door and I'll be there.
Sadece şunu bil ki, kısa bir sürede bir gün kapıyı açacaksın ve ben orada olacağım.
I hope to have him succeed my father someday soon.
Onun bir gün babam gibi başarılı olacağını umuyorum.
# Someday soon we shall point with pride
# Yakın bir zamanda, gururla...
Mordecai... someday soon someones going to step on your scrawny neck, you lizard.
Mordecai... bugünlerde birisi o sıska boynunu sıkıverecek, pis kertenkele.
Believe me, someday soon, your uncle, King Richard, will have an outlaw for an in-law.
İnan bana, günün birinde amcan Kral Richard'ın kanun kaçağı bir akrabası olacak.
Someday soon.
Yakında.
Someday soon, youre gonna be down here, and Im gonna spit on you.
Çok yakında, sana o tükürüğü iade edeceğim.
Someday soon, you are going to be it.
Yakın bir zamanda öyle olacaksın.
Ah, I see. I'm sure they'll benefit from a patriarch's advice - maybe not now, maybe not tomorrow, but someday soon.
Eminim ki onlar, bir gün sizin verdiğiniz öğütlerin değerini anlayacaklar.
- Someday soon we all be together
"- bir gün daha sonra hep beraber olacağız"
There's a very good chance you can get out someday soon.
Yakın bir zamanda dışarı çıkabilmen için çok iyi bir fırsat.
But someday... someday soon you're going to have to learn to take care of yourselves because if I see you as helpless children then how do you think the Borg see you?
Ama bir gün... yakında bir gün Eğer bir gün kendimizi korumak zorunda kalırsak Sizler çaresi çocuklar olduğunuzu göreceksiniz o zaman sizce nasıl Borg ile karşılaşacağız?
And if things go the way I hope..... maybe someday soon I just might ask her to tie the knot.
Eğer ilişkimiz umduğum gibi giderse,..... belki yakında bir gün ona evlilik teklifi yapabilirim.
Someday soon, we will destroy trout farm... and all game-pods inside.
Yakın bi günde, alabalık çiftliğini ve içindeki tüm oyun-podlarını yok edeceğiz.
Someday soon somebody's gonna have to wipe my ass for me.
Bir gün gelecek biri kıçımı silmek zorunda kalacak.
Mmm-Hmm. And someday soon, I hope to open my own restaurant.
Belki yakında bir gün kendi restoranımı açabilirim.
Someday soon, you're gonna have families of your own.
Bir gün, siz de kendi ailenizi kuracaksınız.
I know someday soon when you look into your child's eyes all you will see are the beautiful things that live on in him.
Günün birinde çocuğunuzun gözlerine bakarken sadece onun içinde yaşamaya devam eden güzel şeyleri göreceksiniz.
And I have a feeling that someday soon, you'll be taking that diamond and leaving the rough.
İçimden bir his, yakında elması alıp çöplüğü bırakacağını söylüyor.
I was kind of hoping that someday soon, we could have a little talk.
Umarım yakın bir zamanda konuşmak için fırsatımız olur.
I know it's hard to accept, but someday soon you will marry.
Kabul etmenin zor olduğunu biliyorum ama bir gün evlenmen gerekecek.
I hope to add the Reaper to my collection someday soon.
Orakçı'yı da bugünlerde koleksiyonuma katmayı umuyorum.
Someday soon, man.
O gün yakın, dostum.
But someday soon, everyone will.
Ama yakında, herkes söyleyecek.
You've just visited what someday soon could be the most profitable corporation in America.
Günün birinde, Amerika'daki en karlı şirketlerden biri olacak burası.
And what I'd like to know is, if we keep embargoing them on energy then someday soon, are we gonna have a nice, secular pro-Western, pro-business government?
Bilmek istediğim şey, eğer ambargoya devam edersek günün birinde laik, modern, batı tarzı bir hükümet olacak mı?
Well, someday soon, she will have to name an heir.
Yakında bir gün, bir varis açıklamak zorunda.
But someday soon. Huh?
Ama yakın bir gelecekte.
Someday soon it will explode, die, and give birth to new stars.
Bir gün patlayacak, ölecek ve yeni yıldızlara hayat verecek.
And someday soon you'll give us a future.
Ve yakında bir gün Sen bize bir gelecek vereceksin
You know, Colorado Springs, it's... it's not that far away, so... maybe... someday soon, you... might think about taking a little trip.
Bilirsin, Colorado Springs, o kadar da uzak değil....... belki bir gün, ufak bir gezi yapmayı düşünürsün.
I didn't say someday soon.
Hemen demedim zaten.
If you go back to your life, will you find yourself in front of a car... again someday soon?
Hayatina geri dönersen Kendini yakin zamanda yine bir arabanin... önünde mi bulacaksin?
Perhaps someday soon.
"Belki yakında bir zaman."
I'll be with you someday soon.
Yakın bir zamanda seninle buluşacağım.
This is my church, hopefully it will be my church someday soon.
Aramıza katılmanıza çok memnun olduk. Burası benim kilisem.
And someday soon We're gonna find it
Ve çok yakında Biz onu bulacağız
Someday won't be soon enough.
- O gün hiç gelmeyecek.
Someday, perhaps soon a message from the depths of space may arrive on our small world.
Bir gün, belki yakında,... uzayın derinliklerinden gelen bir mesaj küçük dünyamıza ulaşabilir.
And I bet someday real soon you'll be out there practicing sword with Sensei himself.
Eminim, çok yakında bir gün, orada Sensei'yle birlikte kılıç çalışacaksın.
Boy, I hope you get laid sometime soon. You know, someday, smartass, I'm going to nail you... when you least expect it.
Birgün hiç beklemediğin bir anda sana gününü göstereceğim.
I always assumed I'd be a mother someday... just not so soon.
Her zaman, günün birinde anne olacağımı düşünüp durdum- - sadece bu kadar çabuk değil.
Hey, women will make the list someday as soon as I learn to speak without my tongue inflating. - So, come on.
Hey, bir kadın sadece... dili şişene kadar konuşmaya yarar.
Pretty soon it'll be two. And someday I hope it's three or four.
Şimdi böyle söylüyorsun... ama bir Klingon ile yaşamanın ne kadar zor olduğunu bir düşün.
Someday may not be soon enough.
O bir gün yeteri kadar yakın olmayabilir.
You know, someday, maybe soon, these guys are gonna be carrying my body out.
Günün birinde, belki yakında, bu herifler benim cesedimi de böyle taşıyacaklar.
Maybe it's a little too soon, but I'm sure we'll all laugh about this someday.
Belki biraz erken ama bir gün hepimiz buna güleceğiz.
Someday isn't soon enough.
Bir gün, yeterince iyi değil.
That shit they're saying about me, someday, soon, they're going to eat that.
Bana atmaya çalıştıkları bokları çok yakında, birgün onlara yedireceğim.
And someday very soon, you're gonna wake up and realize the truth.
Yakında bir gün uyanacak ve gerçeği fark edeceksin..

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]