English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Sure i do

Sure i do translate Turkish

6,295 parallel translation
'At last'is the right phrase but I want to make sure I do the right thing.
"Sonunda" tam oturdu ama doğru şeyi yaptığımdan emin olmak istiyorum.
I can't do anything to change what's happened but I'm gonna make damn sure I do everything I can to make it right.
Olanı değiştirmek için bir şey yapamam ama telafi etmek için elimden geleni yapacağım.
I can't do anything to change what's happened, but I'm gonna make damn sure I do everything I can to make it right.
Olanı değiştirmek için bir şey yapamam ama telafi etmek için elimden geleni yapacağım.
Yeah, I'm sure you do, stupid.
Eminim istiyorsundur salak seni.
I'm not - - i'm not sure that i can do it. So what are we gonna do?
Bunu yapabileceğimden emin değilim.
I'm sure no one would accuse you otherwise, but my husband has nothing to do with this.
Aksi halde eminim kimse sizi suçlamazdı, ama kocamın bununla hiçbir ilgisi yok.
And I'm sure you do just enough of your job to avoid complaints.
Şikayet almayacak kadar işinizi yaptığınıza eminim.
Well, I'm sure you'd do the same thing for me if I ever needed... Rescuing.
Ne demek, kurtarılmaya ihtiyacım olduğunda aynısını sizin de yapacağınızdan adım gibi eminim.
Well, I-I'm not sure what I can do about that.
Maalesef bu konuda elimden bir şey gelmez.
I've been meeting him for coffee just because I wanted to make sure that everything was okay between the two of you, and I never, ever thought that he would do something like this.
Onunla kahve içmek için buluşmuştum, çünkü aranızın iyi olduğundan emin olmak istedim ve böyle bir şey yapacağını asla düşünmezdim.
After what happened with you and Meredith, I'm pretty sure I can do without any kind of one-on-one father-daughter time.
Meredith'le aranızda olanlardan sonra her türlü özel baba-kız anlarından uzak durarak yaşamak istediğime eminim.
- I do not care to be sure!
- Güvende olmak istemiyorum!
I'm not sure what good that'll do.
Cora bize bahçeleri gösterebilir. - Bu ne işe yarayacak bilmiyorum.
And given that you're probably still waiting to be picked for a game that was played in fifth grade, I'm sure you do suck. He's right.
Haklı.
Let me go, and I will do everything I can to make sure you're treated fairly.
Gitmeme izin verirsen adil bir şekilde muamele görmen için elimden gelen her şeyi yaparım.
But if you put your weapons down and walk out of here with me, I promise you, I'll do everything I can to make sure you're fairly treated. Bullshit!
Ama silahlarınızı bırakırsanız ve buradan benimle çıkarsanız söz veriyorum, adil bir muamele görmeniz için elimden gelen her şeyi yapacağım.
I'm still not sure we should do this.
Hala bunu yapmamız gerektiğinden emin değilim.
And I'm pretty sure that if we do unearth it, it's gonna be a little beat-up.
Oldukça eminim ki, bunu kazıp çıkartırsak biraz hurda yığını olacak. - Bilmiyorum.
I'm sure the last thing you wanna do is make that woman angry.
Eminim ki bu kadını kızdırmak.. .. isteyeceğin son şeydir.
I want to make sure we do everything by the book.
Her şeyi kitabına göre yaptığımızdan emin olmak istiyorum.
Well, I-I'm sure that you're very good at what you do. But, um, I don't need a stylist.
Eminim işinizde başarılısınızdır ama stiliste ihtiyacım yok.
I mean, sure, I did all the work, but I didn't do any of the work.
Yani bütün işi hem ben yaptım hem de yapmadım.
Sure, I can do it.
Evet, yapabilirim tabii.
This was delivered to my house and... well, I'm not really sure what to do with it now.
Bunu bana teslim ettiler. Artık ne işe yarar bilemedim.
Oh, I'm sure you do.
Eminim vardır.
Oh, I'm sure you do.
- Eminim vardır.
Justice! I'm not sure what she's planning to do, but she seems nervous.
Ne planlıyor emin değilim ama gergin görünüyor.
I'm not sure how to do this.
Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Not really sure where to go... or what to do. So I went someplace safe.
Nereye gideceğini bilmeyen ya da ne yapacağını.
You sure it wasn't... I don't know, demon residue or something to do with the Mark or - -
Emin değilim, şeytan kalıntısı mıydı yoksa mührün etkisi miydi...
I will do it for sure when we know the guy's in there.
Adamın içeride olduğuna emin olduğumuzda arayacağım.
If you wish to do so now, I'll make sure that it's recorded accurately.
Hemen kullanmak isterseniz, tam olarak kayıt altına alınacağından emin olacağım.
I'm not sure about that, but I do know somebody that has the answer.
Bundan emin değilim... ama birilerinin bir cevabı olduğuna eminim.
I'm not taking medications currently, and I'm not sure what that has to do with this investigation.
Şu sıralar ilaç kullanmıyorum ve bunun soruşturmayla olan ilgisini anlamadım.
I sure do.
- Tabii ki var.
I'm sure we'll hear from them any minute and as soon as I do, you'll be the first to know.
Her an onlardan haber alabiliriz ve bu olduğunda ilk bilen siz olacaksınız.
I'm sorry we had to do it like this, but I had to make sure you were who I thought you were.
Bu şekilde yapmak zorunda olduğumuz için özür dilerim. Ama sandığım kişi olduğundan emin olmak zorundaydım. Tek istediğimiz bunu biraz düşünmen.
How do I know for sure... you're not gonna hurt my kid?
Çocuğuma zarar vermeyeceğinden nasıl emin olacağım?
And when you do, I'll take the proposal about your Mexican brethren and make sure the other Kings at least give it a trial run.
Yolladığınızda, Meksikalı kardeşlerinizle olan teklifinizi savunur ve diğer kralların en azından deneme dönemini kabul etmesini sağlarım.
I sure as hell don't want to do an amicus brief for Paul Porter.
Güzel.
I'm sure you do.
Kesin öyledir.
this round-robin-style tournament to become king is full of holes. they can interfere with the games. so they're sure to win. and they can do as they please with the country.
kral olmak için yapılan bu "round-robin tarzı *" turnuva boşluklarla dolu. kral yapılacağı için Imanity'i yenmek için oyunlara müdahale edebilir. rakipleri de büyü yapıldığını fark edemeyen... kazanacakları kesindir.
I'm sure they do, yeah.
- Evet, eminim öyledir.
And when you do I'll take the proposal about your Mexican brethren to the fence and make sure the other Kings at least give it a trial run.
Yolladığınızda Meksikalı kardeşlerinizle olan teklifinizi savunur ve diğer kralların en azından deneme dönemini kabul etmesini sağlarım.
- Are you sure I can't do the eyebrows?
- Kaşları yapmamı istemediğine emin misin?
I'm sure you do.
Ben de.
I'm sure you do.
Eminim yoktur.
Yeah, I sure do.
Tabii ki de var.
Besides, if texting Freddy was the wrong thing to do, I'm sure the universe would give me a sign.
Ama eğer Freddy'e yanlış bir şey söyleyeceksem, eminim evren bana bir işaret verecektir.
Well, I'm not sure we can do that!
Emin değilim, Yapabiliriz!
I'm sure she tried to do her best.
- Denediğinden eminim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]