Surprises translate Turkish
2,965 parallel translation
I'd have to say you were nuts, but nothing surprises me anymore...
Ama artık hiçbir şey beni şaşırtmıyor.
Planning some Valentine's Day surprises for my Jane. Are you kidding?
Jane'm için Sevgililer Günü sürprizleri hazırlamam lazım.
I'm sorry. You know I hate surprises, though.
Özür dilerim, ama sürprizlerden nefret ettiğimi biliyorsun.
Totally my fault that you hit me in the face, which is why I made a list of surprises
Suratımı dağıtman tamamen benim kabahatim. İşte bu yüzden, Sevgililer Günü'nde sana yapacağım sürprizlerin listesini hazırladım.
Men hate surprises.
Erkekler sürprizlerden nefret eder.
I'm sure I'm not ruining any surprises at this point, but how was your party?
Artık sürprizi bozuyor olamam, partiniz nasıldı?
I'm sure I'm not ruining any surprises at this point, but how was your party? I'm sorry I missed it.
Artik sürprizi bozuyor olamam, partiniz nasildi?
" She's never been one for surprises.
Sürprizlerden hiç hoşlanmaz.
There's a few surprises in there.
Sizi orada birkaç sürpriz bekliyor sanırım.
She's full of surprises, that one.
Sürprizlerle dolu biri gerçekten. Evet.
Surprises.
Sürprizler.
You know, surprises are for spoiled children,
Biliyorsun, sürprizler şımarık çocuklar içindir.
I love surprises,
Ben sürprizleri severim.
You know I hate surprises, Mama.
Sürprizlerden nefret ettiğimi bilirsin anne.
Once in a while, a student surprises you.
Arada sırada içlerinden biri insanı şaşırtabiliyor.
Sometimes, life gifts you with beautiful surprises.
Bazen hayat size güzel sürprizler sunar.
But on an individual basis, those imperfections mean that we're full of unexpected surprises and discoveries.
kusurları olsa bilem... beklenmedik bir şekilde sürprizler ve keşifler peşindeler.
World is filled with surprises.
- Dünya sürprizlerle doludur.
I don't want any surprises.
Herhangi bir sürpriz istemiyorum.
There are no surprises here.
Burada sürpriz falan yok.
17 years. You are full of surprises, Stevie.
Sürprizlerle dolusun Stevie.
And after this negotiation, if you're going to work with me, I can't have any more surprises.
Ve bu anlaşmadan sonra eğer benimle çalışacaksan daha fazla süpriz kaldıramam.
Um... Surprises.
Süprizler!
Now, that surprises me.
- Beni oldukça şaşırttı.
The surprises just keep coming with you, don't they?
Seninle ilgili sürprizler hiç bitmeyecek, değil mi?
No more surprises.
Başka sürpriz olmayacak.
And this surprises you?
- Bu sizi şaşırttı mı yani?
I'm s-sor... you know, what surprises me is why a man who claims to be at death's door can't even bring himself to say hello to his father.
Anlamadım... Beni asıl şaşırtan şey ölüm döşeğinde olduğunu iddia eden bir adam neden babasına bir merhaba demez?
Now, guilt never surprises me.
Suçluluk beni hiç şaşırtmaz.
But sometimes what surprises us most isn't what love brings out...
Ancak, bazı zamanlar bizi en çok şaşırtan, Aşkın neyi ortaya çıkardığını değil...
Yeah, well, I can't say it surprises me.
Şaşırdığımı söyleyemem.
Do any other surprises await us?
Daha farklı sürprizler beklemeli miyiz?
You are full of surprises.
Sürprizlerle dolusun.
You don't have the market cornered on surprises, Aaron.
Sürprizler senin tekelinde değil Aaron.
And then out of nowhere, she-she surprises me last month.
Birdenbire geçen ay bana sürpriz yaptı.
Your surprises make me nervous.
Sürprizlerin beni geriyor.
They're full of surprises.
Sürprizlerle doludurlar.
Drop the surprises, Cemal Abi.
Bana sürpriz yapmayın, Cemal abi.
I hate surprises.
Sürprizlerden nefret ederim.
Ah, life is full of surprises.
Hayat sürprizlerle dolu.
Any more surprises?
Başka sürpriz var mı?
I want you on base, monitoring the perimeter, in case there are any more surprises waiting for us.
Seni burada istiyorum, başka sürpriz olma ihtimaline karşı güvenliği kontrol et.
Yep. She's full of surprises.
- Aynen, sürprizlerle doludur.
We need to be sure... that Ultron didn't leave any surprises inside you.
Ultron'un senin içine bizim için herhangi bir sürpriz bırakmadığından emin olmamız gerekiyor.
Ryan, who is capable of surprises.
Ryan, sürprizlere gebe.
Which is perfect, because if there's anything that we preach here at Rutherford events, it's that the perfect wedding has no surprises.
Rutherford davetlerinde garanti ettiğimiz tek şey vardır muhteşem düğünlerde asla sürprizlerin olmamasıdır.
No surprises.
Sürprizler yok.
no surprises.
Sürpiz yok.
I don't like surprises.
Ben sürpriz sevmiyorum.
I hate surprises.
- Sürprizlerden nefret ederim.
I'm not great at surprises.
Sürprizler konusunda pek iyi değilimdir.
surprise 1840
surprised 240
surprise me 142
surprised me 16
surprisingly 115
surprised to see you here 22
surprised to see me 43
surprising 84
surprisingly well 19
surprised 240
surprise me 142
surprised me 16
surprisingly 115
surprised to see you here 22
surprised to see me 43
surprising 84
surprisingly well 19