English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Swear it

Swear it translate Turkish

4,391 parallel translation
Of course now they all swear it never happened.
Tabii ki şimdi böyle bir şeyin hiç olmadığına yemin ediyorlar.
I swear it's Jen!
Yemin ederim ben Jen'im!
I'm not after you, I swear it.
Yemin ederim, değilim.
I could swear it was tapped, and then, yesterday, my ATM card stopped working.
Dinlendiğine yemin edebilirim, sonra dün de ATM kartım çalışmamaya başladı.
I swear it.
- Bilmiyorum.
I swear it! Hands behind your head!
- Ellerin başının arkasında olsun!
I swear it, I have no clue as to what she's doing here.
Yemin ederim, burada ne işi var hiçbir fikrim yok.
I'm gonna fucking burn that table, I swear it.
Bu masayı yakacağım. Yemin ederim.
I have already forgotten your faces, I swear it.
Yüzlerinizi hatırlamıyorum. Yemin ederim hatırlamıyorum.
I swear it's true!
Yemin ki doğru!
I swear it.
Yemin ederim.
And... And I hit him. I swear it, its true.
Yemin ederim ki doğru.
I knew nothing of this, I swear it.
Bunu bilmiyordum. Yemin ederim.
And he'll get the car to you clean and easy, I swear it.
Arabayı sana temiz ve kolayca getirir, yemin ederim.
I swear it's the last time I'm gonna use, please.
Son defa kullanıyorum, yemin ederim. Lütfen.
♪ Got a secret, can you keep it ♪ ♪ swear this one you'll save ♪ ♪ better lock it in your pocket ♪
# # Got a secret, can you keep it # # # # swear this one you'll save # # # # better lock it in your pocket # # # # taking this one to the grave # #
I swear down on my life I did not do it.
Hayatim üzerine yemin ederim ki ben yapmadim.
I swear, it's just like my son.
Yeminle, tıpkı oğluma benziyor.
No, I swear we didn't have anything to do with it.
Hayır, yemin ederim biz hiçbir şey yapmadık.
I swear he fucking enjoys it.
Resmen bundan zevk alıyor, anasını satayım.
I don't use it, I swear I don't.
- Kullanmıyorum. Yemin ederim.
Once the house was sold, I swear, he swept everything smaller than a couch into a box and just shipped it off.
Ev satıldıktan sonra her ufak şeyi bir kutuya tıkıp bana gönderdi.
- I swear, if it got any more boring here, I was about to do some homework.
- Yemin ederim, biraz daha sıkıcı bir hâl alsaydı, ev ödevimi yapmak üzereydim.
I know you don't believe me, but I swear. It's true.
Bana inanmadığınızı biliyorum ama yemin ederim ki bu doğru.
If it's Santana, I swear...
Eğer Santana'ysa, yeminle- -
I swear to you, it-it...
- Ryder, Yemin ederim ki, Ben değilim.
and I swear it won't be called Lollipop.
Yanıyorum!
The vets won't prescribe it, but ask any dairy farmer and they swear by it.
Veterinerler reçetelemeyecektir ama herhangi bir mandıra çiftçisinden reçete için yalvarmalarını iste.
I swear, it tastes just like marshmallow.
Bunun bir çeşit kök mü olduğunu söyledin? Yemin ederim aynı lokum şekeri gibi tadıyor.
It's fine. I swear I was here, but I think they were, like, deliberately fucking with me.
Yemin ederim ki buradaydım ama benimle kasten taşak geçiyorlardı.
Okay, all I know is that it's an art gallery in Prague tomorrow night. That's all I know, I swear!
Pekâlâ, tek bildiğim, yarın gece Prag'da bir resim sergisi var.
- I didn't touch it, I swear.
- Yemin ederim dokunmadım.
Oh, it's okay. No need to swear.
Küfretmene gerek yok.
Couple hundred bucks a week wasn't worth it, I swear. He's crazy, dude.
Bunu biliyoruz.
I swear they took some of his brain along with it.
Yemin ederim ki beyninin de bir kısmını almışlar.
Well, I'd love to say yes, but I couldn't swear to it under oath.
Evet demek isterdim ama yeminliyken bunu yapamam.
I swear to God, I saw it with my own eyes.
Yemin ederim gözümle gördüm.
It was not a set-up, I swear to God.
Bir tertip yoktu, yemin ederim.
Drop it, Ted, or I swear... Don't... posture. You're not gonna do it.
bırak silahını, Ted, yoksa yemin ederim... caka satmayı kes... beni vurmayacaksın.
I mean, I swear, it felt just as real as anything that's ever happened.
Yani yemin ederim, şuana kadar olan her şey kadar gerçek hissettirdi.
I'll sort it. Swear I will.
Yemin ederim yapacağım.
I swear, Amir, it was better during the war.
Yemin ederim Amir, savaş zamanı daha iyiydi.
I swear it.
Yemin ederim!
The fight at the prison, you swear you didn't know anything about it?
Hapishanedeki çatışmadan haberin olmadığına yemin eder misin?
Or I swear to God, I'll lose it.
Yoksa yemin ederim kafayı yiyeceğim.
I-It listed him as a donor, I swear.
Bağışalayandı, yemin ederim.
I saw it, I did Carlos, I swear.
Görmüştüm. Gördüm Carlos, yemin ederim.
- No, I swear to you, It's that damn app.
- Hayır, inan bana bu lanet bir uygulama.
I swear to you that the pyrates will never get it.
Sana yemin ediyorum korsanlar onu ele geçiremeyecek.
I swear, it's true.
Yemin ederim doğru.
I didn't mean it, I didn't mean it, I swear!
Yapmak istemedim, Yapmak istemedim, yemin ederim!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]